TEK BAŞINA YAŞAMAK...

Nevin Altunbaş 2022-01-22 00:07:17

Bugünlerde Covid-19'un varyantlarından OMICRON türünde hızla yayılması sonucu hasta olanların sayılarında epey artış görülüyor.

En çok öğrencileri etkiledi.

Özellikle üniversitelerde öğrenim gören gençler arasında Covid'den hasta olanların sayısı bir hayli fazla olduğu konuşuluyor. 

Ailelerinden uzakta yurt ve evlerde tek başlarına hayat mücadelesinde olan gençlerimizden hasta olanlar test yaptırmaktan kaçınıyorlar. Test yaptırmaları halinde sonuçları pozitif çıkması durumunda üniversitelerde dönem bitirme final sınavlarına katılamama, kaldıkları yerlere hapis olma korkusu yaşıyorlar.

Doğrusu korkularında da haklılar.

Covid-19 test sonucu pozitif çıkan her kişi 7 gün süreyle karantinaya alınıyor. Evde kalanlar evlerinde, yurtta kalanlar tek kişilik odalara adeta hapis ediliyorlar. Hele de evlerde kalan öğrenciler için çaresizlik daha bir başka. Kendi başlarının çaresine bakmakla yüz yüzeler.

Yardım alabileceği biri, komşusu, arkadaşı yoksa işi daha da içinden çıkılmaz hal alıyor. Dışarıya çıkmaları prosedür gereği yasak olan her hasta karantina süresini bulundukları ortamda geçirerek tedavi olabiliyor.

Resmi görevliler yasağa uyulup uyulmadığını kontrol ediyor. 

Tek başlarına hastalık evresini tamamlamaya çalışanlar "ihtiyaçlarımı nasıl giderebilirim" sorusuna ise kimse cevap veremiyor.

Kimi görevliler "internetten sipariş vererek ihtiyaçlarınızı görebilirsiniz" önerisinde bulunsalarda, her ihtiyacın internetten karşılanamayacağı gerçeği kimsenin umurunda değil. Mesela evlerinde doğal gaz ile ısınan biri şayet gaz kullanımını karta gaz satın alarak yapıyorsa ve hastalık süresinde gaz biterse kimse bu duruma çözüm sunamıyor. Aynı durumda kart üzerinden su tüketen hastaların su ihtiyacını nasıl temin edeceklerinin de cevabı yok...

Dolayısıyla tek yaşayan, etrafında kimsesi olmayanların hastalığı geçirme süreci hayli meşakkatli ve zor.

Sağlık Bakanlığımız Covid'den karantinaya aldıkları her bireyi ayrıntılı sorgulama yapıp durumlarına göre tedavi hizmeti sağlamalı...

Yalnız yaşayanlara devlet gerekirse anası, babası, komşusu, arkadaşı olabilmeli...

HANİ COVID-19 BİTECEKTİ ...

"Silah satan 

Barış ister mi? 

İlaç satan 

Sağlık ister mi? 

Din satan 

İlim ister mi? 

Hırsız olan 

Hukuk ister mi?" 

Demişti eski Başbakanlarımızdan, 9.ncu Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demirel. (Ruhu şad, mekanı cennet olsun) Siyaset tarihimize geçen ünlü sözlerinden birinin tamda sonucunu yaşıyor gibiyiz.

Görüntü ilaç satan sağlık istemiyor.

Çıktığında "bir yılda biter, aşıyla birlikte sıradan grip hastalığı gibi olur" denilen Covid-19 ne bir yılda bitti, ne de ne zaman biteceği belli değil.

Üstüne üstlük habire yeni yeni varyantları çıkıyor. 

Dünyanın bir ucundan bir ucuna da ışık hızıyla yayılıyor.

Aşı, ilaç üreten küresel sermaye güçleri  kazançlarını misli misline artırıyor.

Bu sonuç hastalığın da, salgının da bitmeyeceğinin göstergesi...

*

YARIYIL TATİLİ

İlk ve orta dereceli okullarımızda birinci dönem sona erdi.

Çocuklarımız karnelerini aldılar yarıyıl tatilindeler.

15 gün sürecek bu tatilde dilerim çocuklarımız gönüllerince zaman geçirerek dinlenirler.

Ağızlarda maske, mesafe, hijyen kurallarına uyma Covid'e yakalanma korkusu derken çocuklarımız okullarda ayrı bir stres, sıkıntı yaşadılar.

Çok şükür Covid salgınıyla ilgili ciddi bir durum yaşanmadan ilk dönemi tamamladık.

İnşallah 2.nci dönemde de herhangi bir sıkıntı yaşanmaz eğitim öğretim aksamadan yüz yüze devam eder.

Bu arada tatil dolayısıyla yurt içi gezilerinde yoğunluk olacağı bekleniyor.

Özellikle İstanbul gibi büyük metropol kentlerde yoğun yaşanan salgın hastalık Anadolu kentlerine taşınmaz.

*

Haftalık yazıma noktayı İlkokul 4.ncü sınıfta öğrenim gören kızım Özgüyle koymak istiyorum.

Yoğun geçen

 ilk dönemi takdirnameli bir karneyle sonlandırdık.

Kızım üzerinden tüm çocukları başarılarından dolayı kutluyorum. Emeklerine teşekkür ediyorum.

Hele de gece aydınlanmadan sabahın karanlığında okula gitmek zorunda kalan, çocuklarımızı yıllardır uykusuz bırakan, ileri saat uygulamamakta ısrar eden karar vericilere hiç mi hiç hoşgörüyle bakmıyorum. 

Onları çocuklarımızın hakları noktasında Allah'a havale ediyorum.

Bu yazı toplam 1961 defa okunmuştur

Anasayfa