20 Ocak 2024 Cumartesi Saat: 09:27
Önümüzde yerel seçim var. İktidar ve muhalefet adaylarını kılı kırk yararak açıklamaya çalışıyor. Çünkü; iktidar başta tüm siyasi partiler için kendi çizgilerinde doğru aday gösterebilmek, ülkenin içinde bulunduğu olumsuz tablo ile birlikte oldukça çok zor. Özelliklede yüzüncü yılını yeni bitiren genç Türkiye Cumhuriyet'inin kurucu sorumluluğunu taşıyan ana muhalefet partisi için daha çok zor, Bunu böyeş bir tarihsel sorumluluğu olmayan bugünün iktidarı için, eşyanın doğası gereği söyleyemiyoruz. İktidarın kesintisiz yirmi yıllık popülist yönetimi, sadeçe günü kurtaran, bugünü iyi yaşayalım da, gelecekte ne olursa olsun anlayışlı, tüccar mantıklı yönetim anlayışı ülkeyi hem mali, hem de siyasi olarak zor duruma soktu. Kasa tamtakır, kuru bakır ama borç harç yaşayan müflis farkında değil sözünü doğrularcasına sorumsuzluk ile siyaset yapılmaz. Çalışanlar bir derece son anda ki hamle ile tatmin edilse de, nüfusun beşte birini oluşturan emekliler durumlarından ülke tarihinde hiç yaşamadıkları ölçüde memnun değil. Çünkü kuru dini ve milli hamasiyet, insanların sorununa çözüm olmuyor. Ordu' da iktidar ve muhalefet bu nedenlerle aday belirlemekte zorlanıyor. Yani aday olmak isteyen çok ama, halkta ki güvensizliği aşacak nitelikte rafine, bağımsız karakterli halkın çıkarlarını temsil edecek düzeyde karakterli çok az kişi var. İktidar bir derece şanslı. En azından nitelikli, üstelik deneyimli bir belediye başkanına sahip. Hilmi Güler'in partisinden diğer aday namzetlerinde kıyasla öne çıkan nitelikleri öne çıkarıyor. Ana muhalefetin , her ilde tüm muhalefeti toparlayacak bir adaya ihtiyacı var. Bunun için de heryerde nitelikli, halk içinde sevilen bir adayları var mı? Konu Ordu ise, bir kişi dışında varda , ben mi göremiyorum? O kişi de Ordu' nun darbe sonrası belediye başkanı olan, üstelik de darbenin anlayışına karşı sosyal demokrat duruş sergileyen bir belediye başkanı olan Kazım Türkmen sonrası, adeta sol muhalif yelpazenin temsilcisi olarak, farklı adlı ama yakın anlayışlı partiler adına, ardı ardına belediye başkanlığı yapmış olan, şimdi ise Ordu Milletvekili olan ve uzun bir süre CHP üst yönetiminde üstelik yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı da yapmış olan Seyyit Torun...Bu arada baba tarafından Ordulu, hatta Hilmi Güler gibi Ünye kökenli olup, Ankara' da Etimesgut ilçesinden CHP adına aday gösterilmiş, tiyatro sanatçısı, bir ara, bir dönem "Behzat Ç..." dizisiyle sadece Ankaralılar da değil, basta o dönemin genç kuşağı olmak üzere tüm ülke de sevilen, günlük tabiriyle fenomeni olan Erdal Beşikçioğlu bar. Eğer aday aday gösterilmemiş olsa, farklı bir aday olarak oda Ordu' dan aday olabilirdi. Demek ki Ordu' nun zengin bir CHP adayı olabilecek insan birikimi var. Bu arada Ankara' nın bir ilçesinde CHP adayı gösterilen Erdal Beşikçioğlu' ndan "neden o ?" sorusu çok sorulduğundan biraz söz edeyim. Dizinin yönetimi " Bir Ankara polisiyesi" açıklamasıyla tanıtılan "Behzat Ç" dizisine, Ankara'da çekimini yapacak alan, uygun mekan arayışındayken, dizinin kameranı olan adaşımın isteği üzerine, dizi yapım ve yönetim ekibini belediyeye davet edilmesini, o zaman Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Daire Başkanlığı' nda muhabir olarak çalışmamın ve oralar Kültür, Turizm ve Çevre Gazetecileri Dernek Başkanlığı ( Külturçev) yapmamın avantajıyla sağlamıştım. "Behzat Ç " kısaltmasıyla sunulan aykırı tarzlı bir polis amirini canlandıran Erdal Beşikçioğlu ve film ekibinin ziyaret ettiği belediye de ki en üst makam da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı' nı olan ise, sanata, sol siyasi kümelere karşı