BAKANLIK TARAFINDAN 2017 YILINDA TESPİT EDİLDİĞİ HALDE MÜCADELEDE YETERSİZ KALINARAK SADECE PROŞÜR BASILMASININ BEDELİNİ ÖDÜYORUZ .
Kahverengi Kokarca belası üreticinin kapısına geldi ve dayandı, kapıdan içeride girdi ve artık her yerde. Zarar verdiği fındığı tüccar almıyor, hasadına başlanan kiviye de büyük zarar verdiğini de görmeye başladık.Ve yaptığımız tek şey ucan bir böceği elle toplamak..
ZARARLIYI TESPİT ETTİKTEN 6 YIL SONRA MÜCADELEYE BAŞLIYORUZ
Aslında bu bela kapımıza yeni dayanmadı.2016 yılında komşumuz olan Gürcistan ‘da tespit edilmiş , 2017 yılında Batum’a sınır komşusu olan Artvin ili Kemalpaşa ve Hopa İlçelerinde görülmüş , 2018 ve 2019 yıllarında popülasyonunu artırarak Rize’nin Çayeli ve Ardeşen ilçelerine kadar yayılma sahasını artırmış..
Bu bilgiler Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Samsun’da faaliyet gösteren Karadeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü’ tarafından 2020 yılında basılan “ Kahverengi Kokarca” broşüründe yer alıyor..2020 yılı…Tarım Bakanlığı bu zararlının 2017 yılında Batum tarafından ülkemize girdiğini biliyor..Broşürde bu zararlıyla ilgili olarak da ilk cümle de “ istilacı bir zararlı “ vurgusuna da yer veriyor.Ve bu zararlının çoğalarak Karadeniz sahili boyunca ilerlediğini de tespit ediyor.
Bakanlık 2020 yılında yayınladığı bu broşürde zararlının yüksek uçuş kapasitesi sayesinde ülke geneline yapılma potansiyeline sahip olduğu bilgisine de yer verilerek bugün karşı karşıya kaldığımız tehlikeyi ;“ Doğu Karadeniz Bölgesinde popülasyon yoğunluğunun artması halinde ülkemizin tarım ürünleri ihracatında en önemli ürünlerinden biri olan fındık risk altındadır” tespitiyle de haberdar ediyor.
Bugün geldiğimiz noktada anlıyoruz ki Tarım Bakanlığı bu zararlının Doğu Karadeniz sınırlarımızdan ülkemizi istila edişini sadece seyretmiş. Tespit var ama mücadele yok.
2017 yılında bu zararlıyı tespit eden Bakanlık 6 yıl sonra 2023 yılının Ekim ayında 25 bin Çin menşeli Samuray arısını ilk olarak Artvin’de kahverengi kokarca ile biyolojik mücadele amacıyla doğaya bırakıyor..
Hani derler ya atı alan Üsküdar’ı geçmiş misali . 6 yıl evvel Artvin sınırlarında görülen ve Ordu iline kadar musallat olan bu zararlıyla mücadele kapsamında şimdi doğaya Samuray arısı bırakıyoruz. Bu geç kalmışlığın bedelini maalesef bugün ağır ödüyoruz.
Zararlıyla mücadele de Mekaniksel , Kimyasal ve Biyoteknik olmak üzere 3 ayrı mücadele türünden bugün yaptığımız sadece uçma özelliği olan bu elle toplamak olan mekaniksel mücadeleyi yapabiliyoruz ki bu mücadele türü kimyasal ve biyoteknik mücadeleye göre etkisi en düşük olanıdır.
15 EYLÜL 2023 TARİHİNDE YAYIMLANAN 2024 YILI TARIMSAL DESTEKLERLE İLGİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİNDE YER ALAN BİYOLOJİK VE BİYOTEKNİK MÜCADELE DESTEĞİ KAPSAMINDA FEROMON TUZAKLARI AÇİL BİR ŞEKİLDE ÜRETİCİLERE DAĞITILMALIDIR.
Yeni yayımlanan 2024 yılı tarımsal desteklere dair Cumhurbaşkanı Kararnamesinin 17 maddesi Biyolojik ve Biyoteknik Mücadele Desteği’ni içermekte , bu destek bitkisel üretimde kimyasal ilaç kullanımının azaltılması ve kalıntının önlenmesi, bitkisel ürünlere arız olan zararlı organizmalara karşı biyolojik ve/veya biyoteknik mücadele kapsamınsa açıkta ( Paket destek) 580 TL/ da destek verilmektedir.
