Atilla Şimşek

TARİHİ OLMADIĞI İÇİN BİLGİSİZCE YÖNETİLEN KÖY ORDU

11 Temmuz 2023 Salı Saat: 09:18

Bir köyde yaşadığımızı ne zaman idrak edecek acaba bu vatandaş.

Büyükşehir havasına biranda soktular bu köyü, o zaman itiraz ettim. Ordu büyükşehir olursa zaman içinde halk pişman olacak. Bahçenizde tavuk bile besleyemeyeceksiniz, tarlanıza kuyu açsanız saat bağlanacak, vergiler artacak vs. yazdım da yazdım. Hedef oldum.

Zaman geldi Büyükşehir oldu sahte nüfus kayıtları ile. Bildiğim kadarıyla nüfus 750 binin altında. 30.  büyük köy diyorum.

Enver Yılmaz kurucu başkan paralar hükümetten bolca geliyor. İmar başladı su boruları, kanalizasyon, yağmur kanalları, elektrik yer altına alınıyor, yollar döşeniyor, kaldırımlar yükseltiliyor vs. vatandaş memnun.

Şimdilerde Ünye ile Fatsa birleşsin il olsun bizde Büyükşehir belasından kurtulalım istekleri sosyal medyada dolanıyor.

Rahmetli Süleyman Felek zamanında şehir planı yaptırmış düzen ona göre kurulmuş sokaklar sahile açılıyor önünde hiçbir engel yok sel geldiğinde vatandaşa zarar vermiyor. Felekten sonra gelen başkanlar bu basit tekniğe önem vermediler sonuç ortada.

Tarih insanlara yaşamları için birer örnektir belgedir.  Geçmişten ders alır yaşayanlar. Olumsuz olayları yaşamamak için, önlem almak için birer belgedir tarih. Amma Ordu’nun gerçek bir tarihi yok. Facebook ta kameraman telefoncuları izledim, diyor ki Bülbül deresini göstererek “ Bu Ordu da bir ilk. Bu dere ilk defa böyle akıyor” bu çekimi izleyen yeni nesilde ilk olarak aklında kalacak.

Ordu da selleri defalarca yazdım bir kez daha yazma ihtiyacı duydum.

1950 li yıllar, benim büyüklerimden dinlediğim. Boklu Dere, Çivil, Melet selde birleşerek akmış. Fındık harmanda üreticinin yapacağı bir şey yok. Sel suları harmandaki fındıkları olduğu gibi denize götürmüş. Tam bir felaket yaşanmış. Kayıkçılar denizden kütük ve fındık toplamışlar.

1960 sonları, bizzat yaşadım. Tekrar sel oldu gündüz vakti. Bülbül Deresinin suları yatağından taştı şehir sular altında kaldı. Kemer Köprü nün bir eşi de aşağıda vardı yıkıldı. Yerine şimdiki köprü yapıldı. Melet ırmağının üzerinden su akıyordu, dizimde idi karşıya yürüyerek geçtim. Soya fabrikası çamur içinde kaldı günlerce temizleme yapıldı. Fidangör den geçen derenin içi taşlarla tıkalı imiş patladı yolu kapatan molozları iki günde temizleyebildiler.

Denize açılan yolların önlerinin kapalı olması, Kanalların gerekli ölçülerde ve genişlikte döşenmemesi, tarihi inceleyerek çevre için bilgilerin alınmaması bu sonuçları doğuruyor.

Benim sevgili köylü kardeşlerim. Rant hala devam ediyor. Kent konseyi denen kuruluş başkanın personeli. Hiçbir etkisi ve yetkisi yok. STK. lar silik adeta yoklar. Sırf etiket için koltuk peşindeler. Amma mesleki kurumlar kendileri ile ilgili konularda başarılılar bunu da göz ardı edemem. Ben sosyal oluşumlardan bahsediyor, tenkit ediyorum. Kalın sağlıcakla.