Marketten mi ? Doğadan mı?
Geçmişte her şey organikti. Benim yaşımda ve daha üstünde olanlar bilir…
Hatırlıyorum da çocukluğumda zengini de yoksulu da aynı sebze ve meyveyi satın alır aynı süt yoğurt peynir ve eti yerdi. Çünkü herkesin bir alım gücü vardı.
Zengini bir kilo alırsa fakiri yarım kilo veya daha az alırdı, fakat hiçbir şeyden mahrum kalmazdı.
Mesela eskiden çorbalar, makarnalar, salçalar evde yapılır, turşu evlerde kurulur, sirke dahi evlerde yapılırdı...
Şimdiki gibi market alınmaz doğal beslenilirdi.
Tavuk köylüden alınır haşlanır suyu ile çorba yapılır akşama da güzel bir ziyafet çekilirdi. Şimdiki gibi hormonlu olarak bakkaldan alınmazdı. Çünkü satılmazdı.
Şimdi deniyor ki;
Neymiş hijyenik koşullarda kaynamıyormuş. Çürük domatesler o kutulara çok hijyenik koşullarda giriyor.
Dondurulmuş patates almak nedir ; Yurdumun dört köşesi patates yuvası… Nerdeyse saksıda yetişecek.
Ancak kolaya kaçıp marketlerde dondurulmuşunu alıyoruz. Hem de bir kilosunu 5 kilo normal patates fiyatına…
İyotlu tuzu kolay aksın diye dolduruyoruz tuzluğa... Günlük ihtiyacın bir kaç gram sen iyot sadece, bakın; Keçiler bizden daha sağlıklı, kaya tuzu yalıyorlar gece gündüz.
Kadınlar pazarında dolu, ancak gitmeye itmeye üşeniyor ve internetten alınıyor.
İçinde limondan başka her şey olan limonatalar nerdeyse çeşmelerden akacak. Limonata yapmak çok mu zor?
Eriği kaynat, limonu ovala, vişne desen öyle. İçeceğini yapmak çok mu zor?
Ya yoğurt. Garibim sadece sütü kaynatıp, içine iki lokma yoğurt koyunca oluyor.
Marketteki kase yoğurtlarda süt dahi yokken yoğurt yedirdim sanıyorsun el kadar bebeğine…
Yoğurdunun suyunu süzsen süzme yoğurt, ekşitsen peynir veya süzme..
Neymiş pazarlar mikrop yuvasıymış. Marketteki hormon yataklarını ye o zaman.
Unu, tuzu, suyu karıştırıp iki tepsi çörek yapma, sen git fırınlardan yeşil bayraklı diye poğaça al.
Daha ne sayayım. Reçel öyle, erişte öyle, acı sos öyle, tarhana öyle. Tüm sebzeler kurutmaya müsait.
Soğan kokusu olmayan, tencere kaynamayan bir ev yuva olmaz.
Şu "at sepete koy sofraya" mantığından artık kurtulmak lazım
Üretmek muazzam bir şey… Keyfini çıkarmak lazım...
O yüzden gelin üretelim. Çünkü hepimizin bir yanı köy… Pandem ide ne güzeldi… Neredeyse hepimiz ufakta olsa çiftçi olduk. Ürettiğimizi yemenin keyfini yaşadık…
Ha bu arada gelin bunları ‘’Z’’ kuşağına öğretelim. Bu bizim görevimiz.
Kalın sağlıcakla….
Bu yazı toplam 2399 defa okunmuştur