Memleketimizin gündemi ne deprem, ne ekonomi, ne Ramazan...

Varsa yoksa seçim.

14 Mayısta ne olacak?

Kim kazanacak?

Kim kaybedecek?

Kim milletvekili olacak?

      *

"18 yaşına girer girmez milletvekili olmak için aday adayı oldu. Türkiye'nin en genç milletvekili aday adayı"

Haber Kocaeli ilimizden...

      *

Bir söz var.

"Koyun can derdinde, kasap et derdinde" 

Milletin derdi deprem.

Milletin derdi yağmur, kar, dolu, sel, kuraklık.

Milyonlarca insan yaşam savaşında.

Eksi 10, 15 derecelerde çadırlarda, barakalarda, konteynerlerde yeni bir güne uyanmak, ayaz geceleri yenmek.

    *

Bir kısım televizyon kanallarınca deprem bölgelerinden verilen haberlerde kim ekrana çıkarsa herkes sorunu sıkıntılarını geride bırakmış mutlu yaşam görüntüleri veriliyorlar.

Bazı kanallarda ise tam tersi.

Kalacak, barınacak çadır bile bulamayan depremzedeler bahçelerinde bulunan seralara diktikleri biber, patlıcan, domates fidelerini sökerek yatmaya, oturmaya yer yapmışlar. Yataklar, yorganlar çamurun, toprağın içinde.

Bir anne konuşuyor.

"Başlarımızı bit sardı. Bir ayda bir defa banyo yapabildim. Çocuklarımıza içirecek su bulamıyoruz"

    *

Deprem bölgesinden çıktık.

İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon, Samsun Ordu'ya gelseniz sokakta bu günlerde konuşulan, peynirin, sütün, etin fiyatı.

İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi'nin halk ekmek fırınlarında ürettiği 300 gramı 5 liradan satılan ramazan pidesi kuyrukları...

Et Balık Kurumu şubelerinde  kilosu 140 liraya satılan 1 kilo kıyma kuyrukları...

Ordu'da 300 gramlık ramazan pidesi 10 lira.

Kasapta 1 kilo kuşbaşı et 300 lira.

Markete giriş ve çıkışın en küçük faturası 4 yüz, 5 yüz lira.

5 kişilik bir aile sahurda iftarda 5 pide yese 50 lira. Ramazan boyunca bin 450 lira.

Gel sen asgari ücretle, 5, 6 bin liralık emekli maaşıyla karın doyur, ay sonu getir.

Milletin derdi seçim değil geçim.

Eskiden yaşanılan ramazanlar özlenir oldu.

O ramazanlarda yapılan alışverişler, hazırlıklar anlatılıp yeniden yaşayabilmenin hayali konuşuluyor.

Devletimiz yönetenleri halkımızın gelirini, ücretlinin maaşını ne kadar yükseltirse yükseltsin yetmiyor.

Halkın gelirinin artması konuşulduğunda fiyatlar önce artıyor.

                    *

Bütün bunlar yaşanırken fiyatı artmayan, geri gelen, ucuzlayan yok mu diyeceksiniz.

Var tabii ki.  

Karadenizli'nin geçim kaynağı fındık. 

Fındıkda ne olursa olsun üreticiden alım fiyatı artmıyor. Hatta geri getiriliyor.

60 liraya kadar yükselen fındık, üreticiyi ve devleti fiyat adına korumakla, değerlendirmekle görevli TMO tarafından maalesef düşürüldü. Bu durum fındığın tarihinde ilk kez görüldü.

Amaç neydi, ne için, kim için yapıldı bir türlü anlaşılamadı.

Bugün Ordu serbest piyasada fındığa 53, 54 lira deniliyor.

Dünde 3,5 - 4 Dolar karşılığı fiyatlandırılan fındığımız 2,5 Dolar seviyesinde. Milli ürünümüz maalesef Avrupalı'ya neredeyse bedava yediriliyor.

        *

Milletin derdi, gündemi seçim değil geçim.

İnsanca yaşamak.

Şunu da unutmamak gerek.

İnsanca yaşamak, iyi bir geçim sağlamak, mutlu olmak için herşeyden daha önemlisi iyi bir seçim yapmak gerekiyor.