Nevin Altunbaş

Yeni Ankara...

8 Nisan 2023 Cumartesi Saat: 08:39

Hafta içerisinde bir vesileyle Ankara'da bulundum. Eski, 1980'lerin 90'ların Ankara'sı yok artık.

Başkent çok değişmiş. 

Mesela bir zamanlar milyonların toplanma alanı, "hak, hukuk, adalet" isteklerinin yumruklar sıkılarak dillendirildiği, polis sirenlerinin kulakları sağır ettiği "Kızılay Meydanı"da gökdelenler yükselmiş. Meydan adı tabelalarda yaşıyor. Sağdan soldan yükselen yeni binalarla Türk filmlerine adres olan Kızılay Meydanı betonun hakimiyetine teslim olmuş.

İyi mi olmuş kötü mü?

Tarih yargılayacaktır.

Gelecek nesiller iyi taraflarına dua, kötü taraflarına beddua edecektir.

Vebali karar vericiler üzerinde...

*

Hele de Ankaranın çeşitli yerlerine inşa edilmiş yapılar var ki hayret etmemek mümkün değil.

5 tane olan bu yapılara harcanan parayla hesabını, muhasebesini yapmadım ancak orta ölçekli bir şeker fabrikası veya  ayçiçek yağı fabrikası yapılıp açılırdı. Geçmişin Ankara Büyükşehir Belediyesi büyük bir eksiklik olarak görmüş ki işi gücü bırakıp yolun ortasına adına kapı dedikleri betonları yığmışlar.

Ankaraya giderken, Orduya gelirken birinin altından geçtik.

Ucu bucağı belli olmayan bir sınırı Kırıkkale'ye, bir sınırı Eskişehire, bir sınırı Çankırı, Konya' ya dayanmış şehir yapılanmasıyla "Ankara'ya giriş kapıları" diye sınır çizilen ve şehrin ortasına konulan onlara göre "sanat yapıları" diye tanımlanan Ankara tarihine "halka hizmet" denilerek maalesef kayıtlara girmiş.

Adam betonu bu kadar mı sever?

Bir amacı var, bir hizmete altyapı tesisi dense amenna.

Neymiş şehir kapısıymış.

Nasrettin hocanın ovanın ortasına koyduğu "geçenden 5 akçe, geçmeyenden 10 akçe" aldığı kapı daha anlamlı.

Neyse.

O beton yığınlarının mutlaka bir faydası olmuştur.

*

Gelişmiş ülkemin başkentinde başka ne gördün sorusuna bir cevabım dilencilerin ve yoksulların çoğaldığı derim. Sayıları o denli artmış ki her yerde "Allah rızası için  yardım" diyen her yaştan el avuç açan kadın erkek insanlarla dolmuş.

"Gelişmiş memleketimde bu kadar fakir olamaz" dedim ama varlıklarınada anlamlı bir karşılık bulamadım.

Belki de kolaydan zengin olmanın yoludur.

Ne de olsa zabıtalar yakalayıp üzerinden çıkan paralar haberlere konu oluyor, miktarları bazen dudak ısırtıyor.

Yinede çalıp zengin olmadan iyidir.

Ankara bu kadarla biter mi, tabi ki bitmez.

Çok daha yazılacak konular var ama noktayı koyalım.

Eski Ankara yok...