Mehmet Emin Danış

DEPREMZEDE BEBEKLER...

7 Ağustos 2023 Pazartesi Saat: 14:03

Dünya Doğktorları Derneği, 6 Şubat depreminin ilk gününden 6’ıncı ayına kadar olan süreçteki deprem bölgesindeki çalışmalarını bir bültenle açıkladı.


Depremin 3’üncü günü bölgedeki faaliyetlerine başlayan Dünya Doktorları Derneği’nin nerede, kimler tarafından kurulduğu ve bugüne kadar neler yaptığı konusu ilgililerin çalışma alanına girer, ben bu derneğin açıklamasında dikkat çeken iki önemli kısmı ele alacağım.


Birinci kısım, “Türkiye’nin güneydoğusu ile Suriye'nin kuzeybatısını vuran korkunç depremden 6 ay sonra konjonktivit, alerjik astım ve cilt reaksiyonlarında artış gözlemlediğini belirterek, çadır kentler ve konteynerler gibi kalabalık yaşam alanlarında tifo, kolera ve verem gibi salgın hastalık risklerinin halen devam ettiği uyarısı”yla ilgili cümleler.


Aslında bilen bilmeyen herkesin son günlerde ezberleyerek dile getirdiği “asbest” kaynaklı sağlığın tehdit edilmesi konusu zaten gündeme ve bu konuda beklenen tedbirlerin alınması için enkaz temizleme çalışmalarının sıkı denetlenerek bir an önce tamamlanması gerçeği var... Depremden sonra başlayan enkaz temizleme çalışmalarının ihalesinde “yerinde ayrıştırma yapılamaz” benzeri bir ifade yerleştirilmeyen şartnamenin değiştirilmemesi nedeniyle bu konuda ciddi bir şey yapılamadığını belirtmekte fayda görüyorum.


İkinci önemli kısım ise; “Depremzede ve deprem bölgesinde yaşamlarını sürdürmek durumunda kalan kadınların kadınların, yiyecek bulma, su bulduklarında yemek pişirme, yıkama ya da temizlik yapma gibi işlerle uğraştığının da vurgulandığı açıklamada depremden etkilenen bölgelerde 356 bin hamile kadın tespit edildiği ve bunlardan 39 bininin önümüzdeki haftalarda doğum yapmasının beklendiği,  ayrıca tuvalet ve temizlik imkânlarının eksikliği gibi durumların büyük bir stres kaynağı olmaya devam ettiği” ifadesidir.


Tam rakam nedir bilemem ama deprem döneminde bu afetten etkilenen illerde 356 bin hamile kadının tespit edilmesi aradan geçen süreçte yüzbinlerce bebeğin doğduğu ve doğmaya devam edeceği anlamına geliyor. Açıklamaya göre sadece gelecek hafta içinde 39 bin yeni bebeğin doğacağı bilgisi beni ürküttü...


Anneleri çadır veya konteynerlerde, yazın boğucu sıcağında, tuvalet/banyo benzeri temizlik ihtiyaçlarını henüz sağlıksız ortamda gidermeye çalışan yüzbinlerce bebeğin dünyaya gelir gelmez karşılaşacağı sorunları düşünmek bile yürek burkuyor.


Diyeceksiniz ki, “bebeklerin mama ve bez gibi ihtiyaçları gideriliyor/giderilecek” peki bu yeterli midir?  Sormadan geçemeyeceğim: Anne karnındayken kendisine de intikal eden ümitsizlik, korku, telaş, endişe ve vitaminsizlik bebeklerde nasıl bir etki yapmıştır? Bununla ilgili nasıl bir çalışma uygulanıyor?


Deprem sonrası tam 6 ay boyunca konuyu hiç konuşmayan 7 yaşındaki kızımda aniden başlayan travmayı da gören bir yetişkin olarak sorunun tahmin edilenden ve birkaç cümlelik beyanatlarla geçitirilmekten daha da önemli olduğunu ilgililere arz ederim.