29 Nisan 2022 Cuma
Bazılarımız LGBT ve eş cinsel saldırısının Ali Erbaş hocanın şahsına yapıldığını zannediyorlar.
Oysa saldırı direkt İslamiyete yapılmaktadır.
Bu SEKÜLER sistemde ve bu laiklik anlayışında diyanet reisliği bir aksesuardan ibarettir. Hatta asli görevi sistemin din dışı dayatmalarını İslam'a uygun gibi göstermektir.
Ali Erbaş hocamız bu formatın dışına çıkma temayülü gösterdiği için kızılca kıyamet kopmuştur.
Elli öncesinin Diyanet Reisleri gibi davransaydı aşırı şekilde alkışlanır, baş üzerinde tutulurdu.
Mesela eski diyanet reislerinden Şerafettin Yaltkaya önemli bir cenazenin namazını kıldırmak zorunda kalıyor. Cenaze namazına ait tekbirleri "Tanrı uludur" şeklinde alarak, cenaze namazını Türkçe kıldırıyor. İslam tarihinde kıldırılan en değişik cenaze namazı oluyor.
O arada bir paşa: "Hocam ezan ve kametteki tekbirler Türkçeye çevrildi, fakat namazdakiler çevrilmedi. Niye böyle yaptınız?" diye sorunca, "Şimdi bu olayı karıştırmaya gerek yok. Kıldır denildi kıldırdık" anlamında bir cevap verdiği naklediliyor.
Birde Börekçi hoca vardır. Onun zamanında da, Camiilere, Kiliselerdeki gibi sıra konulabilir fetvası veriliyor. Komisyon üyesi Abdurrahman Şeref Laç aşırı tepki verince, diğer bazı üyelerde cesaretlenip, karşı çıkıyorlar da komisyondan geçmiyor.
Bu sapık zihniyete göre, Diyanet reisinin böyle olması gerekir. Allah'ın dinini değil, sistemin isteklerini anlatması lazımdır.
Eğer bir kişi bu formatın dışına çıkarsa, böyle linç edilir.
Bu sistemde, Diyanet Reisi, Allah'ın nehyettiğ hangi konuyu anlatsa, dava konusu yapacak bir kesim çıka bilir:
Cinsel sapıklığın reddedildiğinden bahsetse; LGBT'liler ve eş cinseller dava açar. Kumar dan bahsetse; kumarhaneciler ve kumarbazlar dava açar. Alkolden bahsetse; meyhaneciler ve sarhoşlar dava açar. Faizden bahsetse; bankacılar ve faizciler dava açar. Rüşvetten bahsetse; irtikapçılar dava açar.
Onlara göre diyanet reisi etliye, sütlüye karışmayacak. Persönelinin özlük haklarıyla ve bodrolarıyla uğraşacak. Birde resmi ideolojnin dayatmalarına, dini yönden kılıf bulacak. "Bunun dışına çıkarsa, böyle ülkeyi karıştırır, anasından emdiği sütü burnundan getiririz." demek istiyorlar.
Biz bu temel gerçekleri fark etmeden, sadece Diyanet Reisinin şahsını savunursak, kendimizi kandırmış oluruz.
Bu zorluklara rağmen, Allah'ın bize indirdiği dini anlatmaya cesaret ettiği için, ALİ ERBAŞ hocamıza ve hem şehrimize en kalbi duygularımızla teşekkür edip, kutlayıp, cansiparane savunmalıyız. Ama savunma hattını çok şuurlu belirleyerek savunmalıyız.
Allah bizleri cehalet denen büyük düşmanın elinde ve şerrinden kurtarsın.
Dinini rızasına ve muradı ilahisine uygun anlamayı ve yaşmayı nasip eylesin.