Nevin Altunbaş

Kültür önemli...

26 Temmuz 2024 Cuma Saat: 08:56

İnsanların ortak yaşam sürdüğü kentin, bölgenin, yerleşim yerinin kültürünün en önemli ölçüsü o bölgenin temizliğidir.

Yöneticiyi, görevliyi, halkı; hepsini bu temizlik ölçüsü bağlar.

Temizlik kültürün seviyesiyle orantılıdır.

*

Gelişmiş ülkelere gidenler görmüştür.

Kilometrelerce karayolunda seyahat etseler yol kenarlarında doğaya bırakılmış çöp göremezler.

Derelerden, ırmaklardan, nehirlerden, denizden, gölden araç lastiği, masa, sandalye, halı, kilim çıkmaz.

Mesela Japon halkı.

Gidip görenler, orada yaşayanlar söylüyor.

Sıradan bir Japon elindeki çöpü, sigara izmaritini çöp kovası buluncaya kadar taşıyormuş.

"Yasak" müeyyidesinden korktuğu için değil temizlik yaşam biçimi olduğundan. 

*

Temizlik ailede başlar.

Çocuk yaşta kazanılır alışkanlıklar.

Küçük yaşta öğrenilir sorumluluk...

Anne, baba ve aile büyüklerini yaptıklarını çocuklar model olarak alır.

İleriki yaşlarda dünde yaşadıklarıyla geleceğine yön verirler.

Süreç böyle işler.

Dolayısıyla bizim ülkemizde temizlik yalnızca sloganlarda, spotlarda yer alıyor.

"En güzel temizlik kirletmemektir" derler ama sloganı yazan görevli, yetkili , halk her kim olursa içtiği sigara izmaritini yere atar.

*

Yaşadığım kent Altınordu maalesef arzu ettiğimiz düzeyde sokaklarımız temiz değil.

Her sokakta plastik pet, kağıt karton içecek kutularından poşetlere dek çöp var. Hele sigara izmaritinden geçilmiyor.

Hiç hoş görüntü değil.

Halkımızın bir kısmının kültür seviyesi sokağa çöp, sigara izmariti, peçete atmayı, tükürmeyi ne acıdır ki normal bir davranış olarak görüyor.

*

Kentimizin genç, gelecek vaat eden Başkanı Sayın Ulaş Tepe ilk 100 günlük yönetiminde temizliği ve görselliği noktasında bekleneni veremedi.

Başlama, kararlılık, tarafını belli etme, çıkış önemliydi.

"Başkan gelir gelmez" diye söze başlatamadı.

Mesela Ulaş Tepe başkana 100 günlük yönetimine "100 üzerinden not verin" deseydiniz 40 not verirdim.

*

Mevcut şartlarını, imkan ya da imkansızlıklarını bilemiyorum.

Vatandaş olarak beni de ilgilendirmiyor.

Ben sonuca bakarım.

Onu da icraatta, sokakta değerlendiririm.

*

Geçtiğimiz günlerde 15 gün süreyle başkentimiz Ankara'da kaldım.

Evimin bulunduğu semt, ilçe Etimesgut.

Etimesgut'da yeni belediye yönetiminde.

Ancak Altınordu ilçemizle kıyaslanamayacak kadar temizlikte gerideler.

Biraz iyinin çok kötüsü.

Ordulu hemşehrimiz sanatçı Erdal Beşikçioğlu'nun 100 günlük icraatı Hiç iç açıcı değil. 

Şimdilik bu gidişle sınıfta kalır.

Ama bir başka kent örneği verecek olursam ki yine Ankara'dan Çankaya ilçesi tertemiz.

Eskilerde yaşadığım Bahçelievler pırıl pırıl. 

Sokaklar geceleri sırayla yıkanıyor.

Başta ifade ettim ya.

Kültür meselesi, anlayış göstergesi.

*

Vatandaşın yaşadığı kentte en önemli beklentisi temiz bir şehirde yaşamak olur.

Temiz bakımlı çocuk bahçeleri, temiz kumsallar, donanımlı herkesin ücretsiz yararlanabileceği plajlar, gürültüsüz şehir sokakları, megafonla çağrı yapmayan sokak satıcıları, trafiği düzenli işleyen caddeler, araç park yerleri gibi...

En önemlisi şehirde dikilebilecek her alana ağaç dikmek.

Yeşili bol oksijenli bir şehir kurmak, inşa etmek...

15, 20 yıl sonra "Bu ağaçları ...başkan diktirmişti. Bu yeşil şehir onun eseri"  sözünü söyletebilmek.

Bu saydıklarımda öylesine ahım şahım para gerektirmeyen, maliyeti yöneticinin yeteneğine kalmış işler.

İnsan eksikliğini başarılı çalışmaları, vatandaşın memnun kaldığı örnekleri alarak kendini geliştirebilir.

İyi örnekler her yerde var.

Bir Eskişehir. 

Üniversitelerde ders olarak okutulacak gelişmelere, güzelliklere kavuşmuş.

Bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı.

Halkın her aşamada hayatına dokunuyor.

Öncelikler halkın memnuniyetinden net anlaşılıyor.

Güzel işleri örnek almak lazım.