Şu işe bakın ey akıl sahibi insanoğlu,nefes alıp veren sonuçta ölen ve ölecek olan insanın insanı yok yere öldürmesi ne kadar acı değil mi. insanlığın var oluşundan günümüze kadar bir şekilde gelen insan insanlığın en büyük baş belası cehaletin esiri olup kendisi gibi ölümlü fani olan insanı akıl verip Yaratan yüce Allah insanı yaşat ki insanlık yaşasın buyurduğu halde ölümlü fani olan insan kendisi gibi ölümlü fani olan insanı bir hiç uğruna düşünmeden yaşadığı için hem kendisi ölüyor, hemde kendisi bir başka insanı bir hiç uğruna öldürüyor...
Okuyup öğrenip insanlığın en büyük baş belası cehaleti yenip huzurla yaşayıp yaşatıp kimseye zarara vermeden ölende insan, okumayıp, cahil kalıp başkalarının salyalı ağzıyla hareket ederek insanı hatta Laikti diye bir devlet başkanını öldürende insan...
Okuyup öğrenerek ilim bilim sanat tahsil ederek kendini değiştirerek aklını geliştirerek huzur içinde yaşayıp, birlikte yaşadıklarını aynı minval üzere aynen kendisi gibi yaşatıp huzur içerisinde ölen de insan, okumayıp, öğrenmeyip ilim bilim tahsil etmeyip kendisini değiştirmeyip aklını geliştirmeyip cahil kalarak başkalarının salyalı ağzına bakarak düşünmeden sormadan, sorgulamadan her duaya amin diyerek köle misali sürünerek yaşayıp Laik nedir sormadan öğrenmeden İnsanı hele hele yetişmiş idareciyi hunharca öldürende insan...
Ülkedeki ve dünyadaki özelliklede Müslüman geçinenlerin yaşadıkları coğrafyada ki dert ve sıkıntıların ilk ve tek müsebbibi fani dünyanın olmazsa olmaz akıl sahibi canlısı insan...
Akıl verilerek yaratılmış bu iki insandan biri idarecilerinin sayesinde okuyarak öğrenerek ilim bilim sanat tahsil il edip kendini değiştirerek aklını geliştirerek düşünerek sorarak sorgulayarak, diğer insan gibi okumadan öğrenmeden birilerninin salyalı ağzına bakıp her duaya amin diyerek köle gibi değil,kendi aklını kullanarak yapacağı tüm işine kendi düşüncesiyle karara vererek huzur ve güven içerisinde hiçbir insanı bir diğerinden zerrece ayırmadan birlikte fani dünyayı paylaştığı tüm insanlar ile mutlu mesut insanca yaşıyor.
Eski Mısır devlet başkanı Enver Sedat'ı suikast sonucunda öldüren adama hakim sorar:
"Neden öldürdün?"
Katil: "Çünkü laikti"
Hakim: "Laik ne demek?"
Katil: "Bilmiyorum!!"
Mısır'ın en iyi edebiyat adamlarından Necip Mahfuz'u öldürmeye çalışıp başarısız olan sanığa hakim sorar:
"Neden vurdun?"
Sanık: "Sokak çocuklarının hayalleri adlı kitabı yazdığı için"
Hakim: "Peki sokak çocuklarının hayallerini okudun mu?"
Sanık: "Hayır!!"
Hakim, yazar Faraç Foda'yı öldüren üç teröriste sorar:
"Neden Faraç Foda'ya suikast düzenleyip öldürdünüz?
"Suçlular: "Çünkü kafir"
Hakim: "Onun kafir olduğunu nereden anladınız?"
Suçlular: "Onun kitabından"
Hakim: "Hangi kitabından anladınız onun kafir olduğunu?"
Suçlular: "Biz okuma yazma bilmiyoruz"
"Her kötülüğün anası her dönemde CEHALET olmuştur!"