davranışları, sözleriyle, uygulamaları ile tartışma yaratan Melih Gökçek idi.Daire Başkanı ile birlikte yapım yönetim ekibiyle yaptığımız tanışma sohbeti sonrası çekim ekibi dizinin bir bölümünde mekan olarak belediyenin tahsilat birimini seçti, o arada belki küçük birgörüntü olarak da yer aldığım dizinin yapım ekibiyle Başkan Gökçek' in basında da yer alan diziyi öven sohbeti de gösterdi ki, sanatın aşamayacağı hiçbir engel yok ve sanatın ideolojik barajları dahi yıkacak sihirli gücü var. Bu çabam sonucu dizi yönetimi de onlar için çabamızı , o dizide bir başka bölümde, sol genç kitlenin müdavimi olduğu Eylül adlı kafeyi, Konur sokak ve çevresini tanıtım amaçlı olarak seçerek , -hatta eşim, ben ve aramızdan vefat ederek ayrılmış bir arkadaşımında yer aldığı küçük görüntüyle- ödüllendirildi.Kısacası solun toplumun tüm farklı kesimlerini ortak payda da, ortak amaç da birleştirecek nice aday adayları var, o halde Torun yeniden yada onun gibi üretken biri neden olmasın? Gerçi Ordu Milletvekili Seyyit Torun, Ordu' dan aday olmayacağını söyleyerek, son noktayı koydu ama gençliğinden bu yana halkla içli dışlı olabilmiş sabrının ve geleceği görmesinin etkin rolünü yeniden topluma kazandırması doğru olmaz mı?Bu arada eski tanımlarla, sınırlar ve katı kurallarla yeni ilişkilere, ufuklara yelken açmak siyaseten mümkün değil. Temel olarak toplumlarda çelişkiler değişmesede, çelişkileri çözüm yöntemleri, bilginin ve teknolojinin küreselleştiği dünya da değiştiği, değişmesi gerektiği apaçık. Bu çerçeveden bakarsak, her ne kadar İstanbul' da Beykoz veya benzeri bir ilçede belediye Başkanı olmayı hedefleyen Cemal Enginyurt' da veya kendini sağda, solda tanımlasa dahi ülkesini seven bir tutarlı kişilik sahibi biri de pekala Ordu' dan olabilir. Yada sanat gücüyle toplumun tümünü kucaklayacak ve Ordu' nun gelişimine katkı da bulunacak popüler bir isim neden olmasın? Hilmi Güler bu şekilde Başkan olmadı mı? Ayrıca yeniden aday olmasında da ODTÜ mezunu olmasının ve Enerji Bakanlığı yapmasının rolü, etkisi yok mu? Ordu' dan kimler aday olacak, hangi siyasi partiden olacaktan dahi öne çıkmış durumda. Her Ordulu merakla bekliyor, adayların açıklanmasını. Adaylar eli kuşağında bugün ve yarın açıklanır. Asıl önemli olan, seçim takviminin son kertesinde yapılan, dokuz Mehmetçiğin ölümüne yol açan saldırı. Neye hizmet ediyor? Zamanlaması manidar. Ülkenin laik, demokratik, bağımsız olma amaçlı yapısını hedefleyen planlı bir küresel saldırı olma olasılığını yükseltiyor. Bu tip saldırıların hangi amaçla olduğunu anlamak için siyasi sonuçlarına bakmak gerekir. Umarım yakın zamanda veya seçimlere kadar yada seçimi sonrasında, ülkemizde mutlu olarak yaşama hakkımızı tehlikeye atacak provokasyonlar olmaz ve gücünü Bağımsızlık yani Kurtuluş Savaşı'ndan,anti emperyalist mücadele tarihinden alan tarihsel sorumluluğumuzu yerine getirmek zorunda kalmayız. Ülke genelinde yerel seçimler, nasıl bir Türkiye hatta hangi adla anılacak bir ülke istediğimizi ortaya çıkaracak bir turnusol kağıdı olmayacak, bunu ayraç yapacak bir süreç olduğunu söylemek için yeterli veri elimizde yok. O nedenle hemen enseyi karartmayalım ama ülke üzerinde oynanan, oynanacak olan oyunlara karşıda dikkatli olalım. Ayrıca yine umarım, yoksulluğu ve sefaleti artarak yaşamaya iten, yüksek dolara bağlı yapım maliyetiyle halkı yoksulluğa iten ana nedenlerden biri olan şehir hastanelerini Araplara satarak halkın sağlığını da riske atabilecek olan yönetimsel başarısızlık sonucu yaşanan ekonomik süreçten de sıyrılırız bu seçimle birlikte. Herkese güzel günler dileğiyle... Bu seçimler de seçmen irademizi doğru olarak sandığı yansıtmak için yeterince dikkat göstermek üzere ...