Allah Sınırsızdır Ama, Kuran Sınırlıdır…

Ahmet Yenin 2022-01-21 00:13:54

Dün bugün, özelliklede günümüzde, herkes her kesimden etkili, yetkili, yetkisiz okumuş okumamış bazı insanlarımızın bilerek yada bilmeden konuştuğu Kur’an’ı Kerim’in bize vermek istediklerini alanında yoğun çalışma yapmış insanlarımızın kaleminden okuyup öğrenelim.bizden öncekilerinde misafir olup gittikleri iki günlük fani dünyada hem biz,hem de beraber dünyayı ve hayatı paylaştığımız insanlar ile insan dostu canlılar rahat etsin.

Yüce Allah’ın akıl vererek yarattığı akıl sağlığı yerinde okuyup öğrenmiş,kutsal kitabımız rehberimiz,tüm insanlığın anayasası kutsal kitabımız Kuranı kerimi anlayarak yaşamak için,okudukları halde  çevrelerinin olumlu yada olumsuz etkisiyle iki arada bir derede kalarak ne yapacaklarını bilemez durumdaki iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı insanlarımıza kuranı ve ne anlattığını anlamalarına karınca kararınca  gayret sarf eden  insanlarımız ile okumadıkları halde Allah’a dost olmak için yoğun gayret sarf eden Allah dostu insanlarımıza faydalı olmak için  asli görevinin dışında mensubu olduğumuz dinimizi bilerek ve isteyerek yaşamak ve birlikte yaşadıklarına da aynı minval üzere yaşatmak için gecesini gündüzüne katarak ömrünü insanların ve insan dostu canlıların huzurlu ve güvenli bir şekilde yaşamalarına vakfeden Hekim Yazar Halil Altın Karataş’ın kaleme aldığı makalesini okuyup dünya ve hayata dair Kuran bize ne söylüyor anlamaya ve söylediklerini eksiksiz uygulamaya  çalışalım istediğim için yaptığım mini yorumu ekleyerek paylaştı.Okuyun öğrenin karar yorum yinesizin aklınızsın eseri olsun.

 Kur'an'ın anlam dünyasının insanın psikolojik ve sosyolojik havsalası ile sınırlı olduğu kanaatindeyim. 

Allah sınırsızdır ama Kur'an sınırlıdır. Ne ile sınırlıdır? Senin psikolojik-iç dünyan, sosyolojik-sosyal dünyanla sınırlıdır. Kur'an buradan bahseder. Kur'an'da bunun dışında bir mevzu yok; sır, şifre yok; bunların hepsi Kur'an'ın etrafında gürültü koparmaktır. 

Bu gürültü sosyolojik, psikolojik mesajları mahveder. Bunları televizyondan bol bol dinliyorsunuz; bunların hepsi, Kur'an'ın etrafında gürültü koparmaktır.

Dinleyeceksin adamı, (soracaksın) bir, bu adam insanın psikolojik-iç dünyamız hakkında ne söylüyor; ikincisi insana, sosyolojik-toplumsal hayatımız hakkında ne söylüyor? 

Eğer bir söylem servet sahiplerine, müstağnilere, mele-i mütrefi'ne, mala, talana dokunmayan bir söylemse, o söylem insanları uyuşturmak içindir. 

Fransız ordusu komutanı Napolyon Mısır'ı işgal edince bu ezan niye okunuyor diye soruyor. 

Diyorlar ki, efendim insanları tapınağa çağırıyor. 

Ne olacak tapınağa gidilince diyor; işte eğilecekler kalkacaklar, dağılacaklar, namaz ayinidir diyorlar. 

Bize bir şey söylüyor mu diyor, yok müsterih olun bize bir şey söylendiği yok diyorlar, o zaman bırakın okunsun diyor. 

Bütün işgal boyunca, ezanlar Mısır'da yasaklanmıyor. Amerikalılar Irak'a girdiği zaman da yasaklanmıyor, Libya'ya girdiği zaman yasaklamıyor, Afganistan'a girildiğinde yasaklanmıyor diyorlar ki, bırakın okusunlar. "Bize dokunuyor mu?" "Hayır, bize dokunmuyor." "O zaman bırakın okusunlar."

Bir de Peygamber zamanında orayı işgal et bakalım, Bilal'in okuduğu ezan neydi? Zırnık ilerleyemezdi işgalci, çünkü direk işgalciye dokunuyordu ezan. 

Şimdi bunların hepsinin içi boşaltıldı, ayin oldu, zikir oldu; süp süp süp La ilahe illallah deniyor, tespih çekiliyor, zikirler yapılıyor. Dünyanın bütün her yerinde tekke ve zaviyelerde La ilahe illallah diyerek kendilerini yere vura vura, şişleri kendilerine soka soka sesler yükseliyor ama her yer işgal edilmiş! 

O zaman burada anlatılan [La ilahe illallah] değil, burada anlatılan [Lehû'l-mülk) değil, burada anlatılan başka bir şey. 

Ben Müslümanların çöktüğü yerin, soyut ve teolojik değil, somut, pratik, ekonomik-politik olduğunu düşünüyorum. 

Ders dinleyin, tefsir, hadis, kitap dinleyin, ne dinlerseniz dinleyin bir bakın, adam nereye doğru konuşuyor, bu adamın lafı nereye dokunuyor? Spekülatif, teolojik, soyut yorumlar, metafizik anlatılarsa hiç bir yere dokunmuyor, boş konuşuyor demektir.

Mala, davara dokunması lazım. Dışarıdaki adamın çıkarına dokunan bir şey söylemde bulunması lazım diyor, saygılar sunuyorum.

Bu yazı toplam 487 defa okunmuştur

Anasayfa