12 Ağustos 2023 Cumartesi Saat: 09:09
Yaz ayları şirin kentimiz Ordu'nun kabusu oluyor. Trafik sıkışıklığı, yayaların yoğunluğu kentimizin kurucusu ve planlamacısı Süleyman Felek'in sokaklarına sığmıyor.
Çok gerilere gitmeye gerek yok.
Ordu şehri 1960, 1970, 80, 90 2000 yılında ne ise 2023 yılında da aynı.
Sokaklarda dolaşan insan ve araç sayısı, yapılan bina sayısı arttı, binler, 100 binler oldu ama yolların caddelerin genişliği aynı, kuruluş yıllarındaki gibi.
Üstüne üstlük plansız, hesapsız şehirleşme eski Ordu merkezinin etrafında sürdürülüyor olunca sıkıntı büyüdükçe büyüdü.
Geçtiğimiz günlerde Fatsa ilçemiz Karadeniz sahil yolunda meydana gelen basit bir yol verme tartışmasında neredeyse 2 saat yolda kaldık.
Trafik öylesine kilitlendi ki kilometrelerce araç kuyruğu oluştu.
Bu ilçemizde trafiği hızlı bir şekilde ilerleyeceği alternatif yolun olmayışı doğudan batıya, sınır ötesine giden her bir kimseyi mağdur etmeye yetti.
Bu trafik yoğunluğu gelecek 10, 20 yıl sonrasında ne olur, nereye varır şimdiden tahmin etmek sıradan düşünceyle bilinmezken, bilimsel çalışmayla nereye varacağı öngörülebilir.
Onun için geç kalınmadan tedbir almak doğru olanı.
Bilimle birlikte hareket etmek yerel yönetimlerin olmazsa olmazı olmalı.
Sıkıntıyı geçici görüp, "Fındık toplamaya geldiler, gurbetçiler geldi, okullar tatil oldu, kırsalda nüfus deniz kıyısına indi, nasıl olsa bir süre sonra geri dönecekler" gibi temelsiz, boş düşünceler geleceğimizi daha da çıkmazlara doğru sürükleyeceği kaçınılmaz.
Öncelikle şehir nüfusunu artırmaya dönük planlamadan vazgeçilmeli.
Acilen büyük zincir marketler, AVM'ler şehir dışına çıkartılmalı.
Boşalan kupon parsellere yapılaşma izni verilmemeli. ( Yenimahalle'de bulunan eski otopark alanı gibi)
Kentsel dönüşümleri mevcut nüfus ve daire sayısı artırılmadan çözümler oluşturulmalı.
Yeşil alan, şehir içi sokaklarda ağaç sayısı artırılmalı.
Otopark sorununa mahalle bazında çareler üretilmeli. Özellikle kenar mahallelerde dar olan sokaklar konut sahiplerinin bedava kullandığı otopark konumundan çıkartılmalı.
Konutlara oturum izni verilirken mutlaka otopark sorunu çözümleri verilmeli.
Otoparkı olmayan konut sahiplerinden belediyeler artırılmış ruhsat harçları alarak soruna çözüm oluşturmamalı.
Her aracın konut ruhsatı gibi park ruhsatı oluşturma sistemine geçilmeli.
Bir çırpıda bizlerin düşündüğü böylesi çözümleri Belediyelerimiz ve yöneticileri çok daha ayrıntılı düşünüyorlardır, biliyorlardır.
Yeterki duyarlı olalım, sorunu halı altına süpürmekten vazgeçelim.