Malum hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Sıkıntılar büyük. neredeyse gün günden daha kötü geliyor. Hayat pahalılığı insanları bezdirdi. Geçim zorlaştı. Aslında kriz dünyada var. Bunu bir imtihan olarak düşünebiliriz.
Bu krizden kurtulmak isteyenler kredi için bankaların kapısını çalıyorlar. Bankalar ise ince eleyip sık dokuyor. Müracaat edenlerin neredeyse yüze onuna kredi veriyor ve teminatlar istiyor.
Ekonomik yönden sıkıntı çeken bir arkadaşım borçlarını ödemek ve tek bankaya borçlu kalmak için kredi çekmek istedi.. Banka banka gezdi. Nafile; en sonunda bir banka teminat ve kefil karşılığında kredi verebileceğini söyledi.
Teminat tamam evini gösteriyor. Sıra kefile gelince işte sıkıntı burada başlıyor. Esnaf arkadaşları borçlu, kefil olamıyor ve akrabalar bir bahane bulup kefil olmaktan kaçıyorlar.
Uzun lafın kısası kimsenin kimseye güveni kalmamış!.. Maalesef krediyi çekemiyor, sıkıntı çekmeye devam ediyor.
Bunun üzerine aklıma daha önce okuduğum, kefillik ile ilgili bir yazı geldi. Araştırdım ve tekrar buldum ve sizinle paylaşmak istedim.
Bakın Müslümanlıkta kefillik nasıl oluyor buyurun okuyalım..
2 delikanlı bir adamın koluna girip Hazreti Ömer'e getirirler
"Ya Ömer! Bu adam bizim babamızı öldürdü kısas isteriz" derler.
Mahkeme kurulur adama son isteği sorulur.
Adam: "Eşim ve çocuklarımı 3 günlük yolda bıraktım benden haber bekliyorlar. Müsaade edin onlar ile helalleşeyim"
Hazreti Ömer: "İdam kararın verildi. Sen 3 günlük yola gitmek için izin istiyorsun. Nasıl güvenelim sana?"
Adam: "Ya Ömer" der ve İsra süresi 34.ayeti okur.
"Söz verenler verdikleri sözden mükelleftir. Yarın huzuru mahşer de hesaba çekilecektir."
Hazreti Ömer; "Peki. Fakat yerine bir kefil almamız lazım.
Sen gelmezsen onu idam edecegiz."der
Adam orda ki kalabalığa sorar kefil olacak olan var mı?
Kalabalıktan ses yoktur.
En arkadan biri elini kaldırır ve
"Ben olurum Ya Ömer" der.
Bakarlar ki bu kişi Hazreri Ebu Zer'dir.
Herkes şaşkın
"Ya Ebu Zer neye kefil olduğunu biliyorsun değil mi?"
der
Hazreti Ömer
"Bırakın gitsin adamı ben kefilim" der yine Ebu Zer.
Adam biniyor atına uzaklaşıyor.
3 gün herkes adamı konuşuyor gelecek mi gelmeyecek mi?
Mescitte bile gündem oluyor.
Akşam namazına yakın uzaktan bir atlı geliyor.
Hazreti Ömer: "Be adam neden geldin?"
Adam: "Demesinler ki Müslümanlar söz verip de sözlerini tutmuyorlar diye geldim."
Ölen adamın çocukları söz ister bu defa.
"Ya Ömer biz kısas hakkımızdan vazgeçtik."
Hazreti Ömer:
"Peki neden affediyorsunuz babanızı öldüren bu adamı?"
"Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında merhamet yok oldu!"
Ebu Zer'e dönüp;
"Sen bu adamın neyine, nasıl inandın da kefil oldun?"
Hazreti Ebu Zer;
"Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında güven, itimad kaybolmuş. Onun için kefil oldum" der.
Bu yüzden birlik olalım.
Aramızda güveni, itimadı yok etmeyelim.
Yoksa dağılırız. Yok oluruz.
ALLAH birlik ve beraberliğimizi bozmasın.
Kalın sağlıcakla…
Bu yazı toplam 1971 defa okunmuştur