Bayburtta Bir Yalancı Peygamber…

Ahmet Yenin 2021-05-21 00:29:03

Allah dostu Atatürk, Allah ile, din ile iman ile değil, Allah, din ve insanlık düşmanı Fetö terör örgütü acı örneğindeki, cahil, cühela, taciz, tecavüz, cinsi sapık yuvası cemaat ve tarikatçı yobazlarla uğraştı günümüzdeki Allah dostlarının uğraştığı gibi.

İşte buna Nutuk’tan “Bayburt'ta Bir Yalancı Peygamber” başlığı ile Atatürk tarafından kaleme alınmış ve Atatürk’ün yobazlara karşı verdiği etkin mücadeleden, ülkenin her yanında olduğu gibi Bayburt’ta yaşanmış acı ama gerçek bir örnek..

Bakın Atatürk dört bir yanı şer güçlerle sarılmış Anadolu’yu dış şer güçlerden kurtarmak isterken içeride o gün, bugün ve halen daha boş durmayıp insanların cahil kalması için kurdukları muhtelif isimler altındaki şer odakları cemaat ve tarikatçı yobazlarla nasıl mücadele ettiğine dair çarpıcı bir din düşmanı örneği.

Efendiler. İstanbul’un değindiğimiz ve açıkladığımız can sıkıcı durumuyla uğraşırken, ülkenin doğu ucunda da bir yalancı peygamberin yol açtığı önemlice ve kanlı bir olay oluyordu. Bununla ilgili,15'inci kolordu kumandanlığından birçok rapor geliyordu.

Bayburt’a dört saat uzaklıkta Hart köyü vardır. Bu köyde yaşayan Eşref adında bir şeyh, Şiilik aşılamalarında bulunuyormuş. Bundan üzülen ve etkilenen Bayburt müftüsü ve din bilginleri, şeyhi getirtip sorgulamak için oluşturdukları bir kurulu Hart'a göndermişler ve yerel hükümet adına şeyhi çağırmışlar.

Şeyh bu çağrıya uymamış. Yerel hükümet 50 kişilik bir birlik göndermiş.

Buna büsbütün içerleyen şeyh, müritleriyle birlikte birliğin silah ve cephanesini almış; asker ve subaylarını tutsak ve bazılarını şehit etmiş.

Bunun üzerine çevreden bazı birlikler Bayburt'ta gönderilmekle birlikte, sorunun kan dökülmeden, barışçı bir şekilde çözümlenmesi tercih edilmiş.

Şeyhe, din bilginlerinden ve kumandanlardan oluşan birkaç kurul gönderilmiş; hükümetin sözünü dinlemesi için öğütlerde bulunulmuş.

On altı gün, böylece boşa harcanmış. En son giden Erzurum kadısı kurulunun da ricası, Şeyh Eşref üzerinde etkili olamamış.

Tersine, şeyh bunlara” Hepiniz kâfirsiniz! Kimseyi tanımam, sözünü dinlemem. Savaşacağım. Allah bana şeriat ilan etmekle görevlisin dedi, ”yolunda bir ültimatom vermiş; bir yandan da köylere, ”Şeriat sahibi” ve” Beklenen Mehdi” imzalarıyla, bir takım bildiriler göndererek halkı aldatmış ve kendisine katılmalarını sağlayarak ayaklanmış.

Bunun üzerine, Bayburt’a kendisi gelip 9’zuncu Tümen’in kumandasını alan Kaymakam Halid Bey,25 Aralık 1919 günü, yeterli sayıda askerle Hart’a hareket eder. Şeyh, topladığı ayaklanmacılarla savunmaya karar verdiğinden ,topçu ve piyade güçleriyle çatışma ve savaşma gereği duyulur.

Bu sırada, şeyhin müritlerinden bir takımları da Hart’a yardım etmek üzere çevre köylerde toplanırlar. Sonunda, Kaymakam Halid Bey’in Bayburt’tan doğrudan doğruya bana gönderdiği 1 Ocak 1920 tarihli şifresinde dediği gibi, ”Hart Sorunu, yalancı peygamberin, oğullarının ve müritlerinden bazılarının öldürülmesi ve Hart’ın teslimiyle sonuçlanmıştır.

Halid bey bu şifresinde mebuslarla ilgili bazı bilgilerde verdiğinden, kendisine1/2 Ocak 1920 tarihinde şu şifreyi yazdım; ”Kardeşimizin Hart olayında elde ettiği başarıyı kutlar ve mebusların Ankara’ya gelmesi konusunda yapılan çalışmaya teşekkür ederim diyerek konuşmasını noktalayan Türkiye cumhuriyeti devletimizin kurucusu, dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Allah, din ve insanlık düşmanı cahil cühela Fetö türü cinsi sapık yuvası cemaat ve tarikatçılara karşı başlattığı ve başarılı olup bizleri yabancıların mandası ve kölesi olmaktan kurtardığı için yüce Allah’ın yarattığı dilin, dini ırkı ve rengi ne olursa olsun yarattığı tüm insanların bir arada kardeşçe huzur ve güven içerisinde insanca yaşamamıza katkı sağlaması adına minnet ve şükranlarımızı sunarız diyor, saygılar sunuyorum.

Bu yazı toplam 647 defa okunmuştur

Anasayfa