“Zulümle abât olanın,ahiri berbat olur derler.

Kardeşlerim:Bugün sizlerle olacak sohbetimde;,acı ama gerçek olan İslâm âlem’inin ve Müslümanlar arasındaki var olan ortak fikir ve görüşleri aynen şu şekildedir.Bana ne bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın.

Yaşar yaşamasına da; Bu yılan zehirlidir.Onun ruhunda sokup zehirlemek fikri vardır.

Er yada geç,seni,dostlarını ve sevdiklerini sokacaktır.

Allah kur’an-ı Kerim Hucûrat 10)da şöyle buyuruyor: “Müminler ancak kardeştirler. 

Hz peygamberimiz:”Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirle­rini korumakta bir vücuda benzerler."Müslümanlar bir binanın tuğlaları gibidir...

Müslümanlar’a en can alıcı ikazını yapıyor!

“Ey iman edenler! Yahudileri ve hırıstıyanları veli (dost) edinmeyin.Onlar birbirlerinin dostu,velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.(Maide 51)Yine başka bir ayeti olan Bakara 120’de Hz. Peygamber’e hitaben, “Sen onların dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır” buyurulmuştur. “Onlar birbirlerinin velileridir.

Bu iki toplumun her biri gerçek dostluğu yalnızca kendi mensupları için yani yahudiler yahudiler için, hıristiyanlar da hıristiyanlar için kabul ederler. Bu sebeple onlardan müslümanlara gerçek bir dostlukla yaklaşmaları beklenemez

 Yahudileri veya hıristiyanları dost edinenler onlardan sayılır, yani onlara benzer, onların huyunu kapar, gerçeğe değil onlar gibi hevâ ve heveslerine uyarlar, böylece zalimlerden olurlar; Allah zalimleri hidayete erdirmeyeceği için kurtuluşa ve mutluluğa eremezler.  

Günümüz dünyasında onlarla iyi geçinmemek anlamına gelmez. 

Kur’an müslümanlara karşı düşmanca tavır almayan gayri müslimlerle beşerî münasebetlerin iyi yürütülmesini, gerektiğinde onlara iyilik edilmesini, haklarında adaletli davranılmasını tavsiye etmekte, böyle yapanları yüce Allah’ın sevdiğini bildirmektedir.

Müslümanların menfaatine olduğu müddetçe onlarla uluslararası dostluk antlaşmaları imzalamakta da bir sakınca yoktur.Nitekim Hz. Peygamber Medine’deki yahudilerle vatandaşlık antlaşması yaptığı gibi müşrik kabilelerle de ittifak antlaşması yapmıştır. Samimi dost edinilmeleri yasaklananlar ancak İslâm’a ve müslümanlara karşı düşmanca tavır alanlar, onlarla savaşmak ve onları yurtlarından çıkarmak için birbirlerine destek verenlerdir. Yüce Allah bu tür gayri müslimlerle dostluk bağları kuranları zalimler olarak nitelemiştir.

Müslümanlar feraset sahibi olmaları gerekir, haklıyken haksız duruma düşmemesi gerekir, bugünün kâfirleri Yahudi ve hıristiyanları dostları İsrail’in yanındalar,  İran hama’sa gaz verdi üç beş tane roketatarla,Filistinli hamas örgüt’ünün İsrail’e yapmış oldukları taciz oldu. Onlarca insan öldürüldü evsiz uçaksız,susuz,elektriksiz kaldı ülke her taraftan kuşatıldı.

Bunların amaçları çok farklıdır.Büyük İsrail projesi ve kutsal arz- mevt topraklarına sahip olmak için bu küçük devletleri karşı karşıya getirdiler,küçük çocukları döğüştürdüler,planları tıkır tıkır işliyor,Savaş filosu olan gemilerinizde alıp geldiler

