İslâm deryasında bir damla olmak üzere kıyama kalkan neslimiz suya düşen mermi gibi hedefinden sapar olduk...
Öyle ki, son asırda, dünyayı "darül harp" kabul edip bilimin her dalında fikren, yeryüzünün her karesinde bedenen cihat gerektiği fikriyle kol kola giren kitleler, azınlık olmanın verdiği azimle iktidarları kucaklarken (belki de iyi niyetimizden) aramıza karışan münafıklar yüzünden hiziplere ayrıldık..
At iziyle it izinin karıştığı toz duman bir ortamda gözünü açan bizler, daha dün omuz omuza secdeye gittiğimiz din kardeşlerimizi hırsızlıkla, dolandırıcılıkla, yalancılıkla, hainlikle suçlar olduk...
Kimi zaman haklı, çoğu zaman da sırf bir koltuk uğruna iftiraya sarılan haksız iddia makamlarına inanmak durumunda olan ümmetin imanından şüphelenmesi kadar acı olay göremiyorum.
Bir savaş esnasında, düşman kalesini düşürmek üzere iken akşam ezanı vakti girince "bir kısmınız savaşa devam edin, geri kalanlar namazını kılsın" diye emreden komutan Hz. Ali'ye "kale düşmek üzere, namazı biraz sonra kılsak" diyenler; "Uğruna savaştığınız değerleri ihmal ederek kazanmanın hiç bir anlamı yok" cümlesiyle kendilerine gelirken daha yolun başındayken zafer sarhoşu olan neslimize diyecek söz bulamıyorum.
Biz, Müslümanların son yıllarda hedefini şaşırmış bir halde olduğumuzu Hz. Ali örneğiyle vurgulayan, (vaaz videolarıyla son günlerde sosyal medyada dikkat çeken) Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki Yeşil Cami'nin İmamı Ahmet Doğan; başörtüsü zulmü mağduru iken türbanlı Bakanlara ulaşan bizlere öyle örneklerle sesleniyor ki, başım önümde dinledim...
Ahmet Hoca, savaş döneminde düşmanlardan birisine haksızlık yapan Generalini yargılamak üzere mahkeme kuran Bosna-Hersek'in Rahmetli Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in bir sözünü de şöyle hatırlatıyor; "Biz adalet için varız. Adalet olmayacaksa varsın savaşı kaybedelim."
Bu örnekleri niye tekrar yazarak hatırlattım biliyor musunuz; bilinmez bir hedefe sapmış olan menzile tekrar dönmezsek eğer ķıyamete vesile zalimlerden olarak yargılanmak üzereyiz...
Bırakın son yüzyılı, son on yılı bile anlatamadığımız bir neslin geleceği için: Ne olursunuz, Allah rızası için başımızı iki elimizin arasına alalım... Menzile tekrar dönmeliyiz.
Yaşadığımız lüksü kaybetmekten korkmayın, Yüce Peygamberimiz diyor ki; "Allah size birşeyi takdir etmişse gelecektir. Sabredin..." Unutmayalım ki, İnancını yitirmiş davanın iktidarı kısa sürer...
(2019)