7 Kasım 2023 Salı Saat: 12:12
CHP KURULTAYI’NIN ARDINDAN…
Hafta sonu Ana Muhalefet Partisi CHP’nin kurultayı vardı. Kurultay öncesinde cılız isimler de adaylıklarını açıkladılar ama pabucun pahalı olduğunu görünce sessizce adaylıktan çeşitli gerekçelerle çekildiler.
Sonuçta Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU ve Sayın Özgür ÖZEL Genel Başkanlık yarışında baş başa kaldılar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İMAMOĞLU Kurultayda Divan Başkanı olunca aslında Bay Kemal’in sonu belli olmuştu. Ama yine de yakıştıramıyorsunuz böyle bir sonu. Partililer “Hayır canım olur mu hiç? Kemal Bey kaybetmez.” Kaybetmek istemiyordu. İlk turda salt çoğunluk olan 684 sayısını yakalayan olmayınca seçimler ikinci tura kaldı. İlk tur sonuçlarında Özgür ÖZEL 682 Kemal KILIÇDAROĞLU ise 664 oy alabilmişti.
Sonra ikinci tur için hazırlıklar başladı.
Herkes; Kemal KILIÇDAROĞLU’nun ikinci turda kendi yazdığı delegeleri toparlayacağı ve seçimi kazanacağı düşüncesindeydi. Lakin sonuç hiç de beklendiği gibi olmadı ve sandıktan Özgür ÖZEL 812 delegenin oyuyla CHP’nin Genel Başkanı olarak çıktı. Bay Kemal ise ilk tura göre 1. Turda aldığı oyları 128’ini Özgür ÖZEL’e kaptırdı ya da delege sandığa girmedi. Sonuçta Kemal KILIÇDAROĞLU’nun başarısızlıklarla dolu 13 yıllık CHP Genel Başkanlığı sona erdi.
Peki; Bay Kemal’in sonunu hazırlayan etkenler nelerdi?
3 Kasım 2002 seçimlerinde CHP’den İstanbul Milletvekili olarak Meclise girdi ve aktif siyasi yaşamı başladı. 22 Mayıs 2010 tarihinde yapılan 33. Olağan Kurultay’da CHP Genel Başkanı seçildi. Sonrasında ise art arda seçimler kaybetti.
• 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri
• 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu
• 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri
• 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri
• 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi
• 07 Haziran 2015 Genel Seçimleri
• 01 Kasım 2015 Erken Genel Seçimleri
• 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu
• 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri
• 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri
• 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri
• 14 ve 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri (Her ikisinde de kaybetti.)
Evet; 13 yıllık Genel Başkanılığı döneminde 12 defa seçim kaybeden bir isim olarak siyasete veda eden birisi oldu Kemal KILIÇDAROĞLU.
Genel Başkanlığı kaybetmesinin nedenleri sadece kaybettiği seçimler değildi elbette. Başka sebepler de vardı.
Mesela 14 ve 28 Mayıs’ta yapılan Genel Seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde (Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Adayı idi.) hezimet yaşayınca ilk iş olarak başarısızlığın gerekçesi olarak gördüğü Parti Meclisi’ni ve MYK’yı görevden aldı. Kendi sonunu hazırlayan süreç de burada başladı. Parti’nin ağır topları kendilerini bir anda kapının önünde buldular. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan CHP’nin Beyaz Atlı Prensi Sayın Ordu Milletvekili Seyit TORUN başta olmak üzere Kemal KILIÇDAROĞLU’na karşı bayrak açtılar. Ateşin fitilini yakam ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU’nun değişim açıklamaları oldu. Sonra il örgütlerinin seçimlerinde kayıplar yaşandı. Değişimciler seslerini yükseltmeye başladılar. Kemal KILIÇDAROĞLU’nun destekçileri güçlerini il örgütlerinde kaybediyordu artık. Ama yine de Genel Kurultay’da sandıktan çıkacağına kesin gözüyle bakılıyordu.
Aslında Genel Başkan Kemal KILIÇDAROĞLU’nun eli yavaş yavaş zayıflatılmıştı. Kaybedilen her seçimde sorumluluğu her ne kadar KILIÇDAROĞLU üstlense de asıl sebep alışmayan örgütler ve seçim kazanacağına inanmayan partililerdi. Çünkü karşılarında her seçimden başarı ile çıkan bir AK Parti vardı. O kadar güçlüydü ki CHP’li seçmenler sandığa bu yıkılmış psikoloji ile gidiyorlardı. Hatta seçimlerde oy isterken bile kendilerine inanmadan oy istiyorlardı. Tabi bir de partinin eksi isimleri vardı onlar da kazanı sürekli kaynatıyorlar, deyimi yerindeyse veriyorlardı ateşe küsküyü. Kazan hem içerde hem de dışarda sürekli kaynıyordu. Durumu kontrol altına almakta zorlanan Kemal KILIÇDAROĞLU en sonunda Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gecede 13 yıllık serüvenini tamamladı.
İyi de Özgür ÖZEL bu sorumluluğun altından nasıl kalkacak. Gözlemim o dur ki CHP’yi çok daha zor günler bekliyor.
Bekleyip olacakları birlikte göreceğiz.