Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Sayın Emine Erdoğan'ın çevre konusunda ki hassasiyeti ve yıllardır "yaşanabilir çevre" faaliyetleri ile çalışmalarını takdirle izliyorum.

Bugün bütün resmi ve özel kurumlarda, ortak yaşam alanlarımızda geri dönüşümü mümkün olan atıklar toplanıyor, renk renk kutular konulup çevre korunuyor, atıklar doğaya bırakılmıyor, tekrar geri dönüşüme kazandırılıp milli ekonomimize değer oluşturuluyor ise onun eseri.

Yalnızca ülkemiz için değil, yaşadığımız gezegen Dünya'yı kurtarma adına çok kıymetli bir çalışma olarak görüyorum. Bu çalışma da dünya ülkelerince kabul görüyor. Gurur duymalıyız ki bu farkındalık dünyamızı yöneten lider eşlerinden yalnızca bizim ülkemizin lideri Emine Erdoğan'a nasip oldu.

Nerede yaşıyorsak bulunduğumuz çevrede öncelikle tüm canlıların ortak yaşam alanı çevremize sahip çıkmalıyız.

Özellikle her birimiz sağlıklı bir dünyayı gelecek nesillere bırakmayı amaç edinmeliyiz.

Emine Erdoğan hanımefendinin çalışmalarına destek vermeliyiz.

Dünyamızın ömrünü kısaltan, toprağımızı, havamızı, doğamızı, suyumuzu kirleten maddeleri kullanmamaya, kullanmak zorunda kaldığımız maddeleri çok az kullanmaya özen göstermeliyiz.

Mesela, en basit ifadeye günlük hayatımızda plastik kullanımını mümkün olduğunca azaltmalıyız. 

Sigara izmaritlerini doğaya bırakmamalıyız.

Çevreye duyarlı olan tüm okurlarımı tebrik ederek 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve çevre haftası dolayısıyla yazımı Sayın Emine Erdoğan'ın mesajı ile noktayı koyalım istedim...

SAYİN EMİNE ERDOĞAN'IN MESAJI...

'5 Haziran Dünya Çevre Günü' nedeniyle Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Su, toprak, hava ve tüm canlıların insanlığa anlatmak istediği tek bir şey var. Doğayı tüketme, yok etme, yaşat. Her şeyden önce yaşamak için yaşatmaya muhtacız. Şifa kaynağımız tabiatla dengeli, ölçülü ve ahenk içindeki bir ilişkiyi yeniden tesis etmeliyiz. Durduğumuz noktada, 'Sıfır Atık' ve 'Sıfır Atık Mavi' hareketleriyle başlayan dönüşümü yaygınlaştırarak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma imkanına halen sahibiz. Yeter ki hiçbir ülkeyi, hiçbir insanı teğet geçmeyecek iklim değişikliğini tersine çevirebilecek son kuşak olmanın bilinciyle hareket edelim. Yürekten inanıyorum ki tabiat sevgisiyle değişen her yaşam, çözümün hayati bir parçası olacak. Bu vesileyle, '5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü ve bu sene 2'ncisini kutladığımız 'Çevre Haftası'nı tebrik ediyorum"