Ahmet Yenin

Boyun Eğmem, El Etek Öpmem…

5 Nisan 2024 Cuma Saat: 12:42

Aykırı düşünce sahibi, boyun eğmeyen el etek öpmeyen insanlara ve özelliklede idarecilere dünden daha çok, günümüzde ihtiyaç var.

Ölümlü fani dünyada doğru dürüst, idealist, memleketin ve milletin ortak ve adil çıkarı için insanlığın en büyük baş belası cahillikten kurtulmak adına daha çok okuyup öğrenen, önce kendisini değiştirip, aklını geliştiren, çok çalışan kafa yoran aykırı fikir üreterek insanların huzur ve güven içerisinde yaşamaları için gayret sarf eden insanların cahil insanlardan ziyade cahil idareciler tarafından bir şekilde çamur atılarak engellenmekle kalınmayıp ülkelerinden sürüldüğü ve hatta atıldıkları zindanlarda ölüme terk edildiği, bu güzel düşünce sahibi insanların daha da ileriye giderek aynı kafaya hizmet etmek için hatırlatalım, vahşice katledildiği ve halen daha engellenmeye ve hapishanelerde çürütülmeye devam edildiği ülkemizde ve dünyada Muhsin Çelebi gibi el etek öpmeden insanca yaşayıp, beraber yaşadıkların da kendileri gibi insanca yaşatmak için uğraş veren insanlarımız var. 

İşte buna Allah dostu insanlarımızdan ve yazarlarımızdan Ömer Seyfettini’n kaleme aldığı onlarca romanından biri olan Pembe İncili Kaftan adlı romanında bir kesit.

Buyurun okuyun daha çok insana okutun ki akıl sahibi insan için doğrulun, dürüstlüğün, doğru idealist insanların ve özelliklede idarecilerin mensubu oldukları ülkeleri için ne denli büyük önem arz ettiğini görsünler ve halen daha el etek öperek, yaltaklanarak bir yerlere gelmeye çalışanlar kendilerine çeki düzen versinler.

Ruhuna rahmet Ömer Seyfettin. (Mart 1884- Mart 1920) Şahsiyetli insanları betimler hikâyelerinde:

"— Ben şimdiye kadar devlet mansıbına girmedim.

— Niçin girmedin?

Muhsin Çelebi biraz durdu. Yutkundu, Gülümsedi.

– Çünkü ben boyun eğmem, el etek öpmem, dedi. 

Oysa zamanın devletlileri mevkilerine hep boyun eğip, el etek, hatta ayak öpüp, bin türlü yaltaklanmayla, ikiyüzlülükle, dalkavuklukla çıktıklarından, çevrelerine hep bu aşağılayıcı geçmişlerin çirkin hareketlerini tekrarlayanları toplarlar. Gözdeleri, nedimeleri, korudukları, hep alçak ikiyüzlüler, ahlâksız dalkavuklar, namussuz maskaralardır. Yiğit, doğru, kendisine saygılı, özgür vicdanının sesine kulak veren bir adam gördüler mi, hemen kin bağlarlar, yıkmaya çalışırlar!"