Nevin Altunbaş

Neden Ordu!?

27 Kasım 2021 Cumartesi

Ordu ilimiz Koronavirüs (Covid-19) salgınında vaka sayısıyla iller sıralamasında hafta boyu en ön sıralarda yer aldı...

Fena bir durum.

Korkulacak, acilen önlem alınması gereken bir süreç.

Verilen haberlerde günlük 500, 600 yeni vaka sayılarından söz ediliyor.

Yoğun bakımlarda doluluk ne seviyededir, hastalığa yakalananlardan ne kadarı aşılı ya da aşısız, yaş ortalaması kaçtır, gençlerin bu birincilikte payı veya oranı nedir bilemiyoruz.

En önemlisi Türkiye genelinde her akşam açıklanan ortalama 200 vatandaşımızı kaybettiğimiz vefat tablosunda Ordu ilimizden kaç hemşehrimiz yer alıyor orası da bilinmeyenlerden.

*

Gelecek günler salgının hızını yavaşlatacağa benzemiyor. 

Zaman geçirilmeden salgının yoğunlukla yaşandığı yerlerde bölgesel tedbirlere gidilmeli.

Sağlık Müdürlüğümüz ve pandemi kurulu ilimizdeki vaka sayısını bir an önce değerlendirip önlem almalılar. 

Halkımızın sokaklarda hastalığı hafife aldığını, tedbirlere uyma şekliyle gösteriyor.

Maskeyi doğru bir biçimde kullanan çoğunlukla yok.

Gerçi her gün gelen zamlardan maskelerde kendi payına düşeni aldı.

Ev bütçeleri için maskeye verilen para ayda ciddi rakamlara ulaştı.

Okullarda çocuğu olanlar belli aralıklarla maske değiştireceği, gün boyu 3, 5 maske kullanacağı gerçeği dikkate alınırsa günlük maske harcamaları diğer aile fertleriyle birlikte 10 liralık bir gider oluşturması abartılı bir rakam olmasa gerek.

Aylık maskeye verilen parayı 5 kişilik bir aile için varın siz hesap edin.

*

Bu noktada bir önerimiz olsun.

Başta büyükşehir belediyemiz ve ilçe belediyeler salgının yayılmasını önleme tedbirleri doğrultusunda halka ev ev dolaşarak ücretsiz maske dağıtımı yaparlarsa çok faydalı bir hizmet yapmış olurlar.

Hem gönül kazanırlar, hem de seçim dönemlerinin dışında halka ziyaret yapmakla, hal hatır sormakla fark yaratırlar.

Bu önerimiz siyasi parti örgütleri içinde geçerlidir.

Özellikle halka inmekte bahane arayan siyasiler gençlik ve kadın kollarıyla evlere ziyarete gelirlerse (çam sakızı çoban armağanı) gelirkende 10'lu bir paket maske getirip "aman dikkat edin, sağlığınız bizim için önemli" deyip kapımızın ziline dokunurlarsa "hoş geldin" deriz.

Yoksa seçim arifesinde çay, kahve paketiyle hatırınızı sormaya geldik deyip,  "nassınız iyimisiniz" demek samimi ve gerçekçi olmuyor.

*

Ülke genelinde günlük Koronavirüs ölüm sayıları 50, 60 vatandaşımız olduğu günlerde alınan tedbirler, yasaklamalar ve denetlemeler çok daha ileri düzeydeydi.

Maskeyle bile evimizin bahçe kapısından dışarıya adım atamıyorduk. Şimdi her gün bir uçak dolusu insanımızı kaybediyoruz, kimsenin umursadığı yok...

Yoksa ölümleri sıradanlaştırıp salgınla "sürü" bağışıklığı kazanılsın mı isteniyor?

Niyet ve amaç bu ise daha çok evlere ateş düşer biline...