Yüce Allah’ın yarattığı dili, dini, ırkı ve rengi ne olursa olsun herkesi, hepimizi ve alemi yaratan ve insanlar ile insan dostu canlıları yaşat ki insanlar ve insan dostu canlılar yaşasın buyuran yüce Allah yarattığı hiçbir insanı bir diğerinden zerrece ayırmazken, Allah’ın yarattığı ve belli bir süreliğine fani dünyaya misafir ettiği ölümlü insan hangi akla hizmet ederek yüce Allah’ın yarattıklarıyla kendi arasında manevi sevgi ve saygı bağı olan Din ve iman ile sanki Allah adına Allah tarafından görevlendirilmiş ellerinde yazılı bilgi ve belge varmış gibi “Tövbe Haşa ”Allah’a şirk koşarak insanlara yol ve yön göstermeye kalkarlar anlamak mümkün değil doğrusu. 

Yüce Allah’ın bana ait tüm kusurlarınızla gelin gerekeni yalnız be yaparım, ama kul hakkıyla gelmeyin karışmam buyurarak hür ve bağımsız yaşamayı akıl verip oku öğren cehaletten kurtul diyerek yarattığı kulunun hür iradesine bırakırken, bizler gibi ölümlü fani olan siz kim oluyorsunuz da Allaha şirk koşarak kendiniz gibi ölümlü insanlara ahkâm kesiyorsunuz bre zavallılar. 

Siz bedavacılar gibi fani dünyada misafir olduklarını bilerek yaşayan ancak yalnız yaşamadıklarını bildikleri için kendileri için istedikleri insani rahatlığı birlikte yaşadıkları sizler içinde isteyerek yaşayan insanlardan biri olan  yetiştirdiği iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı örnek insan, örnek aile reisi, örnek matematikçi Muharrem Şahin beyefendi ”Sol Yanımızın Hastalığı “başlığı altında 26 Mart 2017 yılında kaleme aldığı özel ve önemli makalesinde ne söylemiş.

Hep beraber okuyup anlayarak, bizden sonra okuması ve anlaması gerekli insanlara da okutarak onlarında aynı minval üzere düşünerek yaşamalarına karınca kararınca katkımız olsun. Böylece ben diyerek topluma verdiğimiz zararı, bundan sona da olsa biz diyerek kazanan ölümlü fani olan insanlarımız ve insan dostu canlılara faydalı olarak bizler ve dostlarımız olsun. 

Ortanın solunda olmanın çağdaş insanın güzelliğine sağdaki insanlara göre daha yakın olabilme olanağı sağladığını düşünüyorum.

Ortanın solundaki insanlar etnik kökenlerine göre insanları dışlamanın ilkel bir davranış olduğunu çok kolay görürler.

Ortanın solundaki insanlar herkesin inancının sadece kendisini ilgilendirdiğini çok kolay kabul ederler.

Hep ezilenlerin yanında dururlar.

...

Burada ortanın solundan da ortanın sağından da birçok dostum var.

Her birinin güzelliğini hissedebiliyorum.

Sözünü ettiğim nitelikleri ortanın sağındaki dostlarım da taşıyorlar tabii.

Ama soldakilere göre, bu nitelikler uğruna daha fazla emek verdiklerini düşünüyorum.

Onlara büyük saygı duyuyorum. 

...

Ortanın solundaki güzel insanlarımızın bir yanlarını hiç anlayamıyorum:

Böyle güzel insanlar neden hep"Ben" derler?

Neden" Biz" diyemezler?

Birinin söylediği doğruya bir diğeri küçücük bir ek yapıp "Benim doğrum bu." diyerek ayrı bir yere çekilebiliyor. 

Çekilmenin anlamsızlığı ile de kalmıyor;

Oradan diğerine kafa göz saldırıyor.

...

"Ben!";

"Ben!" diyoruz hep.

Bu yüzden büyümemiz çok zorlaşıyor.

"Ben"im bir hiç olduğumu herkes görebilmeli.

Ne kadar "Biz" olabilirsek o kadar büyürüz.

...

Değerli dostlarım;

İyi anlatamamış olabilirim.

Sizlerin anlayışına sığınıyorum.

Yürek dolusu sevgiler.