Yarım asrı geçeli 6 yıl bitti 7'inci yıla adım attık.

Anadolu'da, Altınordu ilçemizin bugünün bir şehir içi mahallesi kadar yerleşim alanında 27 bin nüfuslu eski adıyla Ordu Merkez ilçe Düz Mahalle'de başlayan gazetecilik hikayemiz 57 yaşında.

Mutluyuz, gururluyuz.

Kurucumuz rahmetli Rıza Şimşek ile başlayan Ordu aşkımız bir kar topundan çığa dönüşerek hiç erimeden bugünlere geldi...

57 yıl önce Ordu adına başlayan hizmet ve demokrasi mücadelemiz ilk günkü gibi aynı heyecanla sürüyor. 

Ordu var oldukça, Karadeniz'in zor coğrafyasında yaşam nefes aldıkça niyetimiz ve düşüncemiz var olmak, yeni hedeflere Orduyu, Orduluyu taşımak olacaktır.

Dünden bugüne artan yaşam konforumuzda TRİBÜN Gazetesi adını söyletmek, hizmet meşalesini zor koşullara aldırmadan elden ele geleceğe taşımak olacaktır.

*

"Zor koşullar" sözcüğünün içi Anadolu'da gazetecilik söz konusuysa tam doludur.

Eleştiri sınırlarımız 57 yılda genişlemesini, Avrupa standartlarını aşmasını beklerken, geçen her yılda daraldığını hissettik.

Gelir kaynaklarımız küçüldü.

Neredeyse esnafımızın, okuyucumuzun abone desteği ile gazete yayınlar olduk.

Dün gazetenin en önemli maliyet gideri ucuz kağıda, boyaya ulaşıyor iken kağıt fabrikalarımız tek tek yok oldular.

Mesela, Giresun SEKA AKSU Kağıt Fabrikası'nın kapanmasına çok üzüldük. 

Şartlarımız her gün ağırlaşırken, omuzlarımıza binen yükü taşımış olmanın sevincini bir sonraki gün yayında olmayla yaşadık.

*

Anadolu'da gazetecilik özgür yazabilme adına da zordur.

Avrupa Konseyi'nin kamuoyuna açıkladığı bir raporda göre "Türkiye dünyada en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülkedir" yazılı. 2018 sonu rakamlarıyla Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde cezaevinde olan 130 gazeteci den 110'u Türkiye'de bulunmaktadır, deniliyor.

Bir başka bilgiye göre, Türkiye 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke içerisinde 149. sırada yer alıyor. Yayınlanan raporda, gazeteci düşmanlığı ve gazetecilere yönelik fiziksel saldırılar geçtiğimiz yıllarda artmaya başladığı son 20 yılda 848 gazetecinin tutuklandığı ifade ediliyor.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen 57'inci yaşımız girdik.

"Zordur Anadolu'da gazetecilik" dedik ama; geriye dönüp baktığımızda 57 yılda gazetemiz sütunlarında dile gelen her kelime karşılığını buldu ve Ordumuzu büyüttük.

Devletimiz yöneticilerine bu manada TEŞEKKÜR ederiz.

Dün ne olmasını istediysek, Ordu'ya neyi "iyi" gördüysek kavuştuk.

Boşa kürek çekmedik.

Havanda su döğmedik.

Havaalanı dedik uçtuk.

Üniversite dedik kuruldu.

Dereyolu dedik yapıldı.

Ordumuza turizm yakışır dedik adım adım ilerliyoruz. Boztepe'ye teleferik, Çambaşına kayak merkezleri, 5, 6 yıldızlı oteller hep 57 yılın geçmişinde gazetemiz sütunlarında, yazıldı, çizildi, konuşuldu.

Çevre yolu 57 yılın mihenk taşlarlarından biriydi. Kısmende olsa kavuştuk.

*

Gelecek 57 yıllara yazdıklarımızdan, konuştuklarımızdan kalanlar olmadı değil.

Kurucumuz rahmetli Rıza Şimşek'in Ordu'da görmek istediği hizmetlerden en önemlisi memleketimizin demiryolu ağına Orduyu da dahil etmekti.

Samsun'dan Sarpa demiryolu hayalimiz gerçeğe dönüşememiş olsa bile bu isteğimize artık hızlı tren yolculuğu hayalimizi de ekliyoruz.

Ordu'ya bir uluslararası ölçekte deniz limanı yapılsın dedik olmadı...

Ünye ilçemizde limana kavuşmuş olsak da Ordumuza liman yapılsın isteğimiz halen geçerli.  

Vazgeçmedik.

Üretimde dünya lideri olduğumuz fındığımızı işleyecek bir değil 5, 10 Sağra fabrikaları bu topraklara kurulsun, sanayimiz fındıkla büyüsün söylemlerimiz yine bu sütunlarda dün olduğu gibi yarınlarda da dillendirilmeye devam edeceğiz.

Fındığımızı jüt çuvallarla değil jiletin kaplı çikolatalar içerisinde dünyaya göndermeliyiz iddiamız 57 yıldan bugüne kalanlardan...

*

Bizimde aşkımız bu.

Zengin olmak, katlarımız, yatlarımız olsun istemedik. 

Hiçbir gün öyle hayaller de kurmadık.

Kuramazdık da...

Sizlerle, Ordulu esnaflara birlikte 57 yılda Ordumuzun büyümesine omuz vermenin mutluluğu yegane eserimiz oldu.

Bu da bize yeter.

Nice 57 yıllara hep birlikte...

Kurucu ve ebedi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün bizler için büyük Türk Milleti'ne söylediği sözlerden biriyle noktayı koyalım.

"Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir."