4 Aralık 2023 Pazartesi Saat: 11:28
Evlenmek ayıp, günah ya da suç değilse -ki değildir- neden, eş seçimi noktasında erkeklere tanınan şans, kadınlara da tanınmaz? Nasıl ki bir erkek, hayatını paylaşacağı kadını seçerken sınırsız seçenek hakkına sahipse, kadınlar da aynı haklara sahip olmalı değil midir? Kadınlar neden, kendilerine takdim edilen 3-5 aday adayı arasından seçim yapmakla sınırlı bırakılırlar? Oysa; kadınlar da ömürlerini paylaşacak erkeği seçerken, erkekler kadar hür olmalı ve seçenekler sınırlandırılmamalıdır! Kaldı ki; bazı durumlarda kadınlar için sıfır seçenek söz konusudur ve bazı kadınlar hiç evlenme fırsatı bulamamaktadırlar! Bu nedenle, gerek dini, gerek ahlâki ve gerekse sosyokültürel değerler ihlâl edilmekte ve gayr-ı meşru yollara teveccüh söz konusu olmaktadır. Oysa, nasıl ki bir erkek kız istemeye gidebiliyorsa, hanımlar da açık yüreklilikle ve direkt olarak evlenme teklifi yapabilmelidirler. Bu, o hanımefendinin ne kadar dürüst ve namuslu olduğunun işaretidir. Zira bu durum, evlilik kurumunun meşruiyetine binaen şerefli bir duruş, şerefli bir yaklaşım anlamına gelecektir.
Ne yazık ki; kadınları aşağılayan zihniyet, sosyal doku bünyesinde çekinik kalmaya ve sanki evlenmek ayıpmış gibi bir anlayışın egemenliğine mahkum etmiş bulunmaktadır. Oysa feministler ha bire kadın-erkek eşitliğinden dem vurup-durmaktadırlar. Ama ne yazık ki; kadınların etrafına örülen bu ve benzeri duvarları en azından bizim toplumumuzda yıkmak an itibarıyla mümkün olmamıştır!
Öte yandan, aynı sosyal yapı bünyesinde kadın cinselliği olabildiğince sömürülmekte, meşru zeminlerde kendilerini ifade etme hakkı tanınmamaktadır.
Sigara içmek sağlıklı bir alışkanlık olmamakla beraber, büyüklerin yanında sigara içmenin ayıp ve saygısızlık sayıldığı gibi, kadınların direkt evlenme teklif etmesi de ayıp sayılmakta, hatta olası böyle bir durum karşısında muhatap kadın, ahlâksızlıkla itham edilebilecek korkunç bir töre anlayışı hakim bulunmaktadır!
Hemen herkes 2+2=4 olduğunu kanıtlayabilir. Ama, hiç kimse yukarıdaki absürt duruma makul-mantıklı ve vicdani bir açıklama getiremez. Çünkü bu durum akıl dışıdır, ahlâk dışıdır ve vicdani değildir.
İslâmiyet öncesi Mekke'li müşriklerin kız çocuklarından utanıp, onları diri, diri torağa gömmelerinden farkı çok fazla olmayan bu absürt duruma sebep olanları esefle kınıyorum!
Benim kızım yok. Olsaydı eğer, bu saçma, çarpık ve de akıl dışı anlayışı yıkmak, devirmek ve devrim yapmak adına onu sevdiği erkeğe evlenme teklifinde bulunması için teşvik ederdim. Olanlara selâm olsun...