KÜTAHYA NOTLARI...

Geçen haftaki "Kütahya..." yazımın ardından bu haftada Kütahya izlenimlerimden notlarıma aldıklarımı paylaşayım.

7 İL GEÇTİK...

Yaklaşık 900 kilometre yol gittik. 

7 il sınırlarında seyahatimiz oldu.

Şehir merkezlerini giderken ve dönerken gündüz ve gece gözüyle çevre yollarından balkon manzarası edasıyla şehirleri seyrettik. Samsun, Ankara ve Eskişehir'in şehir içerisinde yol aldık.. Geçtiğimiz illerin bazı noktalarda kısa süreli de olsa durduk, yakından gördük.

                *

Karayolları ağında konforuyla ülkemiz son 20 yılda çağ atlamış düzeyde yüksek standarda ulaşmış.

Ancak aynı oranda tren yolu, raylı taşımacılık gelişme gösteremedi.

Gönül isterdi ki Ordu'dan Kütahya'ya hızlı trenle gidelim.. 

Maalesef bir asırlık ülkemizde Samsun'dan doğuya tren olmadığı gibi yolu da programda yok...

*

Ülkemiz şehirleşmede, kentleşmede gerçekten büyümüş.

Mesela, daha düne kadar Ankara' nın hakim yollarından bir ucundan bir ucu çıplak gözle görülürken şimdilerde artık il sınırları diye birşey kalmamış. 

Kırıkkale ile Ankara'ya birleşmiş.

Polatlı Ankara' nın ilçesi olmakla birlikte şimdilerde şehir merkezinin bir parçası gibi...

ÜNYE İL OLABİLİR...

Ordu Otogarından hareket ettikten kısa bir süre sonra Fatsa'yı geçip kendimizi Ünye çevre yolunda bulduk.

Yıllardır il olma hayali ve çabası olan Ünye ilçemiz çevre yolundan gece baktığınızda büyük bir kent olmuş.

Her taraf ışıl ışıl.

Kentin Karadenize kıyıya paralel aydınlatılmış olması şehre ayrı bir güzellik, manzara katmış. 

Fatsa'nın görüntüsü aynı.

Çevre yolunun olmayışı, sahil yolunda aynı kalan kıyıları Fatsa'nın ne denli geliştiği noktasında yolundan geçenlere bir fikir veremiyor.

*

Geçtiğimiz ilçelerden Amasya'nın Merzifon, Çorum'un Sungurlu, Ankara'nın Polatlı ilçesi de il yapılsa hakkını verir.

Gelişmiş, büyüyen ilçeler olmuşlar. 

FOTOĞRAFLARINI ASMAMIŞLAR...

Şehir merkezlerini ayrı tutarak (belki oralarda vardır) kentleri yöneten mahalli yöneticilerin hiçbirinin şehrin girişlerinde, otogarlarında fotoğraflarını göremedik.

Özellikle Ankara, Eskişehir ve Kütahya' yı bu manada izledim.

Billboardlar dahil hiçbir yerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen' in ve Kütahya Belediye Başkanı Prof.Dr. Alim Işık' ın geçtiğimiz yerlerde, ilçelerde ilçe belediye başkanlarının fotoğrafları yoktu. 

Özellikle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Ankara ile ilgili billboardlar üzerinden yaptığı bütün duyurularda Ankara Büyükşehir Belediyesi ismini kullanıyor.

Doğrusu da budur.

Halk Belediye başkanlarının hizmetlerini yaşamak ister. Fotoğrafına ihtiyaç yoktur.  Yapılan çalışmaların duyurusuna, reklamına "evet" ama kendi fotoğraflarını şehrin girişlerine, billboardlara asmalarını doğrusu verilmek istenen mesaj anlamında yorumlayamıyorum.

Gerekli mi?

Birileri gerekliliğinin gerekçesini anlatıp biz gibi düşünenleri ikna etmesi lazım. 

EN TEMİZ WC ESKİŞEHİR'DE

Karayollarında en önemli sosyal ve insani ihtiyaç yerleri WC (tuvalet) ve lavabolardır.

Temiz, sağlıklı, sıhhi olması vazgeçilemezdir. 

Böylesine önemli bir ihtiyacın tesisine bir tek Eskişehir otogarında rastladık.

Büyükşehir Belediyesince halka hizmet olarak sunulan WC ve lavabolar temizliği ile öne çıkarken ücretsiz oluşu da apayrı bir üstünlük.

Çocuklar, engelliler ve yetişkinler için ayrı ayrı dizayn edilmiş WC. lavabolar ve mescitler için Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen hocayı kutluyorum. 

" Tebrikler hocam" 

KÜTAHYA'NIN ÇEŞMELERİ

Kütahya tarihi bir kent. 

Tarihi şehrin taşında, toprağında her dokusunda hissetmek, görmek mümkün.

Cumhuriyet ve Osmanlı döneminden kalma kültürel amaçla kullanılan evlerin olduğu bölgede rastladığım içilebil

İçilebilir suyu devamlı akan çeşmeler şehre ayrı bir kimlik kazandırmış.

Sıradan sokak başlarında olsalar bile taş çeşmeler üzerinde geçmişi, tarihi özelliği gibi bilgiler bir yerinde yazılı anlatılmış olsa daha anlamlı olurdu...

Kütahya'nın türkülerine konu olan taş çeşmelerden avuç içinde su içenleri geçmişe götürürken, Türk Halk Müziği Sanatçısı Zara'dan  "Kütahya'nın pınarları akışır" türküsünü dinlemekde ayrı bir keyif.