FINDIK...

Nevin Altunbaş 2021-04-07 13:18:31

Geçen yılın Eylül, Ekim aylarında 27 liraya kadar çıkan fındık aradan geçen 5 aya rağmen üzerine koyacağına  gerilere düşerek neredeyse 22, 23 liralara demir attı.

Ürününü gerçek değerinden satmak isteyip bekleten üretici bugüne kadar  hedefine ulaşamadı, hayâl kırıklığına uğradı.

*

Kar yağdı, dolu yağdı, fındıklar dondu.

Sektör görmezlikten geldi, yok saydı.

Pandemi fırsatçılığı "ticaret" oldu.

Çiftçilerin çaresizliğini kâr hanesine yazmak isteyenler her yolu mübah gördü. 

Bölgemizde  bu yılın rekoltesi ortalama yüzde 35 ile yüzde 100 arası oranlarda hasar gördüğünden söz ediliyor.

Devletin resmi kurumu TARSİM  uzmanları günlerdir sahada tespit çalışmaları yapıyor.

Bu bile fiyatları haraketlendirmeye yetmedi. 

Serbest piyasada "tekel" "tekelleşme" bu olsa gerek...

*

ZARARIN RAPORU ELİMİZDE...!

Geçtiğimiz günlerde bizim bahçelirimize de ekspertizler geldi. Giresun'un Piraziz ilçesinde bulunan bahçelerimizde bu yılın ürünü fındığımız don nedeniyle yüzde 42 oranda hasar oluştuğu rapor edildi.

Orta kuşakda sayılan bahçelerimiz uzmanların ifadesi ile 100 rakımlarında. 

Anlayacağınız hergün seyrettiğimiz, gezip dinlendiğimiz Boztepe bizim fındık üretim sahalarımızdan daha yüksek...

Bütün bunlar gösteriyor ki fındık Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 80 ile 100 rakımdan itibaren hasar görmüştür. 

Bu yılın rekoltesi belli ki düşük olacak.  Daha yeni fındığın çuvala girmesine 5 ay var. Gelecek 5 ayda olacaklar kalan ürünü ne denli etkiler orası da ayrı bir soru işareti. 

*

 BİRAZ DAHA SABIR...!

En son söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim. Bugüne dek fındığını değer fiyattan satmak isteyen çiftçi dostlarımız biraz daha sabretsinler. Sanayinin olmazsa olmazı fındığı Avrupalı fındık üreticisi çiftçiler kilogramını 40, 50  liralara denk gelen fiyatlardan satıyorlar. Aynı tüketim sektörü her nedense daha zor koşullarda üretilen, daha maliyeti yüksek Türk fındığını kalite üstünlüğüne rağmen uçuza, Avrupalının fiyatının yarısına  veya  daha aşağı almak istiyor. 

Bu kabul edilir  değildir.

ÇİFTE STANDARDA 

TMO "DUR" DEMELI...

Dünya sanayi sektörü çifte standart yapmamalı. Onlar yapmak istese bile müsade edilmemeli.

Bizim ürünümüze de Avrupa fındığı fiyatına yakın maliyetinin üzerine refah payı eklenerek satın almalı...

Türk çiftçileri "örgütsüz" "sahipsiz" "sesi çıkmaz" denilerek, milli ürünümüz bu denli keyfiliğe terk edilmemeli. 

Yağmalanmasına karşı durulmalı.

Bunu da yapacak olan çiftçilerimiz adına TMO' dur.

Fındığımızın sigortası, güvencesi konumunda ki (Toprak Mahsülleri Ofısi) TMO'ya  önemli görev ve sorumluluklar düşüyor.

Üreticiyi tekelleşmeye, manipülatif girişimlere karşı koruyacak, emeğinin değerlendirecek çıkışları zamanında ve vakit geçirmeden yapmalı.

Dünya'da üretimde birinci olduğumuz milli ürünümüzü ve üreticisini hak etiği konumda tutmalıdır.

Üreticiden fındık alımında sınırlı süre koymayıp talep geldiği sürece alım yapacağını açıklamalı, piyasa koşullarını iyi analiz edip alım fiyatını dönem içerisinde revize etmeli, satış fiyatını da  Dünya fındık fiyatlarına göre belirlemlidir.

Mesela TMO bugün piyasa çevrelerine üreticiden  aldığım depolarımdaki fındığı İtalya' da uygulanan kabuklu fiyatından aşağı bir fiyattan satışa sunmayacağım dese neler olur bir görün..

Bırakınız söylemini böylesi bir hazırlığın bile işareti piyasa çevrelerine yansıtılsa Türk fındığı Dünya'da ki gerçek değerine ulaşacağı  bir gerçektir.

TMO'nun sessizliği, TMO kararlarının alınmasında etkili olan siyasilerin kamuoyu karşısında söylemleri durgunluğun sürmesine, çiftçilerin beklentilerinin karşılanmamasında etkili olmaktadır.

Milli ürünümüzde politika bu olmamalıdır.

Bu yazı toplam 2521 defa okunmuştur

Anasayfa