Fındıkta lisanslı depoculuk, 2005 yılında
Tarım Ürünleri Lisanslı Depo Kanunu ile yürürlüğe girdi.
Amaç, arz fazlası fındığın piyasayı menfi etkilemesini
engelleyerek ürün fiyatlarının düşüşünü önlemekti.
Ancak olmadı.
Lisanslı deponun yatırım maliyetleri pahalı bulundu.
Maliyetinin geri dönüşü uzun yıllar alır, denildi…
Sektör girişimcileri de lisanslı depo projesine
yatırım için yeterince talepte bulunmadılar.
Öte yandan fındık üreticilerine de lisanslı depo
uygulamasının faydaları iyi anlatılamadı.
Üreticiler, mahsullerini tüccara emanete bıraktılar
ama depoya teslim etmeyi tercih etmediler.
Ünye’de 25 bin ton kapasiteli lisanslı depolar açıldıysa da
fındık üreticileri ilgi göstermediği için faaliyetini
sürdüremedi ve kapandı.
Lisanslı depoculuk, hasat sonrası fındıkta olası arz yığılması
sebebiyle oluşacak fiyat düşüşünü önleyerek
piyasada denge sağlıyor.
Depolara teslim edilen fındık ürünü karşılığında
alınacak ürün senetleriyle, bankalardan finansman sağlanabiliyor.
Üretici ihtiyacı olduğu zamanlarda ihtiyacı kadar fındık
satabilme imkanına kavuşuyor.
Böylece piyasada arz-talep dengesi olumlu yönde gelişerek
istikrarlı bir fiyat seyri gerçekleşiyor..
Aradan 16-17 yıl geçti.
Fındıkta lisanslı depoculuk sistemi bir türlü
uygulamaya konulamadı…
Proje rafa kalkıyor söylentilerinin arttığı şu günlerde,
Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler’in yaptığı bir açıklama
lisanslı depoculuğu tekrar Ordu gündemine taşıdı…
Güler dedi ki ;
“ Lisanslı depo Büyükşehir Belediyesi tarafından organize sanayi
bölgesi için satın alınan arazide kurulacaktır.”
Açıklama fındık üreticilerinin lehinedir ve sevindiricidir.
Ancak, gerçekleşmesi için yine senelerce beklenilecek midir?
Fındık bölgesinde yanıtı merak edilen soru budur…
Hiç kuşkusuz sorunun cevabını verecek olanda
yine Hilmi Güler’dir.
Bizim söylemek istediğimiz;
Güler’in, Ordu’nun lisanslı depoculuk sorununu,
aradan uzun yıllar geçmeden çözüme kavuşturmasıdır.
Bu yazı toplam 1862 defa okunmuştur