Zararlıyla mücadelede önemli bir ekipman olan FEROMON TUZAKLARI alımında bu destek ivedi şekilde hayata geçirilmeli bu tuzaklar Bakanlık tarafından toplu ve hızlı bir şekilde temin ederek zararlının kışlamak için yoğunlaştığı ev, depo , samanlık gibi yakın çevrelere konulması sağlanmalıdır.
MAYIS HAZİRAN VE TEMMUZ AYLARINDA YAPILAÇAK OLAN KİMYASAL MÜCADELENİN PLANLAMASI ŞİMDİDEN YAPILMALI, BU MÜCADELE ÜRETİCİNİN İNİSİYATİFİNE BIRAKILMAMALIDIR.
Kahverengi kokarca belası katlanarak artacak. Üreme hızı korkunç, bir böcek en az 100 yumurtadan aşağı bırakmıyor.Zira kışı geçiren bu zararlı baharda karşımıza kat kat çoğalmış şekilde çıkacak.
Salon toplantılarıyla bu zararlıyla mücadele edemeyiz.Yetkililerin koro halinde söylediği tek şey “ Gördüğün yerde yok et “.. Kozalak akarı değil ki bu dalın ucundan koparıp alınsa.Uçma özelliği olan bir böcekten bahsediyoruz.Sadece boyumuzun yettiği yere kadar uzanıp toplayabiliriz , oda sınırlı.Kaldı ki üreticilerimiz çoğu ekim ayında köylerden şehre inecek.
Mayıs ayı itibariyle kimyasal mücadele en önemli silahımız ama yetkililere soruyoruz bu zararlıyla mücadele kapsamında ruhsatlandırılmış kimyasal bir ilaç yok cevabı alıyoruz.
Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ve Ziraat Odaları Tarım İl Müdürlükleriyle birlikte şimdiden mücadele gurubu kurmalıdır. Öncelikle mayıs ayında başlayacak olan mücadele için kimyasal ilacın geliştirilmesi sağlanmalı.Ekolojik denge dikkate alınmalı, kimyasal mücadele sahaları Tarım Bakanlığı ekipleri tarafından yapılan saha araştırmalarında tespit edilerek öncelikli sahalar belirlenmelidir.
Mobil ilaçlama ekipleri kurularak özellikle kırsaldan kışı şehir merkezlerinde geçirecek olan vatandaşların talebi doğrultusunda ev ve barınak etraflarının ilaçlanması sağlanmalıdır.
Kimyasal mücadele havza bazlı yapılmalı ve üreticinin talebine bırakılmamalıdır.Kimyasal mücadele köy bazlı yapılmalı, Bakanlık kimyasal mücadelenin dekara maliyetini çıkarmalı ,gerektiğinde bu mücadele firma ve kurumlar aracılığıyla üreticinin tercihine bırakılmadan yapılmalıdır.Beklenti bu mücadelenin maliyetinin Bakanlık tarafından karşılanması yönünde olup, aksi durumda tarım sigortalarında olduğu gibi maliyetin yarısı devlet tarafından karşılanmalı, üreticinin ödeyeceği bedel, tarım arazilerinin tamamına yakınının Mazot ve Gübre desteği alması nedeniyle ödenecek olan destek miktarından mahsubu sağlanmalıdır.Destek başvurusu bulunmayan araziler dahi ilaçlama kapsamı dışına bırakılmamalıdır.
Öncelikle Biyolojik ve Biyoteknik Mücadele Desteği kapsamında Feromon Tuzaklarının temini yapılmak suretiyle üreticilere dağıtımı sağlanmalı, ivedi şekilde Mayıs ayında başlayan ve 3 ay süren kimyasal mücadelenin planlaması için başta Ziraat Odaları olmak üzere üniversite ve meslek odalarının katılımıyla oluşan Tarım İl Müdürlüklerinin Koordinasyon Başkanlığında çalışma gurubu oluşturulmak suretiyle çalışmalar bir an önce salon toplantılarının dışına çıkılarak fiiliyatta hayata geçirilmelidir.
Aksi takdirde bu zararlının 2024 Mayısından itibaren başta fındık ve kivi olmak üzere tarım ürünlerimize vereceği zararın telafisi mümkün olmayacak, ağır bir bedelle karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olacaktır.
Ordu Ziraat Odası Eski Başkanı
Ulusal Fındık Konseyi Eski
Başkan Vekili.