Sorumluluk duygusuyla yaşayan akıl sağlığı yerinde insanlar, okurlar ve Ünyeliler, bugün sizlerle Atatürk Türkiye’si cennet vatan ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ve aziz Türk milletimizin medarı iftiharlarından biri olan Prof. Dr. Bingür Sönmez hocamızın rahatsızlanarak kaldırıldığı bir sağlık kuruluşunda tedavi edilen kardeşinin durumuyla ilgili olarak kurumda görevli kişiye önce kendisini tanıttıktan sonra bilgi almak istediği esnada yaşadığı insanlık dışı olumsuzlukları “Bu genç doktorları hangi hocalar yetiştiriyor şaşkınlık içindeyim...”başlığı altında kaleme aldığı makalesini paylaşarak, üst düzeyde bir sağlık yetkilisi sağlık kuruluşunda,sağlık görevlilerinden ziyade özelliklede meslektaşlarıyla bu üzücü olumsuzlukları yaşarsa, sıradan vatandaşların neler yaşadıklarını ve böyle gitmeye devam eder ise daha ne gibi insanlık dışı gariplikler yaşayacaklarını anlayıp kavramalarına ve buna göre tavır almalarına karınca kararınca katımız olsun istedik.
Türkiye de Kalp alanında büyük başarılara imza atmış ve en önemli Kalp Doktoru olan Prof. Dr. Bingür Sönmez hocadan çok önemli bir anı;
Değerli Meslektaşlarım, 84 yaşında olan ağabeyim
3 gün önce inme geçirdi. Ben yetişene kadar komşuları ambulans çağırmışlar ve 112 ben yetişene kadar Anadolu yakasındaki bir eğitim araştırma hastanesine götürmüş.
Kırmızıçizgiden acil servise ulaşınca kapıda bulunan kılıksız bir güvenliğe tane tane “Ben Profesör Doktor Bingür Sönmez, kalp cerrahıyım, ağabeyim acil gelmiş, durumu hakkında bilgi almak istiyorum” dedim.
Güvenlik lakayt bir şekilde içeri girdi ve “BT ve MR çekilince bilgi verecekler” dedi. “Yavrum doktor arkadaşlara -bir hoca gelmiş- der misin” dedim.
Tekrar içeri girdi ve “Sonuçlar çıkınca bilgi verecekler” dedi.
O sırada bu kapının önünden geçen formalarından cerrah olduğunu anladığım 3 genç doktorun önünü kollarımı kucaklar bir şekilde açarak kendimi detaylı bir şekilde tanıttıktan sonra “Doktor beyler ağabeyim içeride acilde, bana yardım eder misiniz” dedim.
Önde en kıdemli olan (muhtemelen benim yarım yaşındaydı) “Nesi var” diye sordu, “İnme geçiriyor” dedim.
Cevap olarak biz ortopedi asistanlarıyız dedi ve üçü de arkalarına bakmadan yürüyüp gittiler.
Bunun üzerine güvenliğe “Doktor arkadaşlara söyler misiniz hastayı kendi hastaneme götürmek istiyorum” dedim.
İnanmayacaksınız ama 30 saniye içinde bu defada başka kılıksız bir personel sedye ile ağabeyimi getirip acilin ambulans girişindeki büyük koridora bırakıp küstah bir şekilde “Buyurun” dedi. “Oğlum bir tedavinin reddi tutanağı, bir imza yok mu” dedim.
Cevap “Biz onu ayarlarız” oldu. “Evladım bir ambulans çağırmam” lazım dedim. Arkasını dönüp gitti.
Bu sırada ağabeyimin üstü açık olduğu için paltom ile örttüm ve yarım saat özel ambulansın gelmesini bekledim.
Değerli meslektaşlarım bu esnada acilde bir yoğunluk yoktu.
Ara, ara ambulans sakin bir şekilde başka odalara hasta bırakıp gidiyordu.
Sakın yanlış anlamayın doktor şikâyet etmek haddim değil ama meslekte etik değerler bu kadar mı erozyona uğramış.
Bu genç doktorları hangi hocalar yetiştiriyor şaşkınlık içindeyim... Kalp Doktoru Prof.Dr.Bingür Sönmez