Tarih boyunca dünyanın bir çok bölgesinde çeşitli salgın hastalıkların çıktığı ve çapına göre geniş kitleleri bir şekilde etkilediği bilinmektedir. 17.yüzyıl’da Avrupa’da çıkan Taun (veba) salgını toplam 75 milyon olan Avrupa nüfusunun 50 milyon kadarının yok olmasına sebep olmuştu. Bu hastalığın çıkış sebebi oldukça ilginç ve düşündürücüdür. Şöyle: Avrupa insanı kediye ‘Kara Şeytan” Muamelesi yaparak hemen kedi neslinin tamamını itlaf etmişti.
Kedi neslinin ortadan kalkmasıyla birlikte fare nesli hızla çoğalarak ve etrafa saçtığı mikroplar bütün Avrupa’yı etkisi altına alır ve Avrupa nüfusunun 75 milyondan 25 milyona kadar düşmesine sebep olur.
*******
Asırlar sonra bu kez yine insan kusuru sonucu büyük bir salgın başlar ve kısa zamanda dünya genelinde yayılma gösterir.
17 Ekim 2019’da Çin’in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan’da ortaya virüs kısa zamanda Çin sınırlarını aşarak kıta kıta yayılır. Büyük bir panik havası kuşatır tüm yer yüzünü.
Bunun üzerine Dünya Sağlık Örgütü (WHO) , harekete geçer ve küresel tedbirler üretmek için yoğun çaba göstermeye başlar. Ne kadar etkili olup olmadığı ayrı konu. Fakat, milyonlarca insan telef olurken , yine milyonlarca insan hayatı boyu kurtulamayacağı dertlere yakalanır. Türkiye de bunlardan biridir.
*******
COVİD-19 PANDEMİSİ’NİN ÜLKEMİZDE BIRAKTIĞI HASAR
-Binlerce vatandaş vefat etti.
-Milyonlarca insanımız, bedenen ve ruhen hayli zarara uğradı.
-Akrabalık, komşuluk, arkadaşlık münasebetleri asgari seviyeye düştü.
-Eğitim-öğretimden tutun, ekonomi, ticaret ve iş dünyası ağır kayıplara uğradı.
-Psikyatrik, pedagojik semptomlar tavan yaptı.
Daha pek çok kayıptan söz etmek mümkün.
Bana göre Kovid-19 illetinin darbe vurduğu değerlerimizden biri akrabalık ve komşuluk ilişkilerini nerede ise yok etmesi oldu.
Eski akrabalıklar kalmadı, eski komşuluklar güme gitti, eski arkadaşlıklar asgariye indi.
Bütün bunlar, az-buz kayıp değil.
İnsan insanla kaimdir. Akrabalık, komşuluk handiyse tükenme noktasına geldiğine göre, çek kuyruğunu gitsin.
Gerisi detay.
Bilhassa şehirlerde görüyoruz komşulukların sadece adının kaldığını. Kimse kimseyi, alt komşu üst komşuyu, üst komşuyu bile aramaz sormaz oldu.
Melun korona virüsü gönülleri yalnızlaştırdı.
İnsanoğlu, toplumsal yaşama fıtratına uygun yaşamıyor nitekim. Daha doğrusu yaşayamıyor. Bu olgu, hayli yaygın. Daha beteri, eski hal muhal Yani eski dayanışma geri dönecek gibi değil.
Bütün, bunlara rağmen acı da olsa gerçeklerle yüzleşme cesaretini göstermekten başka çare yok. İnadına ilkesel davranmalıyız. Başkası bizi bağlamaz. Akrabalığa, komşuluğa ve arkadaşlığa gereken önemi verelim.
Sosyal hayatı bozuk toplumların huzur bulması olası değildir.
14.04.2023