13 Aralık 2022 Salı Saat: 08:29
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. M. Hilmi Güler’in
açıklamalarından özetler;
“ Yeni bir Ordu inşa edeceğiz…”
“ Ordu için bir çivi çakacak olan kim varsa, onu
başımızın üstünde taşırız.”
“Ordu’yu marka şehir yapacağız.”
" Doğduğu yerde doyan, göç etmek zorunda kalmayan,
hatta tersine göçle işgücünü artıran bir Ordu ortaya
çıkarmayı hedefliyoruz…”
Güler, her konuşmasında konu başlığı olacak
cümleler kurarak, Ordu’ya olan bağlılığını ve sevgisini dile getiriyor…
Zannederim, klasik belediyecilik dışında, sosyal belediyecilik
anlayışını hakim kılan yönetim uygulamasını tercih etmesinin
altında yatan sebepte bundandır..
Güler şöyle söylüyor;
“Klasik belediyecilik; Yol yaparsın, çöp toplarsın,
kaldırım yaparsın, suyu çözümlersin, iş biter.
Oysa biz, Büyükşehir Belediyesi olarak,
klasik belediyecilik anlayışının yanında,
tarım, hayvancılık, turizm, yazılım,
ve enerji üzerine projeler üretip yatırımlar yaptık…”
Gerçekten de Ordu’da Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan,
tarım şirketi ORTAR, turizm şirketi ORTUR, yazılım şirketi ORYAZ,
enerji şirketi OREN, sosyal belediyecilik uygulaması
nedeniyle hayat buldular.
Faaliyete geçen şirketler aracılığı ile çöpten enerji üretiliyorsa.
Ordu çiftçisine verilen tarım ve hayvancılık desteği artıyorsa.
Ordu Büyükşehir Belediyesi, elektronik su sayacını kendisi üretiyorsa.
Ordu’da turizmin, yaylaları, kanyonları ve denizi ile cazibesi artıyorsa.
Bunlar yeni yönetim anlayışının kazanımlarıdır diye düşünüyorum…
Sözün özeti.
Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamaya koyduğu yatırım projelerinin
doğru veya yanlış olduğu tartışmaya açılabilir, açılmalıdır da..
Tartışılıyor da zaten.
Ancak, anlatmak istediğim şudur.
Düşünen üreten ve yarışan Ordu sloganı da dikkate alındığında ;
Dr. M. Hilmi Güler’in yönetimde sosyal belediyecilik anlayışını uygulaması
Ordu’nun yararına olmuştur.
Uygulama, belediyenin hizmet alanını genişletirken ,
insan odaklı hizmetleri de yaygın hale getiriyor…