Elinize aldığınız bu gazete 56 yıl geride bırakıyor ve 57. yılına merhaba diyor. Bu süre içerisinde de hep sizlerle oldu.
Sizlere hiçbir zaman yanlış yapmadı, yanlış bilgilendirmedi, yapılması gerekenleri sizin adınıza gündeme getirdi. “ Her şey Devletten Beklenmez “ dedi kampanyalar açarak ihtiyacımız olan kalıcı merkezleri ve yapıları sizlerin ufacık desteklerinizle İlimize kazandırdı.
Kolay olmadı. Babam rahmetli Rıza Şimşek 20 Nisan 1966 günü kurduğu Orses Matbaacılıkta birinci Nüshayı yani Ordu Sesi gazetesini yayın hayatına geçirdi. Bugüne dek 56 senedir sizlerle…
Rıza Şimşek ile baba oğul olduğumuz gibi aynı zamanda patronumdu. Gün geldi askerlik dönüşü ben onun patronu oldum. Gazetecilik adına öğrendiklerim babamın bana bıraktığın büyük mirastır.
Rıza Şimşek yönetimindeki bu gazete sadece bir gazete olmanın dışında sosyal hayatın ve insanımıza gerekli eserlerin kazandırılmasında belki de ilkleri basın hayatına sokmuştu. Hava alanı, Liman ve Dere yolu Rıza Şimşek’in her fırsatta dile getirdiği onlarca makalesinde yer alan konuların başında gelen ihtiyaçlarımızdı.
Devlet Hastanesi Kan Merkezi ( Kan ihtiyacı Samsun iline gidilerek 7 saat sonra hastanıza ulaşıyordu Kan kişiden alınamıyordu), Süleyman Feleğin Büstü ( Hala torunu OBB. Başkanımız Dr. Hilmi Güler tarafından her ne hikmetse layık olduğu yere Büyükşehir Şehir Belediyemizin önüne konamadı. Depoda çürüyor) Emniyet Müdürlüğümüze ait Yeni Mahalle Karakolu, eski Valilik yanındaki Çevik Kuvvet binası yapımı ve Emniyet Müdürlüğünün arsasının temini. Boztepe Çamlığının fidan dikimi ile turizme kazandırılması, Huzur evinin yapımı, Şimdiki Müftülük ve Jandarma Komutanlığının arsa temini, Mehmetçik Köprüsü, Atatürk anıtı. Boztepe teleferiğinin gerekliliği fikrinin gündem getirilmesi, Onlarca ameliyat hastasının tedavilerindeki maddiyatın toplanarak gerekenin yapılması. Bu başarılar bir çırpıda aklıma gelen hizmetler.
Sahil yolumuzun bozularak Devlet Karayoluna dönüşeceği haberimizle halkımız uyanmış toplantılar sonunda 5000 bin kişinin yürüyüşü ile çevre yolumuz gündeme gelmiştir. Sahilimizin kurtuluşu ülkemizde örnek olmuştur. İsmi Hapan olarak konan tünelin ismi değiştirilip bir bayanın ismi konulmuştu itiraz ettik ismin önüne ORDU konulması yayınlarımız sonunda gerçekleşmiştir. Kurtuluş savaşının gerçekleştirildiği yerde Polatlı da unuttuğumuz yüzlerce şehidimize 84 yıl sonra gazeteniz ve kurduğum BTV televizyonunun ısrarlı yayınları sonunda düzenlenen törenle 2005 yılında binlerle kişi ile Fatiha okuduk, ( Dua Tepenin ele geçirilmesinde 81 şehit verildi bu şehitlerin isimleri anıtta yer alıyor. 23 şehidimiz Ordu’lu bu anmayı Ankara Polatlı’da gelenek haline getirdik. Şimdilerde maalesef bu vefa borcumuz yerine getirilmiyor. Büyükşehir olarak bu konu her yıl Eylül ayının 3. Pazar günü yerine getirilmelidir, diye düşünüyorum.
Basın konusunda ilkleri kazandırdık. 11 Eylül 1980 yılında Danıştay’ın lehimize verdiği karar sonunda ilin ilk vasıflı gazetesi olurken meslek çalışanlarımız da profesyonel oldular. Günlük resim basan ilk gazete olduk. İlimizde ilk Ofset basılan gazete olurken, yayınında renklendik. Baskı teknolojisinde her ne yenlik var ise ilimize ilk kazandıran olduk. Ofset teknolojimiz yeni bir işkolunu yarattı. Ambalaj’da Boztepe ambalaj tesisimizle yine bir ilk olduk. Grafik bilgisayarını ilk kullanan işletme olduk. Onlarca çalışanımızla kendilerine meslekleri konusunda altın bilezikleri oldu. 1993 yılında Ordu’nun ilk Televizyonu BTV ‘yi(Boztepe TV) kurarak yayın hayatına başlattık. Memleketim TV aracılığı ile uydudan her gün bir saat yayın yapan ilk TV olduk. Onlarca meslekten emekli kişiler gurur kaynağımızdır. Çözüm ortağımız oldular. Aramızdan ayrılanları da rahmetle anıyorum. Türkiye de köyde ilk gazeteyi çıkaran ve kendi imalatı tahta makinesiyle gazete basan Bilal Köyden’in çırağı olarak kendisi ile çalıştığım içinde ayrıca gururluyum.
1 Haziran 1960 yılında İstanbul Çatalca da günlük ulusal gazeteleri satarak mesleğe ilk adımı attım. Ellerim o tarihte siyah gazete boyasına buluştu. 1962 yılında rahmetli Kahraman Sağra’nın teklifi ile Rıza Şimşek Zaman gazetesi ile günlük bir gazetenin Yazı İşleri Müdürü olarak basın hayatına girmiş oldu. Zaman’ı hem abonelere dağıttım hem sattım hem de muhabirlik yaptım. Okulum dışında 1966 yılına kadar Zaman’da devam ettim. Ordu Sesi’ni babamdan devralınca ismini Basın İlan Kurumu’nun izni ile TRİBÜN yaptım devam ediyor.
Tribün’ü Can Acar ile birlikte belli bir süre yaşatmaya devam ettik ve kendimizi emekliye ayırdık. Şimdilerde Nilgün Acar imtiyaz sahipliğini başarı ile yürütüyor. BTV yi bir süre Birol Yılmazla ayakta tuttuk şimdilerde Dursun Yılmaz internet üzerinden yayınına devam ediyor.
Vasıflı gazete olmak için 1976 yılında başlattığımız mücadelemizde vasıf alarak sistem değişti yeni gazeteler, yazarlar, muhabirler ve baskı tesislerinin kurulmasına personel yetişmelerine vesile olmuşuz.
56 yılı ancak bu kadar özetleyebildim. En önemli eserimiz yayınlarımızın ciltler halindeki koleksiyonumuz İlimizin tarihine gerçek bir ışık ve belge olmasıdır. Kalın sağlıcakla.