Hüseyin Deniz  -  İlahiyatçı/Yazar

İMANIN MUHAFAZASI,VE İMAN NASIL İFLAS EDER?

29 Kasım 2024 Cuma Saat: 11:14

"Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın.( Ahzap ( Süresi,70-71 )
İmân nedir?
İman; bir şeyi gönül huzuru ile benimseme, ona içten ve yürekten inanmadır. İslâm'a göre iman, Peygamber Efendimizin Yüce Allah'tan getirdiklerinin doğru olduğunu kabul edip, onlara gönülden inanmaktır.
Amel nedir?
Amel, iş manasına gelir. 
Ameli salih ise, elverişli, yararlı, kendisi doğru olan, kendini düzelten demektir. 
Amel-i sâlih; kişiye ahiret saadetini sağlamaya, Allah'ın rızasını kazanmaya elverişli olan, Allah katında bir değer ifade eden fiillerdir.
Amel ve iman arasında ki fark?
İmanın gereği olarak yapılan, Kur'ân ve Sünnete; Allah ve Peygamberin rızasına uygun olan ve bilinçli olarak yapılan her amel salih ameldir. 
İman ile amel, ayrı ayrı şeyler olmakla beraber aralarında çok sıkı bir ilişki vardır. 
İman amelin makbul olma şartı, salih amel de imanın kemaline işarettir,imanımızı diri tutan salih ameldir; kemale erdiren ise güzel ahlaktır. 
Rabbimiz, iman edip rızasına uygun şekilde iyi, doğru ve güzel amel be işler yapanları şöyle müjdelemektedir. ”Erkek ya da kadın, mümin olarak Salih amel işlerse, elbette ona ahirette hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükafatlarını yapmakta olduklarının en güzeliyle vereceğiz
Yine Peygamber Sav efendimiz; müminlerin iman bakımından en olgun olanları ahlak yönünden en güzel olanlarıdır.(Tirmiz’i, Radâ) buyurarak iman ile ahlak arasındaki bağın vazgeçilemez olduğuna işaret etmiştir.
Aziz kardeşlerim; İman öyle kolay kazanılmıyor,İmanımızın kıymetini bilelim. Öyle bir imana sahip olalım ki ruhumuzu yüceltsin, kulluğumuzu pekiştirsin, ahlakımızı güzelleştirsin, hevâ ve hevesimizin esiri olmaktan bizi korusun. Bu günümüzü olduğu kadar geleceğimizi de inşa etsin. 
Dünyamızın mamur ederken, ahiretimizi yıkmayalım, kötü fiil söz ve davranışlardan dedikodu iftiralardan velhasıl imanımızı bitiren durumlardan uzak kalalım.
Dünyamız mamur olduğu kadar ahiretimizi mamur edelim.
İmanın muhafazası ve imanın iflası nasıl iflas eder?
Bunu bir hadis-i Şerif’le izah edelim.
Ebû Hüreyre'den (ra) nakledildiğine göre, 
Bir gün Resûlullah (sas)efendimiz 
“Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye Ashabına sordu? 
Ashâpta, “Bize göre müflis,
“ parası ve malı olmayan kimsedir.” dediler. 
Bunun üzerine,
 Hz. Peygamber (sas),efendimiz
“Şüphesiz ki ümmetimin müflisi,
kıyamet günü namaz, oruç ve zekâtla bütün ibadetleri ile gelir. 
Aynı zamanda,
Şuna sövmüş, 
Buna iftira etmiş, 
Şunun malını yemiş, 
Bunun kanını dökmüş 
Ve şunu dövmüş bir hâlde gelir. 
Bunun üzerine iyiliklerinin sevabı ondan alınır işte bunlara verilir.
Üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse,
Hâk sahiplerinin günahları bu sefer kendisine yüklenir. 
 Sonra da cehenneme atılır.”
 buyurdu.
İşte bu hadisi şerifin ifadesi ile,
Gerçek Müflis Ahiret Sermayesini Kaybedendir buyurdular.
(M6579 Müslim, Birr, 59)
Rabbim bizlere,yapmış ve işlemiş olduğumuz bütün ibadetlerimizi muhafaza etmeyi nasip eylesin.
İmanımızı bitiren ve  zedeleyen, bütün hal ve hareketlerden bizleri uzak eylesin.
Bizleri,fitne çıkaranların şerden, aynı zamanda dedikodu,iftira, yalan,dolan gibi,bütün boş sözler konuşmaktan muhafaza eylesin.
Yaşadığımız hayatı Kur’an’a ve sünnete uygun olarak yaşamayı nasip eylesin.
Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