10 Kasım 2023 Cuma Saat: 08:30
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü okumadan öğrenme tanıma ve anlama şansı olmayan aziz Türk milletine sesleniyoruz.
Atatürk’e dün bugün ve halen daha farklı gözle bakıp düşmanlık etmeye devam eden Sizler Atatürk’ü Atatürk olduğu için değil Allah dostu ayrıcalıklı örnek insan örnek devlet millet insanı Atatürk’ü anlayıp hayatına huzur ve güven içerisinde insanca devam etmek isteyen aziz Türk milleti, Atatürk’ü okumadan öğrenme tanıma ve anlama şansınız yok.
Buyurun okuyun okumayanlara da okutun ki Atatürk’ü yakından tanıyıp ondan sonrada sevmeyecekseniz zorla güzellik olmayacağına göre yine sevmeyin. Ama okuyun okutun başkalarının salyalı ağızlarından duyduklarınıza inanmayın. Nasıl bir hayat sürmüş bizzat kendiniz okuyup öğrenin.
İşte Allah dostu dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kendi ağzından dinleyin..
Meclis’te tek başıma kalsam da mücadeleye karar verdim. Düşman adım adım her tarafı işgal ederek Ankara’ya kadar gelecek olursa, ben bir elime silahımı, bir elime de Türk bayrağını alıp Elmadağı’na çıkacağım. Burada tek başıma son kurşunuma kadar düşmanla çarpışacağım. Sonra da mukaddes bayrağı göğsüme sarıp şehit olacağım. Huzurunuzda buna ant içiyorum...”].
Tek Başıma(... Çevresine yalnızca sözleriyle değil, tutum ve davranışlarıyla da örnek oluyordu. Ulusal eyleme katılması için kimseyi zorlamıyor, herkesin özgürce karar vermesini istiyordu. Ona göre, amaç yönünde karşılaşılacak güçlükler, ancak gönüllü katılımların çıkarsız dayanışmasıyla aşılabilirdi. Çatışma ve tehlike dolu bu yola girmek isteyenler, sonuçlarına katlanmaya hazır olmalı, gerektiğinde ölümü göze almalıydılar. 24 Nisan 1920’de, Meclis’te yaptığı konuşmada, kararlılığını ve gideceği yolu şu sözlerle açıkladı: “Bazı arkadaşların yoksulluk içinde bu büyük davanın başarılamayacağını zannederek, memleketlerine dönme arzusunda olduklarını duydum. Efendiler; ben sizleri bu milli davaya silah zoruyla davet etmedim, görüyorsunuz ki sizi burada tutmak için de silahım yoktur. Dilediğiniz gibi memleketinize dönebilirsiniz. Fakat şunu biliniz ki, bütün arkadaşlarım beni yalnız bırakıp gitseler, ben bu yüksek Meclis’te tek başıma kalsam da mücadeleye karar verdim. Düşman adım adım her tarafı işgal ederek Ankara’ya kadar gelecek olursa, ben bir elime silahımı, bir elime de Türk bayrağını alıp Elmadağı’na çıkacağım. Burada tek başıma son kurşunuma kadar düşmanla çarpışacağım. Sonra da mukaddes bayrağı göğsüme sarıp şehit olacağım. Huzurunuzda buna ant içiyorum...”).
Kaynak; Metin Aydoğan “Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı