ASETON

Sevil Erdal Uzun 2022-08-19 08:48:47

En uzun gece; aslında bu geceydi 17 Ağustos 1999...

Yaşadığımız olaylar anlatılamaz, evimizin karşısında   Gölcük, Değirmendere...

Sahilinde gezdiğim, denizine girdiğim, mutlu olduğumuz kıyılar; bir gece sular altında kaldı...

Kocaeli bir anda karanlıklara gömüldü...

Biz Bağçeşme denilen yüksek tepeye bir arkadaşımızın bahçesine kaçarken; yanan Tüpraş’ın gazlarının bizi öldüreceği haberleri geliyordu...

Yollar kapanmış, uzaktaki ailelerimize bir telefonla bile ulaşamazken, çocuklarımıza yatacak yer bulamazken, sıcaktan gölge yerler ararken...

Bağçeşme mezarlığının yanındayız ve  gece taşınan  yüzlerce ölüler için, bizlere  gelipte  çarşaf ve hatta aseton evet! asetonunuz var mı diye soran görevli arkadaşlar sizi de unutmadık!..

İşte! O en uzun geceyi nasıl unutabiliriz!

(Asetonu bayanların ojelerini çıkarmak için istemişler. O da sahibi olan ölüler için...)

Ben iki yıl ayağımı denize sokmadım,ve yıllardır özel günler hariç oje süremedim...

Uzatmayayım;  sizleri üzmek istemem ama bizim için o gece çok uzundu...

Sonra ki günleri yazmak istemiyorum bile...

Sağlam yapılsaydı evlerimiz o gece binlerce can ölmeyecekti...

Japonya; senin birazın kadar insana değer verseydik bu evlerin altında can vermezdik...

O binaları yapanlar sizleri de hiç affetmedik!

17 Ağustos 1999...

Bu yazı toplam 2102 defa okunmuştur

Anasayfa