İnsan vücudu toplam “yetmiş sekiz’ ana organdan oluşur. Bu organlar çeşitli organ sistemleri oluşturmak için birlikte çalışır. Bu 78 organdan beşi hayatta kalmak için olmazsa olmaz kabul edilir. Bunlar arasında kalp , beyin, böbrekler, karaciğer ve akciğerler bulunur.
Bu organlara kumandalık görevi yapan altı tane çok önemli organlar vardır.
El, ayak,göz, kulak, burun,ağızdan meydana gelmektedir.
Cenabı Allah da Yasin Suresi 65. ayetinde bizlere şöyle buyururlar: ”Bugün onların ağızlarını mühürleriz de elleri, ne yapıyor idiyseler bize söyler ve ayakları şahidlik eder.
Eller: İnsanların bir şeyler tutup yakalamasına vesile olur.
Ayak: İnsanın hedefe koyduğu yerler ulaşmasını sağlar.
Göz: Aynen vücut gibi bir et parçasıdır, Dünyamızı görmemizi yolumuzu bulmamız vesile olur.
Kulak: Bütün sinyalleri alan, aynen Canak hatem gibi görev yapar, her şeyi duyar kat Rajına alır beynine ulaştırır ona göre bedenini hareketini sağlar.
Burun: Solunum yapmamızı sağlar, vücudun içerisine çekilen nefesle hidrojen ve oksijenin karışımıyla, vücuttaki gıdaların parçalanmasına ve vücuda yararlı hale getirilmesine vesile olur.
Vücut, ağızdan ve burundan alınan nefesle yaşamını sürdürür.
Adeta bir fabrika gibi vücudun güzelliklerini ahlakın güzelliklerini edep ve terbiye düsturu içerisinde dışa yansımasını sağlar.
Hayvanlar koklaşa, koklaşa; insanlarda konuşa, konuşa birbirleriyle uyum sağladılar.
İnsanoğlu iki yerden zehirlenir.
Birincisi Ağızdır: Bu zehrin atılması için boğazına parmak vererek içindeki zehri dışarı boşaltırsın.
İkincisi kulak zehirlenmesidir.
Bu zehir çok tehlikelidir insanın kalbine yüregine beynine işler,
İyi şeyler duyduğunda moral ve motivasyonu artar.
Kötü şeyler duyduğunda, düşmanlıklar, başlar ve sonucu çok kötü olan şeyler gelişir.
Bektaş’iye ait bir sözdür:Eline, beline, diline sahip olmalısın.
Dil yarası, kulakla duyulan insanın içini acıtan bir yaradır. Devamlı mayalanır ve ilerledikçe, çok kötü sonuçlar doğurur.
Mesela: Bir yalan ve iftiraya maruz kalan bir kişinin nevri değişir,sabri taşar ve akabinde taşkınlıklar karşılıklı savaşlar başlar.
Yuvalar yıkılır ocaklar söner, hatta devletler arası savaşalara bile sebep olur.
İşte onun için insanlar tarafından söylenen bir söz vardır; Adama bakarmısın! Adam delirmiş sanki,açtı ağzını yumdu gözünü
şeklinde söylenmektedir
İşte bu da; İnsan beklemediği bir anda, karşısındaki kişiden duymuş olduğu olumsuz sözler karşılığında ki tavrığına denir.
Aziz dostlarım: Peki ben bu konuları neden sizlere anlatmak mecburiyetinde kendimi hissettim derseniz!
Günümüzde çok kullandığımız bir söz vardır!
İyi niyet ve nasihat niteliğinde söylenir.
Bu anlattıklarım kulağına küpe olsun diye!
Acaba! Bu söz söylenirken, kulak yerine başka bir organa affedilmiştir söylenmemiştir.
Alemde bütün varlıkta kulak çok önemlidir ancak!
Akıllı insanlarda kulak ve ağız bu ikisi çok önemlidir.
Günümüzün gençleri arasında veya genç kızlarımız da kulak küpesi modası aldı başını gitti.
Bunu bize entegre eden kişilerin o kulak küpesini taktırdıkları ve bize de takmamızı öngördükleri yerlere bir bakarmısınız!
Kulak memeleri kalple ilgilidir
Oraya bir delik açılması ve oraya bir küpenin takılması, kalbin çalışmasını engeller,
Şimdi şuraya gelmek istiyorum!
KULAĞIN memesinden başlayıp her tarafını deldirmek deli kasmak vücuda hükmeden KULAĞIN devre dışı bırakılması demektir.
O moda olarak takılan kulakları on onbeş yerden deldirmek suretiyle esasen biz hem bedenimize, beden organlarımıza ve hem de dünyaya olan iletişimimize engel olmaktayız.
Mesela günümüzde genç kızlarımız göbeklerine taktıklarıGöbek piercing dedikleri şeyle, ana karnında dokuz ay beslenmesini sağlayan, göbek ucunu açık kalmasıyla, bütün pislikleri üzerine çeken her şey üzerine çeken bir çekim alanı olan göbeğe bunun takılması çok tehlikelidir.
Üreme organına takılan şeyinde o kişinin kıdır kalmasına çocuğunun olmamasına sebep olduğu tıpcafa kanıtlanmıştır.
Neymiş efendim!
Bu cesurluğun ve cesaretin işaretiymiş,Gençler arasında farklı bir stilmiş..
Vay anam vay..!
Cenabı Allah Kur’an’da bizlere şöyle buyurmaktadır.””Kim emânete hıyânet ederse, kıyâmet günü, hâinlik ettiği şeyin günâhı boynuna asılı olarak gelir…” (Âl-i İmrân, 161)
Yüce Allah’tan tek dileğimdir.”Ahir ve akibetlerimiz hayrola