26 Ocak 2024 Cuma Saat: 13:54
Herkesi hepimizi ve âlemi yaratan yüce Allah insanı yaşat ki İnsanlık yaşasın buyurduğu halde Allah’ın akıl vererek yarattığı ölümlü insanların ortak ve adil çıkarını düşünerek, can, mal ve namus korkusu kuşkusu yaşamadan huzur ve güven içerisinde insanca yaşam sürmeleri için hayata dair her türlü olumsuzluğa göğüs gererek ülkesini ve insanlarını çağdaş ülkeler ve insanlar seviyesine ulaştırmak için gece gündüz demeden çalışıp fikir üreten, Uğur Mumcu gibi nice iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı insanları benim gibi bizim gibi düşünmüyor, bizim gibi yaşamıyor diye kendileri de ölümlü fani olan insanlar tarafından hunharca öldürülerek insanlığın huzurlu ve güvenli geleceğine telafisi mümkün olmayan darbe vurulmaktadır.
Tüm insanların ve hatta insan dostu canlıların ortak dili olan sevgi dilini kullanarak huzur ve güven içerisinde insanca yaşayalım. Sultan Süleyman’a kalmayan fani dünya siz bize de kalmaz. Ne kadar yaşar isek yaşayalım neticede öleceğiz. Ölümden kaçış kurtuluş yok.
Yüce Allah insanı yaşat ki insanlık yaşasın buyurduğuna göre, insanlığın huzurlu ve güvenli geleceği için kafa yoran, gece gündüz demeyip gözünü budaktan esirgemeden çalışan Uğur Mumcu gibi insanları, benim gibi düşünmüyor, bizim gibi yaşamıyor diye bir kulp takıp öldürmek yerine yaşatalım ki, tüm insanlar hep beraber, hür özgür ve bağımsız mutlu mesut yaşasın…
Yaşama hakkı kutsaldır. Bu hak Allah tarafından akıl verip yaratılmış tüm insanlar içindir. Ve millet tarafından kurulmuş devleti temsil eden TBMM tarafından çıkarılan yasa ile güvence altına alınmıştır.
Yaşama hakkı kutsaldır. Yaşam hakkı olmadan diğer hakların kullanılması mümkün değildir. Yaşama, bireyin en temel hakkı, varoluşunun ve fiziki devamlılığının ilk şartıdır. Bu nedenle “insanın üstün hakkı” olarak yaşam hakkına saygı, bütün diğer hakların kullanılabilmesi için vazgeçilmezdir.
(Anayasa, Madde 17):Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Yaşama hakkı, bütün hakların temelidir. Savaş, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde dahi durdurulamaz, yok edilemez.
Ama 24 Ocak 1993 yılında bir Pazar sabahı insanlığın huzurlu ve güvenli geleceği için onlarca çalışanlardan biri olan senin, benim, bizim gibi ana ve vatan evladı Uğur Mumcu yerli ve milli aracı olan Renault içinde zaman ayarlı bomba ile patlatılarak hayattan koparıldı.
Sadece Atatürk Türkiye’si cennet vatan ülke Türkiye Cumhuriyeti devleti değil tüm dünya ülkeleri ve insanları korkunç bir patlamayla uyandık o sabah.
Bir iki sokak üstümüzde Karlı Sokak’ta oturuyordu. İlk kez evinin önünde gördüm arabasını, bildiğin Reno işte. Tüm yaşamı gibi arabası da basit ve gösterişsizdi.
Neden mi öldürüldü? Yaşayacaklarımızı çok önceden öngördüğü için.
“Vurulduk ey halkım, unutma bizi...”
Seni asla unutmayacağız sevgili Uğur Mumcu. En azından bizim kuşak.
“Uğurlar ola...”
Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız.
Bir kez dinlemediler bizi.
Bir kez anlamak istemediler.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...
Uğur Mumcu (22 Ağustos 1942 - 24 Ocak 1993)