Günümüzde her şey hormonlu oldu. Benim yaşında olanlar çocukluklarında nasıl organik beslendiklerini bilirler. Bir kere her meyve ve sebze zamanında yenirdi. Mesela kışın domates salatalık olmazdı. Cacık bile ince doğranmış maruldan yapılırdı.

Gelelim günümüze her çeşit meyveyi yaz kış bulabiliyoruz. İstediğimizi alıp yiyebiliyoruz. Günüz de her ürünün genetiği ile oynandı. Teknoloji ve sanayi ilerledikçe daha çok organik ürünlerden uzaklaştık.

Sizlere birkaç örnek vermek isterim;

Çilek; Isırdığınızda orta kısmında boşluk var ise hormonludur. Artık o çileği yemeyin.

Mısır; Kusursuz ve sıralı şekilde düzgün mısır almayın. Genetiği ile oynanmış ısmarlama üründür.

Zeytin; Bekleme süresi sebebiyle boya sıkça kullanılır. Eğer çekirdeği kahverengi değil siyahsa boya katılmış demektir.

Yoğurt; Markası ne olursa olsun hiç bir hazır yoğurdu almayın. Evde günlük süt ile mayalayın. Ya da yemeyin. O kadar kesin.

Süt; Ya günlük süt alın ya hiç süt almayın. Günlük sütte markanızı 3-4 gün bekleterek test edin. Bozulmazsa o markayı artık almayın.

Palmiye yağı; En yoğun olduğu ürün Nutella ve benzerleri, gofret ve cipslerdir. Sağlıksız olduğundan Fransa bu yağa ilave vergi getirmiştir. Atıştırmalık yiyeceklerde sıklıkla palmiye yağı kullanılır.

Dünya bir sınavdan geçiyor. Oda Covid-19 belası… Zararı olduğu kadar tarımda faydası da oldu. Birçok kişi kendi sebze ve meyvesini yetiştirmeye başladı. Küçükte olsa tarım hareketlendi. Bunu daha da artırmamız köylüyü çiftçiyi küstürmememiz gerekiyor. Onlara destek vermeliyiz. İşte o zaman organik ürünler boğazımızdan geçer. Şimdiki ithal ve ne olduğu nasıl üretildiği belirsiz ürünler değil…

Kalın sağlıcakla.