Ahmet Yenin

Yalan, Doğruların Aptallığı Yüzünden Prim Yapıyor!

19 Nisan 2021 Pazartesi

Yalan ve yalancılar, benden,bizden değil Kör Şeytan’ından bulsunlar diyen doğru insanların aptallıkları ve pısırıklıkları yüzünden, dün,bugün ve hala prim yaptığı için, yalancılarda her devirde,her taşın altından çoğalarak çıkmayı başarıyorlar.

Kim ne derse desin, başta ülke ve insanlar olmak üzere her şeyin,iyiye ve kötüye gitmesi,yalancıların ve üçkağıtçıların toplumdan temizlenmesi ve doğruluğun her şeyin üstüne çıkarılması, akıl sahibi doğru insanların ellerindedir. Akıl sahibi insanlar istesinler yalanı ve yalancıyı asla içlerinde yaşatmazlar,yalan ve yalancılık da böyle prim yapmaz ve yapamaz.

Kısacası yalanın ve yalancıların kökünün kazınması yine doğru yaşayanların ellerindedir. Doğru yaşayanlar aptallıklarından vazgeçsinler,yalan ve yalancı diye bir kimse kalmaz.

Yalan adı üzerinde ..İşkembeyi Kübra’dan gelişigüzel atmaktır.Yani uydurmadır..! Yalanın beyazı kırmızısı,azı ve çoğu olmaz..! Yalan yalandır.. Daha net bir dille ifade etmek gerekirse yalan“Yüz kızartıcı” bir suçtur. Gerçek şudur ki,yalan doğru yaşayanların aptallığı ve pısırıklığı yüzünden prim yapmaktadır.Aksi halde yalanın asla prim yapma şansı yoktur.

Yaratılmışların en mükemmeli olan akıl sahibi insanlara rağmen ,böylesine onur kırıcı ve yüz kızartıcı bir suçun, İnsanlık ayıbı bir fiilin Prim yapması söz konusu olur mu desen hiç kimse asla olmaz,yapmaz demesine karşın neden hala prim yapar anlamak mümkün değil. Yalan prim yapar mı sorusunu kime sorarsanız sorun, ister çok çok iyi tanıdığınız yalancıya,üçkağıtçılara,fırıldaklara,isterseniz,ok gibi doğru yaşam sürdüğünden emin olduğunuz doğru kişiye sorun, hepside bu soruyu” yalan “asla prim yapmaz şeklinde cevaplayacaklardır!.

İşin doğrusunu söylemek gerekirse, Dere geçilene kadar, doğru ile yalan pek fark edilmez. Gerçek işlem tamamen sona erdikten sonra, maskeler düşer, keller ortaya çıkar. Çünkü yalancı da, doğrucu da, işlerini görene kadar ok gibi hareket ederler. Ancak yalancının yalanı olayın muhatabı tarafından öğrenilmesine rağmen, ihanete uğrayanların gerek gafil davranmaları, gerekse benden değil kör şeytanından bulsun düşüncesiyle olayı kendi içlerinde bertaraf etmeye çalışmaları, yalancıların korunmasına ve kollanmasına, dolayısıyla azalacakları yerde artarak çoğalmalarına, ister istemezde prim yapmalarına vesile olmaktadır. Kandırılandan ses çıkmadığı müddetçe yalancı yalanla dolu hayatına kaldığı yerden hiçbir şey olmamış gibi devam eder ve böyle olunca da yalan yer yemez prim yapar.Sonuçta yalana primi yine doğru yaşadığına inanılan o saf ve temiz kalpli kişiler fırsat vermiş olurlar.

İnsanlar olarak bizlerin büyük bir çoğunluğumuz siyaseti yalan, siyasetçiyi de yalancı olarak kabul etmiş durumdayız ve bu yüzden de, doğru söyleyenlerden ziyade sürekli öyleleri iş başına getiriyoruz. Her seferinde de ellerimiz kırılsaydı da bunlara oy moy vermez olaydık diye kendimize sitem ede ede, ahlana vahlana yinede yalanı gerçek gibi söyleyen tipleri halk hizmetine getirmekten geri kalmıyoruz. Toplumda son derece yaygın olan “beyaz yalanlar” ifadesi de bunun bir açık birer örneğidir. Sözde beyaz yalanlar, kimseye zarar vermeyen, masumane, insanı o an için bir sıkıntıdan kurtaran, küçük yalanlardır.

Bu ve benzeri yalanların hiçbir sakıncası olmadığına inanılır. Ancak, yalan her durumda samimiyetsizlik ikiyüzlülük ve sahtekârlıktır. Yalan söyleyen kişi, karşısındaki insanı kandırmakta, ona karşı samimiyetsiz davranmakta, ona saygı ve sevgi duymadığını göstermekte, aslında kendisini kandırmaktadır. Bu nedenle yalanı, siyah veya beyaz gibi sıfatlarla sınıflandırıp, “bu yalandan bir şey olmaz”, “bu zararsızdır” gibi anlamak ve anlatmak doğru değildir. Ülke ve insanlar olarak, dün, bugün ve hala ne sıkıntı ve dert çekiyor isek, hepsi bu yalanlar ve yalancılar yüzünden değil,doğruyum doğru yaşıyorum diyenlerin korkaklıkları ve pısırıklıkları yüzündendir. Aslında akıl sahibi İnsan olmak, insanlığın yüz karası olan yalandan ve riyadan uzak durmayı gerektirmektedir.

Bundan böyle doğruyum, doğru yaşıyorum diyen insanlara düşen en önemli görev,ileriye bakmak,hayatları pahasına yalana ve yalancıya asla prim vermemektir diyor, yalansız ve riyasız bir yaşam diliyorum.