Sinir hastası olduk!

Karamsar bir tablo çizip moralinizi daha da bozmak istemem ama her gün kötüye gidiyoruz.

Sokakta gülen insan yüzü yok. 

Mutluluk insanlarımızdan uzaklaşıyor.

Gençlerimizin hayattan beklentisi, geleceğe dönük hayalleri, hedefleri karanlık bir tünelin içi gibi.

İnsanlarımız o denli huysuzlaşmış ki en ufak bir iletişimsizlik beraberinde kavgayı, kaba kuvveti getiriyor.

Sokaklar bunun açık örneği.

Televizyonlarda haber bültenleri kavga, şiddet haberleriyle başlıyor, bitiyor.

         *

Ülkemizde her 10 kişiden biri antidepresan ilaç kullanıyor. Antidepresan ilaç kullananların sayısı kadınlarda erkeklere oranla iki katı.

Tedavi için uzmanlara başvurmayanlar da dahil edildiğinde rakamın çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor. 

Üzüntü, endişe vermesi gereken bir tablo.

          *

Ülkemiz iyiye gitmiyor.

Sağlığımız günbegün bozuluyor.

Mesela, Sağlık Bakanlığı 2018'den 2020 yılı sonuna kadar geçen 3 yıllık dönemde 12 milyon 272 bin kişiye antidepresan ilaç, 60 milyon 911 bin kişiye de sinir sistemi ilacı reçete edildiğini açıkladı.

Yine Sağlık Bakanlığı'nın kayıtlara geçen bir başka veride 2017 ile 2020 yılları arasında 15 milyon 405 bin kişinin psikiyatri kliniklerine başvurduğu, sadece Covid-19 salgınının ilk yılında kliniklere başvuran kişi sayısının 5 milyon 100 bin insanımız olduğu bildirildi.

           *

Halkımızın sağlığının bu denli bozulmasına halk sağlığından sorumlu olanların başlarını ellerinin arasına alarak düşünmeli.

Çare üretmeli.

Çözüm sunmalı.

Belli ki en büyük sıkıntı ekonomide yaşanan olumsuzluklar.

Geniş halk kitlelerinin, sabit gelirlilerin geçinememesi.

Gelirinin giderini karşılayamaması.

Büyüyen ekonomiden yeterince pay alamaması.(refah payı)

Gelir dağılımındaki adaletsizlik.

Milli gelirimiz paylaşılmasına yabancıların dahil edilmesi apayrı bir durum.

Halkımızın zenginleşmesinde kullanılacak kaynaklar başka milletlerin insanları için kullanılıyor.

Tüm bu yaşanılanlar bizlerin huzurunu, mutluluğunu eksiltiyor.

Sonuçta insanlarımızın "yarın ne olacağız" endişesi, gençlerimizin gelecek kaygısı çare aranması gereken temel sorunlar.

Kendisini ülke yönetiminin bir yerinde görevli adledenler halkımızın genel sorunlarını görmezlikten gelemezler.