4 Nisan 2024 Perşembe Saat: 15:32
Şüphesiz, sevgi ve saygımıza en layık olan Cenâb-ı Hak’tır. Bunun dışındaki sevgi ve saygı duygularımız bu temel üzerine oturtulmuşsa sağlam, anlamlı ve değerli olur.
Allah rızasına dayanmayan sevgi ve saygı tavrı; korku, gösteriş ya da menfaate dayanır ki bunlar da temelsiz, bayağı, basit ve değersizdir.
Cenabı Hak bizleri yarattıp dünyayan gönrerişinde bir amaç bir gayesi vardır.
Bu dünya ya gönderiş amacımız bir imtihandır.
Bu imtihanı kazanmamız içinde aynı zamanda kendisine kulluk etmemizi, yaratılan her varlığada merhamet ve sevgi ve saygı ile davranmamızı ve onlardan sorumlu olduğumuzu bildirdi.
Yer yüzünde bütün canlı cansız bütün yaratılmışlar insanoğlunun birer emanetidir.
Beraber yaşadığımız her bir canlının üzerimizde hakkı vardır.
ve buna bir örnek verirsek; Allah yaratmış olduğu karıncayı bile insana emanet etmiştir
Biz asıl konumuza dönelim: İslam, insan için en aziz varlık olan anne babayı ve yaşlılarıda bizlere emanet etmiştir.
Yaşlılar deyince bir insan evladı olarak onlara gerek anne baba olur gerekse başka anne babalar olur onlara hürmette kusur etmemeye gayret gösterelim,Onları saygı ve güleryüzle karşılayarak gönüllerini almaya caba gösterelim
Onlara hayatın her evresinde hürmet edelim,seyahat esnasında toplu taşımalarda kalkıp yer verelim.
Bu bizim inancımız ve insanlığımızın gereği olmalıdır.
Çünkü Cenabı Hak anne babaya iyi davranılmasını ister birde, onların incitilmesini yasaklar.Saygı hürmet ve sevgiyle hatırlarının gözetilmesini ister.
İnsanı doğduğunda onu karşılayan anne merhametidir ve insan engel tanımayan bir merhamet sağanağıyla yıkanarak, anne şefkatinin kucağında büyüyerek ‘insan’ olur.
Burada anne babanın bizler için çok kikiymetli olduğunun bilinmesi gerekmektedir ve onlara gereken sevgi ve saygının gösterilmesi gerekir.
Anne-babaya saygısızlık ve kötü kötü söz ve muamele,dinimizce yasaklanmış ve büyük günahlardan sayılmıştır.
Anne-babaya hürmet ise, insanın hem Allah hem de toplum nezdinde mertebesini artıran ahlaki güzelliklerden sayılmıştır. Anne baba o kişinin cennetidir cehennemidir.
İslam dini emri olaraktan yaşlılara saygı göstermek ve onların hayır dualarını almak ihmal edilmemesi gereken dinî ve ahlaki bir görevdir. Kur’ân-ı Kerîm’de anne babamıza karşı nasıl bir saygı gösterileceği şöyle ifade edilmektedir: “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine “Of” bile!deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle!"(İsrâ suresi,23) Peygamber (s.a.v) efendimiz
“Küçüklere merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.”(Tirmizî, Birr, 75) buyurmak suretiyle bu hususun ne anne babaya hürmetin ne denli önemli olduğuna işaret etmiştir. Büyüklere saygı ve küçüklere sevgi göstermenin hem uhrevi hem de dünyevi birçok faydaları ve güzel sonuçları vardır.
Bunu bir örnekle anlatayım
Hz Fatıma (r.a) bir gün yere oturmuş elinde kocası Hz Ali (r.a) elbisesinin söküğünü dikiyor
ayağı ilede oğlu Hz Hasanın beşiğini sallıyor
dili ilede Kur'an okuyordu!
Bu esnada peygamberimiz (s.a.v)oradan geçiyordu.
Hz Fatıma babasını görünce ayağa kalktı.
Peygamber efendimiz (s.a v) kızım keşke ayağa kalkmasaydın dedi.
Hz Fatıma nasıl olur? canım babam yanıma gelecekte ben ayağa kalkmaya canım öylemi;
Peygamberimiz (s a.v) Canım evladım ben geldiğimde odanın içerisi meleklerle dolmuştu!
Seni seyrediyorlardı,okuduğun Kur'an-ı dinliyorlardı,yaptığın diğer işler içinde sana dua ediyorlardı.
Sen ayağa kalkınca onlar ayrıldılar;
Çünkü sen aynı anda kocana hizmet ediyordun,
Yavruma şevkat ediyordun,aynı zamanda rabbine şükrediyorum buyurdular.
Sevgili peygamber (s.a.v) efendimizin ve Hz Fatıma (r.a) arasında geçen bu saygı ve sevginin bizlere örnek olmasını diliyorum.
Ya anasını babasını bakmayanlar, huzurevine verenler, onların kalplerini kıranlar, terk edenlerin akibetleri aynısı evlatlar tarafından kendilerine yapılacaktır.
Anne-babaya saygı ve iyilik,Yüce Rabbimizin bizlere bir vasiyeti ve mutlak emridir.
Kiymetli kardeşlerim O halde geliniz, velinimetimiz olan anne-babalarımızın kıymetini bilelim ve onlar için atamız Hz. İbrahim (as) gibi dua edelim: ‘Rabbimiz! Hesap kurulacağı gün beni, anamı, babamı ve müminleri bağışla.”[İbrahim, 14/41]
Yaşlılık, uzun ömür nasibi olanlar için hayatın kaçınılmaz bir gerçeğidir.
Çünkü bu dünyada her doğan yaşlanacaktır.
Yaşlılık döneminde insanlar güçsüz ve yardıma muhtaç hâle gelmekte, ilgi ve desteğe daha çok ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle başta anne ve babamız olmak üzere büyüklerimize saygıda kusur etmeyelim. Onları üzecek her amelden uzak duralım.
Şüphesiz, Peygamberimiz,(s.a.v)“Herhangi bir genç, yaşından dolayı bir ihtiyara saygı gösterirse, Allah da ona yaşlandığında saygı gösterip hizmet edecek kimseler yaratır.”(Birr, 75)
İşte bu hadîs-i şerifi bizi bu hususta bugün bizlere yaşlı olan anne babalara bakmamızı teşvik etmektedir.
Rabbimiz, bizleri cennet vesilesi olan atasına,ecdadına,ana babasına sevgi, hürmet ve saygı ilkelerine uyan kullarından olmayı nasip eylesin. Amin.
Hepinizin Ramazan’ı mübarek olsun hayırlı iftarlar selamlar efendim