Nevin Altunbaş

Yüreğimiz yanıyor...!

7 Ağustos 2021 Cumartesi

Akdeniz, Ege başta olmak üzere Türkiyem yanıyor.

Bir haftadır televizyonların haber bültenlerini izlemeye, ekranlara bakmaya yüreğimiz yetmiyor.

Yanan ağaçların çığlık seslerini kilometrelerce uzaktan duyuyoruz.

İnsan olan buna bakmaya dayanamazken, nasıl bir vicdana sahip el gökyüzündeki uçan kuşu bile yakan o alevlere ilk kıvılcımı çakabildi?

100 yılda 500 yılda yetişen ormanların yanmasını bugün seyretmek durumunda kalanlar dünden neden hazırlığını yapmadılar anlaşılır gibi değil.

Denizin 150 metre derinliğine otoban, hızlı tren yolu yapan, denize havalimanı inşa eden bu ülke ormanlarımızı  koruyacak tedbirleri alacak yeterlilikde değil miydi?  Yangınları söndürecek uçak alacak parası mı yoktu?

Ateş düştüğü yeri yakıyor,

sanıyorsunuz?

Yüreğimiz yanıyor.

Yüreklerde yanan ateş kolay kolay sönmüyor.

Gözlerin gördüğü yumurtalarını koruma adına üzerinde yanarak ölen kuşu öldüreni kim bağışlayabilir?

*

Bağışlamıyoruz, affetmiyoruz. 

Sebep olanlar isteriz ki bu dünyada da öbür dünyada da ateşlerde yansınlar.

Biz bilir ve inanırız ki yaratılanı yaratandan ötürü severiz.

Biz ilk mektepe gitmeden öğrendik yaş kesenin baş kestiğini. Bir canlıyı öldürmenin, bilerek ve isteyerek ölümüne sebebiyet vermenin affedilmez olduğunu...

Çevre, doğal yaşam bir tek o yörede bulunan insanların değil.

Tüm insanlığındır.

Dünya canlı varlığınındır.

Afrika'dan Asya'ya göç eden leylek Türkiye'ye girerken pasaport göstermiyor.

*

Her yıl ülkemizde orman yangınları meydana geliyor.

30, 40 yıldır orman yangınlarına bizim pilotlarımız, bizim uçaklarımızla söndürürken şimdi neden kiralık uçaklara, helikopterlere kaldık?

Milli gelirimizin arttığı, teknolojimizin çağ atladığı söylenen bir dönemde neden bizim ülkemizin her bölgesine müdahale edebilecek hava itfaiye teşkilatımız kurulmadı?

*

Dedik ya yüreğimiz yanıyor...

O gökyüzünde geceleri aydınlatan kızıl rengi hiç unutmayacağız.

Uçan kuşun kanatlarında alev kıvılcımını unutmayacağız.

"Keşke benimde evim yansaydı" diye laf eden ağzı unutmayacağız.

Yanan evinin bahçesinde "Burada bizim anılarımız  var biz yeni ev istemiyoruz" diye isyan eden genç anneyi unutmayacağız.

"Evleri yangından korumak aslı görevimiz değil" diyen vatandaşını görmeyen bakan gözleri unutmayacağız...