Mehmet Emin Danış

TEK SUÇ SİYASİLERİN Mİ? VALİ DE Mİ GİDİYOR?

2 Haziran 2024 Pazar Saat: 17:37

Bizim unuttuğumuz en önemli şey gelenlerin de insan ve nefislerinin olduğu gerçeğidir... Biz her gelene "Ağam-Paşam" dedikçe onlar da devlet memuru olduğunu unutuyor ve başımıza "Ağa-Paşa" oluyor... Kendisini gördüğ

31 Mart seçimlerinde Adıyaman'da hezimete uğrayan AK Parti'yle ilgili değişim beklentisine bir de bürokraside rol alan kişiler eklendi...

Son günlerde özelden arayan bazı vatandaşlar "tamam da bürokratların hiç mi suçu yok" diyor... Sahi iktidarın atadığı ve hizmetleri sunan/yöneten makam sahiplerinin karnesi nasıl?

(Gerçi kulislerde bazı Bakanların yanında seçim kaybedilen illerin Valilerinin de suçlu görüldüğü ileri sürülüyor. Yani büyük bir değişim olacağı söylentisi var, ne derece doğru bilemeyiz.)

Mesela icraatın başındaki Vali Osman Varol ve onunla birlikte sorumlu olanların karnesi iyi mi? Haftada bir halk günü düzenlenmesi yetiyor mu? Enkazlar ve toz dumanın ortadan kalkmasının sorumlusu da mı AK Parti İl Teşkilatı?

En çok gelen sorulardan biri de "Vali gidecek mi?" sorusu.. Yaz döneminde yeni bir Valiler Kararnamesi açıklanacağı ve "Adıyaman'a yeni bir Vali atanacağı" dedikodusunun kaynağı da elbette siyaset kulisinin aktörleridir. Peki, bu gündemi oluşturanlar bir duyum mu almış, yoksa akıllarınca teşkilatın suçunu mu hafifletiyor?

Bizim, yani Adıyaman'ın derdi ne zaman gerçek gündem olacak? Doğrusu "kim giderse gitsin", bizim derdimiz bu olmamalı ama maalesef yıllardır hep atamalarla ilgili gündem dışına çıkamadık. Elbette bunun sebeplerinden biri de ilimize atananlardır. Ne yapalım yani Recep Yazıcıoğlu gibi Valiler çok sık doğmuyor... Adıyaman merhum valilerimiz Kemal Esensoy, Ahmet Özyurt ve Mustafa Yücel Özbilgin'leri de gördük ama ne derece faydalanık o da başka bir hikâye... Bu merhumların elinde şimdiki valilerin imkân ve yetkisi olaydı var ya... ah, ah.. söyletmeyin!

Aklıma gelmişken merhum Vali Refik Arslan Öztürk'ü de ekleyeyim... Yazar Saygı Öztürk'ün abisi merhum Vali Refik Arslan Öztürk gibi köylere gidecek görevlileriyle beraber minibüse binen Valilerin sayısı çoğalmadı, ne diyelim, bu da bizim milli kaderimiz.

Bizim unuttuğumuz en önemli şey gelenlerin de insan ve nefislerinin olduğu gerçeğidir... Biz her gelene "Ağam-Paşam" dedikçe onlar da devlet memuru olduğunu unutuyor  ve başımıza "Ağa-Paşa" oluyor... Kendisini gördüğü için kurban kesen halkın içine 20-30 araçlık korumalarla gitmeklerinin başka izahı mı var?

Siz bırakın kim gelmiş-gitmiş. Önümüze bakalım. Oturup hepimiz şapkayı önümüze koyalım ve geleceğimizin risk altında olduğunu unutmadan kendi vebalimizi tartalım.

Mehmet Emin Danış