ERGİN KARLIBEL VAKFINDAN RİCA EDİYORUM

        Son haber ve makalelerimde Ordu Köyü olarak nüfusuna kayıtlı olduğum ve uzun yıllar yaşadığım bu güzel şirin köyden.

Tabi ki benim bu tarz ifademin altında yatan tamamen yöneticilerin söyledikleri ile uygulamalarının birbirini tutamamasındandır.

Ordu aslında turizmden çokça bahseden yöneticilerin aslında gerekeni yapmamalarını gördükçe adeta yazılarımda isyan ediyorum. Turizmden hep

eksikler. Kısaca anlatayım, Ordu, Ordulunun dışında çok az yabancı ve yerli insanları misafir edebiliyor.

Gençlerin ise tercih ettiği yer değiliz, kayak merkezimiz bu işi bilenlerin yalancısıyım, pistin kısalığı nedeniyle tercih edilmiyor.

Ordu aslında çok vefasız bir il oldu. Geçmişine sahip çıkmayan köy olarak defalarca yazdım, sözlü olarak dile getirdim. Ordu tarihi olmayan bir köy. Yazılanların çoğu kulaktan dolma, köy efsanelerinden toplama bilgiler.

Öyle ki benim bizzat şahit olduğum konular dahi yanlış anlatılıyor.

Büyükşehir Başkanı Hilmi Güler adaylığı açıklanıp ta köyüne geldiğinde ilk ziyareti kurucu Belediye Başkanı Süleyman Felek’in mezarı oldu. Gayet doğal bir başlangıçtı. Gazeteci Rıza Şimşek gazetesi Ordu Sesi’nde

açtığı kampanya ile Süleyman Felek’in büstünün yapılmasına vesile olurken felek ailesi hariç halktan topladığı paralarla büstü yaptırıldı ve gereken yere

kondu. Büst yıllarca gerek Belediyenin önünde, gerekse de yalı camii önünde durdu. Yıprandı gerekçesi ile

Üniversitede tadilat gördü şu anda duyumuma göre park ve bahçelerin deposunda duruyor. Değerli köylü

kardeşlerim, Büyükşehir Belediye Başkanlığı olan tek köyüz, hatta Başkan da Dr. Hilmi Güler. Peki defalarca

neden büst yerine konmuyor diye gündeme getirmeme rağmen Güler dedesine ve Ordu halkının paraları ile yapılan büstü layık olduğu makamının olduğu binanın önüne koymamakta vefasızlık yapmış olmuyor mu?

Büstü put olarak mı görüyor. Bilmem kaç tane Osmanlı büyüğünün büstleri makamının önüne kondu, tepkiler üzerine kaldırıldı, unutmadık. Kahraman Sağra büstü, Bronzdan kare şeklinde kabartma olan bu eser 1994 yılında Sağra fabrikasında idi. Bayındır Holdinge satıldığında yönetim bu büstü giriş katından alarak bekçi kulübesine koymuştu. Bunun üzerine itiraz ettim Büstü teslim aldım. Kahraman Sağra Konağı Turizm eski Bakanımız Ertuğrul Günay’ın bizzat talimatları ile bakanlık tarafından alınınca Ünal Sağra tarafından Büst Valimize o tarihte hediye edildi. Valilik de kullanılması amacı ile Belediye Başkanlığına gönderdi. Kahraman Sağra büstü de Park Bahçelerin deposunda imiş. Oysa Kahraman Sağra Caddesinine konabilir. Başka şehirlerde örnekleri var.

Sayın Başkan, seçmenizle çok ümitlenmiş oduk. Çağ atlar. Karadenizi’in parmakla gösterilen, Ordulu

olmayanlarında günlerce konakladığı , komşu illerde kalmaktansa Ordu’da kalalım neşelenelim, hafta sonumuzu eğlencesi ile lezzetleri ile doyasıya yaşayalım dendiği bir yer olacağımızı umut etmiştik. Hiçbiri olmadı. Ordu saat 22.00 dan itibaren ölü bir yer, sayın başkan. Mahallelerde birahane adı altında onlarca işletme adeta pavyon hizmeti veriyor siz bunu bilmiyormuşsunuz? Mahallerin şikayetlerini duymuyormuşsunuz, bilmiyorsunuz çünkü etrafınıza iyi

bir kadro kuramadınız, kapınız açık değil özel kaleminizden vatandaş randevu alamıyor, bu durum Kamil Çebi tarafımdan bizzat şahsınıza söylendi.

Yol, Su, Elektrik gibi konular belediyelerin asli görevidir. Tabi ki bu hizmetleri yapacaksınız. Ben isterdim ki Raylı sistem Ordu Hava Limanı dahil Perşembe kasabamız, Çamsan ve köy içi güzergahından hizmet versin. Bakınız gayet açıkça yazıyorum Samsun

Büyükşehri adeta küçük İstanbul. Samsun ilini alıcı gözle incelemenizi isterim.

Benim sizlerle paylaşmak istediğim konu aslında Ergin Karlıbel Vakfı’ndan bir hizmeti yerine getirmesi isteğimdi.

Kamil Sönmez’imizi unutmadığımızı anma programlarımızla yad ediyoruz. Sağlığında hangi müzikholde programa çıkıyorsa mutlaka orada oldum.

Vefatının haftasında Perşembe Belediyesi tarafından Heykelinin mutlaka meydana konması gerektiğini teklif ettim. Oralı bile olmadılar. Perşembe’nin ve Ordunun her etkinliğinde veya diğer

illerdeki etkinliklerde hep koşarak görev alır. Üstüne düşen vazifeyi yapardı.

Derler ya lafı gevelemeyeyim, Ergin abi, vakfın olarak Kamil Sönmezin heykelinin yapımını üstlenmeni

arzu ediyorum. Bu vefayı hiç olmaz ise siz gösterin.

Bolu’da İzzet Baysalın heykeli Belediye önünde, henüz sağ iken konmuştu. Bunun gibi örnekler çok.

Babam Rıza Şimşek onlarca kalıcı hizmeti Gazetesinde açtığı kampanyalarla gerçekleştirdi, halkı ile yaptı bu hizmetlerini, hatta teleferik fikrine bile

sahip çıkanlar türedi. Bu hizmetlerinin en baştaki şahidisin.

Ne yapayım, köy’ümü seviyorum hepsi bu. Kalın sağlıcakla.