Kıvırcığın hikayesi

Hiç aklıma gelmezdi; sevgili kıvırcık seni okşaya okşaya yıkayacağım; hırpalamadan, her bir yaprağını ziyan etmeden kullanacağım...

Maydanoz, fasulye, dolmalık biber, patıcan, kabak ve domatese altına bakar gibi bakacağımız valla aklıma gelmezdi...

Duyup da  gülerdik, şaşırırdık  yurt dışında taneyle paketlenmiş sebze ve meyvelere!

Şimdi biz birebir yaşıyoruz... Mübarek ramazan ayına anormal bir pahalılıkla  girdik... Öyle de gidiyor...

Ramazan insanın açlıkla, nefsiyle mücadele ettiği mübarek bir aydır...

Şimdi 12 ay ramazan gibi oldu...

Eskiden sonunda muhteşem ya da orta halli yemekleri yiyeceğimizi bildiğimiz akşam saatlerini beklemek ne güzeldi...

Şimdi market market gezmekten eve daha bir yorgun gelir olduk. Ortada pişirecek çok şey alamamanın ağır yorgunluğu da cabası!

Sevgili kıvırcık, hep senin başının altından çıktı bu pahalılık!!!  Valla  sana  aşkolsun, o  kıvır kıvır saçlarından tutsam; biraz fiyatları aşağı çeker misin?

Tolstoy’ un bir sözü geldi aklıma.”Ekmek pahalı, emek ucuzdu ”Ekmeğin, emeğin   gerçek değerini bulacağı ve hayat pahalılığın biteceği günleri umut etmek istiyorum, görmek istiyorum...