Tribün gazetenizin Cumartesi günkü yayınında manşetten verilen haberde Duygu Baş hem bir palavrayı ele almış hem de Ordu İlimizin vefasızlığın dan bahsetmiş. Çokta haklı.
Bende bu konulara ve Turizm adına olması gerekenleri proje anlamında çokça dile getirdim. Ordu geçmişine sahip çıkmayan, sadece dışarıdan kişilerin anısına ufak dokunuşlar yapan bir kasaba sadece. STK’lar ancak ismen varlar. Tarihi bile yanlış bilgilerle yazılmış, konuşulan bir il. Üniversitenin araştırmalar yaparak görev dahi üslenmediği bir kasaba işte.
Gazetemizin kurucusu Babam Rıza Şimşek’in halkı ile devletten tek kuruş talep etmeden şahsi çabaları ile şehrine kattığı kalıcı değerler dimdik ayakta. Kıymete geçti mi? İnanın koca bir HAYIR.
Gördünüz mü benim kasabalı dostlarım. Giresun şehir olarak kasabanın üzerinde bir il doğal olarak. Bana kızacaksınız amma adamlar Fındığın Başşehri olduğunu tescillemişler bile.
GİRESUN FINDIĞIN BAŞŞEHRİ OLAMAZ
Olamaz çünkü sizleri 1960’lı yıllara götüreceğim. Ordu da fındık değirmenleri Türkiye genelinde en fazla kırım yapılan yerdir. Ordu Kara jüt çuvallarda iç fındığını rıhtımdan ya da motoru olmayan kol ve kürek yardımı Mavna ile şileplere götürülür, bazen de yolcu gemilerine yüklenirdi açıkta. Gemi saatlerce yük alırdı limanı olmayan bu kasabadan. 7 adet şilepin açıkta fındık yüklemek için beklediğini hatırlarım. Rıhtıma ancak iki şilep yanaşabilirdi. Büyük iskeleden (Belediyenin içki satılıyor diye yıktığı Mıdı Resteurant ın yerine şimdilerde bir şeyler yapılıyor) buradan da mavnalara fındık yüklenirdi.
Bakınız, geçmişe sahip çıkma adına Babam Ünal Sağra’nın sahibi olduğu ZAMAN gazetesinin yazı işleri Müdürü. Olayı yakinen biliyorum. Merak edenler arşivine bakabilirler.
FINDIĞIN ŞEKLİDE KADERİ DEĞİŞİYOR
Kahraman Sağra ve oğulları Yener, Ünal, Bekir Sağra kardeşler Almanya da tahsillerini tamamlamışlar kasabaya dönmüşler. Yener Makine Mühendisi, Ünal Ekonomist ve Bekir de çikolata tahsil etmiş. Kahraman Sağra evlatlarına hem okuyun hem de bu yabancılar fındığımızı nasıl değerlendiriyor araştırın talimatını vermiş. Bildiğiniz gibi Kahraman Sağra 1960 öncesi CHP den Ordu Milletvekilidir. İhtilal sonunda görevi de bitti. Sağra TBMM’inin izni ile yurt dışında ilk şirket kuran firmadır.
Yıl 1964 Sağra Limitet Fatma Hatundaki sokakta Gima Limitetle ortaklaşa kuruluyor. Bakan Ahmet Aydın fındığa çağ atlatacak bu proje için destekçi. Fındık işleme makinelerinin gelişini ve kuruluşunu dün gibi hatırlıyorum. Montajın başında Edip Özer, Ahmet abi ve Temel Durhan varlar. İç fındık boylarına ayrılıyor, kavurma makinesinde kavruluyor zarından ayrılıyor Sortex makinesinde tek tek seçiliyor, paketlemede çeşitli gramlarda 10 Kg. dan 50 Gr. kadar paketleniyor. Kanton kolilerde yurt içi ve yurt dışına sevk ediliyor. İlk TIR kamyonunu da bu yükleme de gördüm. Fındık Toz olarak, Kıyılmış olarak, Dilinmiş olarak, Kırık olarak ve de Füre (ezme) olarak 200 Kg. bidonlara veya tankere yükleniyordu. Bu arada Rahmetli Kenan Mağden ustamız düz su bardağına 180Gr. kakaolu fındık kremasını dolduracak bir makine yapıyor ve NUGATLLE Türkiye pazarlarına sunuluyor, çok seviliyor. İlk pazarlandığı yer ise Ünal Sağra, Doç marka bir pikapla Erzurum İlidir. Buraya kadar fındığa değer kazandıran Giresun İlimi? yoksa Ordu Kasabamız mı?
Gelelim 1980’li yıllara. Turnasuyu mevkii bomboş bir arazi Bir tek ev yok yol kenarında.( Bölge Hava Alanı için düşünülüyor yıllardır.) Ömer Furtun’dan fındık bahçesi satın alınmış hemen prefabrik bir kapalı alan yaptırılıp Almanya dan getirilen 3 tonluk Winner makimsi 24 saat NUGETELLA üretimi yapıyor. Bu arada Sağra bir ay devam eden İzmir Fuarındaki pavyonu ile yerini alıyor ev ürünlerini ziyaretçilere sunuyor. Ferrero isim benzerliğinden dolayı mahkeme yoluyla NUGATELLA ismini kaldırtıyor böylece Türkiye’nin markası SARELLE pazarlardaki yerini alıyor.
Sağra, Turnasuyu tesisi ana binası 10 bin kapalı alan olarak yükseliyor. İlk Tadelle’yi üreten tesis biranda pahallı çikolatayı tadamayan Türk halkı Nugatlı çikolata ile tanışıyor, içerisindeki bol fındık ve kakaoyla bu ürünü çok seviyor, fındık tüketimi Sarelle ve Tadelle ile çok büyük artışa geçiyor.
Kenan Mağden Almanya dan gelen makineleri Sağra için geliştirip kapasitenin artmasına vesile olurken Fındık Entegre tesisleri için makine üretimi yaparak fındık işleme tesislerinin çoğalmasına öncü oluyor.
1985 yılına gelindiğinde Ünal Sağra kasabaya yerleşiyor, Sağra’da ürün çeşitliliği çoğalıyor. Türkiye de ilk Franceyzing sistemi kurularak Sağra Special mağazalar zinciri sayısı her geçen gün artıyor şehir ve kasabalardaki yerini alırken yurt dışında da ismini ışıklı tabelalarıyla duyuruyor.
Bildiğim kadarıyla 100’ün üzerinde fındıklı ürün piyasaya sunan Sağra sayesinde fındığa değer kazandıran bir firmayı yaratmıştır kasabamız.
Giresun bu arada sadece taklit tesis ve ürünleri ile fındık piyasasına girmiştir. Nasıl oluyor da Fındığı en fazla üreten ve fındıklı ürünleri tüketime sürme başarısını gösteren kasaba işin merkezi olamıyor.
Değerli okurlar şehrimden kasaba olarak bahsediyorum. Ordu şehircilik anlamında merhum Belediye Başkanı Süleyman Felek in düşünce yapısında olamadı. Turizmi ağızlarından düşürmeyen yönetim konunun olmazsa olmazlarının yarısını bile gerçekleştiremediler. kruvaziyer gemisi ile Ünye ilçemize gelen 150 turist Fatsa ilçemiz de sahildeki meşhur bir tesise giriyorlar. Bira ve Şarap servisi yapılmadığını öğrenince oturmadan mekanı terk diyorlar. Bilmem bir şeyler anlatabildim mi?
Kalın sağlıcakla…