Peki bugün İslam aleminde,bu birliktelik var mı? Maalesef bu gerçeği şu hikaye ne kadar güzel özetliyor;….Eski zamanlarda ormanını birinde  Aslanlar toplanmış. “yahu” demişler, “hesapta kralız ama açlıktan öleceğiz. Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor; fillere saldırsak fazla büyük… Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz;  N’aapsak acaba? ”
Bir tanesi “en iyisi, öküzlere saldıralım” demiş,
“İri yarı görünüyorlar ama ne pençeleri var, ne de dişleri diş… Tam ağzımıza layık!” Olur mu? Çok iyi olur. O zaman saldıralım!
Ama evdeki hesap çarşıya uymamış;
Öküz, öyle yabana atılacak bir hayvan değilmiş meğer…
Organize oluyorlar, topluca savunma yapıyorlar, saldırıları tek tek püskürtüyorlarmış.
Aslanlar aç, aslanlar bitkin, aslanlar şaşkın…Ne yapsak acaba?
“Tilkiye danışalım” demişler. Danışmışlar..
Tilki “çok kolay” demiş,
“Beni, öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın, işinizi çözeyim…”
Kabul etmişler.
Tilki, elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş,
“Saygıdeğer öküz efendiler” demiş,
“Aslında aslanlar çok uysaldır, sizi de çok seviyorlar…
Ama; Şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz, işte sorun o…
Sarı öküzü görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü, Kurtulun kardeşim, huzur içinde yaşayın! ”
Öküz heyeti düşünmüş taşınmış,
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” Mantığıyla,
İtiraz eden yaşlı boz öküzü dinlemeden vermişler sarı öküzü…
Aslanlar da afiyetle yemiş.
Aradan 3-4 gün geçtikten sonra, Aslanlar yine acıkmış….
Aslanlar Tilkiyi yine aracı olarak öküzlerin yanına göndermişler.
Tilki öküzlerin yanına giderek, “Bakın gördüğünüz gibi, saldırılar kesildi, mutlu mutlu herkes bulunduğu yerde yaşıyor” demiş ve eklemiş:
“Ama şu var ya şu benekli öküz, o benekli öküz, aslanlar ondan çok tahrik oluyor ona dayanamıyorlar. O burada olduğu sürece size rahat yüzü yok arkadaş,
Canları çekiyor, verin, o benekli öküzü kurtulun!”
Öküz heyeti düşünmüş, yaşlı öküzün tüm itirazlarına rağmen,
“Otlağın selameti için” teslim etmişler benekli öküzü…
Üç gün, dört gün…
Tilki gene gelmiş.
Bu sefer kuyruğu uzun olanı istemiş…
Daha sonra burnu beyaz olanı…
Ondan sonra tombul olanı derken….
Tek tek alıp, alıp gitmiş.
Otlak seyrelmiş.
Artık iyice güçlenmişler aslanlar.
Günlerden bir gün… Artık tilki gelmemiş!
Gerek kalmamış çünkü.
Doğrudan aslan gelmiş.
“Hanginizi istiyorsam, Canım hanginizi çekiyorsa, onu vereceksiniz,
Otların arasında tir tir titreyen, tek tük kalmış öküzler,
Biz nerede hata yaptık arkadaşlar demiş biri.
Biz yaşlı boz öküzü dinlemeyip ilk sarı öküzü feda etmekle bu işi ta başında kaybettik demiş diğeri. “Keşke yaşlı boz öküzü dinleyip sarı öküzü vermeseydik” demişler, pişman olmuşlar ama iş işten çoktan geçmiş. Şimdi yapacak bir şeyleri kalmamış. İşte 

İşte öküzlük böyle bir şeydir.

Emperyalist ülkeler gözüne kestirdikleri ülkeleri birer birer tuzağına düşürerek parçalar sonrada son kalanlara her istediğini yaptırır parmağında oynatırlar.
İşte örnekleri;  Afganistanı parçaladılar müslümanlardan  bir ses çıkmadı, Irak’ı parçaladılar, müslümanlardan yine bir ses çıkmadı.. Filistin’i parçaladılar, Libya’yı parçaladılar, Suriye’yi parçaladılar, Mısırda darbe yaptılar yine müslümanlardan bir ses çıkmadı. İşin ilginç yanı müslümanı müslümana kırdırıyorlar ama Türkiye’den başka kimsenin sesi çıkmadı, çıkmıyor. Yakında Orta Doğu iyice karıştığında, iyice zayıfladığında, Müslümanlar iyice zayıfladığında sıra diğerlerine de gelecek. Yapılan senaryolar, planlanan projeler birer birer sahneye konulacak. İşte o zaman kimse ses çıkaramayacak. Ses çıkaracak güçleri de, halleri de kalmayacak.

Tilki durumunda olan ve ellerini ovuşturan İsrail, yandaşları ile birlikte  zengin petrol yataklarına sahip Ortadoğu’da her istediğini yaptırarak hakimiyetini ilan edecek.

Yıllarca hayalini kurdukları büyük İsrail projesi ve kutsal topraklar, arz-ı mevt hayalleri gerçekleştirecekler.

İşte buna imkan tanımamak için müslümanların bir an önce aklını başına toplayarak birlik ve dayanışma içinde karşı atağa geçmesi gerekir.Bu sadece dua’ya ve kınamaile olmaz,kusura kalmayın ;onlara ait üretilen,tüketilen ne varsa boykot edip vaz geçebiliyormuyuz?

Yapmacık ve ucuz şeylerden vaz geçip, biraz inandırıcı olalım

Tek çözüm;Müslümanların üzerinde oynanan haçlı oyunlarını ve planlarını onların kazanç kapıları olan Müslümanların pazarlarını ve dostluklarını kaybederlerse, onlar bunu göze alamazlar.Çıkarları ters düz olursa o zaman bu emellerinden vazgeçerler.O zaman bu günki güç dengeleri değişir ve kullandıkları silahlara ulaşamazlar ve müslümanlara  saldıramazlar,kanlarınıza dökmezler.

Bugün o atılan her bombadan bizler sorumluyuz ve bu mesuliyeti de asla ve asla kaldıramayız.

Zannetmeyiniz! Bu bombalar Gazze’ye atılıyor,her bir bomba Kâbe’ye,Mekke’ye,Medine’ye, İstanbul’a,Kahire’ye, Bağdat’a, Şam’a,Tahran’a, Ankara’ya atılmaktadır.

Demem O’ki;Emperyalizm her birimizi hedefe koymuştur.Peki biz bu hâle islâm alemi olaraktan nasıl düştük?

Ne demek lazım..İşimiz Allah’a kalmış..

“La Galibe illAllah 'Allah'tan başka galip yoktur !!!' Devran dönecek inşallah! Selam sizlere ey…#MescidiAksa ey..#filistinli kardeşlerim.