Ünyeli olup Ankara da yaşayan 48 yaşındaki Serkan Yıldız, kardeşimizin Moda Tv mikrofonu aracılığı ile devletin sevk ve idarecilerine atfen ne zaman bir şey bulduk dediklerinden en fazla bir hafta sonra her şeye zam geliyor. Hem de öyle böyle zam değil, kaşıkla verdiklerini kepçeyle değil, kazanla geri alıyorlar. Lütfen artık bir şey bulduk demeyin, bize eski Türkiye’yi geri verin diyerek konuşmasını sonlandıran Yıldız kardeşimizi “Eskiden” başlıklı şiiriyle destekleyen Şair Halis Ünlü yazarımızın şiirine kulak verelim.

Bakın Şair Halis Ünlü “eskiden ”başlıklı şiirinde  size bize özelliklede devletin sahibi milletin adalet ile ülkeye ve insanlara eşit ve adil biçimde hizmet edecekler diye  seçerek görev ve yetki verdiği seçilmiş ve atanmış ama her ne hikmetse dün bugün ve özelliklede günümüzde herkesi düşünerek çalıştıklarını söyledikleri halde kendinden ve bir avuç yandaşından başkasını düşünmeyen bencil paragöz sevk ve idarecilere ne söylemiş…!

Türk toplumu olarak dünyaya ve hayata dair her konuda insanlara gerekli olan bilgileri okuyup bizzat kendimiz öğrenmek yerine, işin kolayına kaçarak başkalarının salyalı ağzına bakarak sürünmeye devam etmek yerine okuyalım, nazımın geçtiği birden fazla insanımıza da okutalım ki insan olarak eksiğimizi bizzat kendimiz görüp giderme yoluna giderek okuyan öğrenen insanlarımız toplumda sayılarının artmasına karınca kararınca katkı sağlayalım.

ESKİDEN...

Televizyon karıncalı, insan netti

Dertlinin derdi, dertsize dertti

Evcilik oyunu, oyundan ibaretti

Eskiden hayat daha güzeldi.....

Herkesin evi, herkesin eviydi

Veresiye defteri yoksulun cebiydi

Her semtte yalnız bir kişi deliydi

Eskiden hayat daha güzeldi...

Büyüklere saygı çok büyüktü 

Şimdi büyükler boynunu büktü

Elmalar elma, erikler erikti

Eskiden hayat daha güzeldi...

Köyler, şehirlerden farklıydı

Gelinler utangaç, duvaklıydı

Damlar üzümlü, sokak kavaklıydı

Eskiden hayat daha güzeldi...

Her kapıda ikram edilen su vardı

Kavunun, karpuzun kokusu vardı çocuklarda bile Allah korkusu vardı

Eskiden hayat daha güzeldi....

Doyardık, ekmeğe sürülen salçayla

Kumaşçı teyzeler gezerdi bohçayla

Yastık altını değişmemiştik bankayla

Eskiden hayat daha güzeldi...

Eksik olmaz dı yatılı misafir

Hasta etmezdi ne çamur, ne kir

Zenginden daha çok gülerdi fakir

Eskiden hayat daha güzeldi....

Nineler göz nuru kazaklar örerdi

Abiler eskitir, kardeşler giyerdi

Mahalle dünya kadar bir yerdi

Eskiden hayat daha güzeldi..

Diziler bile mahalleyi anlatırdı

Dönmeyen asker mahalleyi ağlatırdı

Jeton sarı sarı,mektup satır satırdı

Eskiden hayat daha güzeldi....

Kavgalar nadir,küslükler günlüktü

Ev sobalı, merdiven altı kömürlüktü

Pantolon yamalı,nikahlar ömürlüktü

Eskiden hayat daha güzeldi