Onlarla ilk tanıştığımda çöpleri karıştırıyorlardı. Benim elimde ki poşete şöyle bir baktılar ve yanımdan hızla uzaklaştılar. Hele bir tanesi, öylesine zayıf ve çelimsizdi ki belli ki çok açlık çekmişti.
Tek gezmiyordu yanında genelde büyük bir ihtimalle kardeşi de oluyordu.
Hep aynı çöpün başında, ekmeklerinin derdindeydiler.
Ben oradan uzaklaşırken kenarda zayıf olanla bir ara göz göze geldik, sonra onun tek gözünün görmediğini farkettim.
Çok üzüldüm, artık hep ben gitmeye başladım çöp atmaya, onları da görürüm, doyururum diye çünkü biliyordum her gün oradaydılar ve açtılar...
Biraz yemek bırakıp hızla uzaklaşmaya başlıyordum sonrada gizlice de takip ediyordum iki kardeşi yiyebiliyorlar mı diye...
Gözü görmeyen çok zorlanıyordu. En fazla onun derdindeydim artık...
Sonra alıştılar bana, hatta isim de taktım bir tanesine cinsiyetini bilmeden Emine diye...
Bir gece yine yemek taşırken sivil polisler arabalarını durdurup “hayvan beslemesi mi yapıyorsunuz bayan”dediler. ”Evet dedim” Gülümseyip gittiler... Benim yüzümde de kocaman bir gülümseme...
Bu ara da günler geçtikçe Emine ve kardeşiyle aramızda sıkı bir bağ oluştu. Sesimi tanıyorlardı ve koşarak geliyorlardı...
Çoğunuz belki de çok etkilenmeyeceksiniz ama yazmak istedim sadece ne kadar sesimizi duyan olursa o kadar canın hayatı kurtulur diye...
Çünkü en çok sokak hayvanları aç kaldı bu pandemi de biliyor musunuz? Lokantalar kapanınca perişan oldular...Yaşamları zaten çok zordu, sokak hayvanlarının şimdi hepten çöpten hayatlarına geri döndüler...
Sizden bir şey istesem yapar mısınız?
Lütfen! bir kap yemek bırakır mısınız sokağınızın bir köşesine ramazanın hayrına?
Bu yazı toplam 3393 defa okunmuştur