22 Eylül 2023 Cuma Saat: 14:25
Baba- Hayrola oğlum, ellerin ve heyben dolu nereye böyle...
Oğul- Pazara, Baba..
Baba- Ne var elindeki plastik kablarda?
Oğul- Birinde incir, diğerinde üzüm..
Baba- Heybende?
Oğul- Armut, elma ve erik var..
Baba- Hepsi de üç beş kilo ancak çıkar..
Oğul- Evet, evimizin bahçesinden topladım.
Baba- Ee..
Oğul- Pazarda satacağım.
Baba- Oğlum evin bahçesindeki birer ağaçtan elde edilen maldan kaç lira kazanacaksın ki, biz bahçedeki ürünleri hiç satmazdık, komşulara dağıtırdık..
Oğul- Zaman çok değişti, ekonomi bozuk, geçinmek zorlaştı Baba...
Baba- Ben öleli kaç yıl oldu ki?
Oğul- Çok olmadı ama dünya çok hızlı değişti...
Baba- Peki, bunları satınca eline geçen parayı ne yapacaksın?
Oğul- Yumurta, peynir, süt ve ekmek gibi şeyler alacağım, evde eksikmiş..
Baba- Oğlum, bunları biz kendi evimizde üretmez miydik?
Oğul- Dedim ya Baba, zaman çok değişti.
Baba- Bence zaman değil yavrum, siz değişmişsiniz... Kendi elinizle ürettiğiniz üç beş kilo malı götürüp elin adamına yok pahasına veriyorsunuz, ondan aldığınız üç beş kuruşla da evde üretebileceğiniz şeyleri yine o elin adamından en yüksek fiyata alıyorsunuz... Yazık olmuş size.