Geldikleri ya da getirildikleri makam ve mevkilerde ellerine geçirdikleri yetkiyi halkın ortak ve adil çıkarı için kullanmak yerine şahsi çıkarları için kullanarak halkına eziyet eden, halkına tepeden bakmaya devam eden insanlar, unutmayalım ki hayata dair herşey yalan, ölüm gerçek.
Düne kadar aramızda iken bugün ebediyete göçmüş olan aile mensubu yakınlarınızdan, komşularınızdan, eşinizden dostunuzdan biri olan resimlerdeki rahmetlilere bakında,acı anılarınızı tazeleyin...
Her ne kadar bizler öleceğimizi bilerek yaşayan insanlarız. Ama biz ölümlü faniler olarak yaşadığımız acı tatlı tüm olayları çok çabuk unutuyoruz...
Bu yüzden bizlere ölümün zamanı olmadığını Hz. Ömer misali birilerinin sık sık hatırlatması gerekliki, yanlışa düşmeyelim millet olarak.
Düne kadar aramızda olan insanlar, Ünyeliler ve idareciler bugün aramızda yok,yok...
Siz siz olun, ölümü asla unutmayın saygıdeğer insanlar...
Adaletiyle dünya ya nam salmış Hazret-i Ömer kendisine ölümü hatırlatması için parayla adam tutmuş.
Unutulmayalım ey insanlar Ünyeliler ve idareciler, gençlik güzellik,güç kuvvet, para pul kar etmez ölüme...
Muzaffer Efendi Hazretlerinin sık sık anlattıkları menkıbelerden biridir :
Hazret-i Ömer radıyallahu anh Hazretleri cebinden para vererek bir adam tutmuş.
Adamın vazîfesi günde üç defâ Hazret-i Ömer'e gelerek "Ölüm var Yâ Ömer!" diye bağırmakdan ibâret imiş...
Adam bu vazîfesine uzun zaman devam ettikten sonra birgün Hazret-i Ömer adama ücretini verip "Bugüne kadar yaptığın işten dolayı sana çok teşekkür ederim ama artık sana hâcet kalmadı" deyince adam şaşırmış ve "Yâ Ömer!
Bu güzel âdetinden vaz mı geçiyorsun!" deyince Hazret-i Ömer radıyallahu anh Hazretleri buyurmuşlar ki :
Hayır!
Zannettiğin gibi değil...
Görüyorsun ya artık sakalıma ak düştü, bu aklar bana ölümü hatırlatıyor, bu yüzden sana hâcet kalmadı...
Efendi Hazretleri her fırsatta ölümü hatırlatır ve buyururlardı ki :
İnsanlar, iki şeyi unutmaları sebebiyle fenâlık yapar ve günâh işlerler...
Allah'ı unutmak ve ölümü unutmak...
Eğer ölümü unutmasalar, hiç fenâlık yapabilirler mi?!...
Efendi Hazretleri, bazı insanların ölümden bahsedilmesine bile tahammül edemediklerini, vaazlarında hep ölümden bahsettiği için "Hocam! Neden hep ölümden bahsediyorsun" diyerek şikâyet edenler olduğunu, bu gibi gâfillerin ölümü unutarak sanki ondan kurtulacaklarını zannettiklerini halbuki ne yaparsa yapsın, hiç kimsenin ölümden kaçamayacağını, bunu da kimsenin inkâr edemeyeceğini beyân ederlerdi...