Otopark, trafik konusunda geçen yıllara gidersek onlarca yazı yazmışımdır. Metropol kentlere bakılırsa belki bir gıdım daha rahat yaşadığımız Ordu kentimizde trafik ve otopark sorunu yıllar geçtikçe azalacak yerde daha içinden çıkılmaz hal alıyor. 

İnsanın uzun yaşaması için yaşam koşullarının rahat olması gerekir.

Mesela, istediğimiz zaman sağlık hizmetine ulaşabilmeliyiz.

Evde su, elektrik kesilecek diye bir kaygı taşımamalıyız.

Ne zaman "işten atılırım, işsiz kalırım" diye endişelenmemeliyiz. 

Yemek, elektrik, su, sağlık gibi yaşamanın bir parçası haline gelen otomobil araçlarımızı koyacağınız yerimiz olmalı.

"Canın yongası" diye tariflenen araçlarımız nerede olursak olalım bıraktığımız yerde zarar görür diye korkuyu, endişeyi beynimizde taşımamalıyız. 

Demem o ki konforlu ve sağlıklı uzun yaşamanın koşullarından biri de otomobil. 

Aracınızın da park yerine ihtiyacı var.

*

-"Ordu Büyükşehir Belediyesi yönetimleri geriye dönük hangi alanlarda başarısız olmuşlardır?" diye sorulsa Ordu sokaklarında bulunan herkes ekseriyetle OTOPARK derler.

-Ordu Büyükşehir Belediye Başkanları görev süreleri içinde aşağıdaki sorunlardan ( trafik akışı, kavşakların yeterliliği, otopark, şehir içi yayaların dolaşımında yeterlilik, engelli yolları ve engellilerin şehirde dolaşım rahatlığı... gibi) hangisinde başarılı olmuşlardır, "10 üzerinden not verin" deseler inanıyorum ki bahsi geçen sorunlarda ilerleme kaydetme, sorun olmaktan çıkarma noktasında sınıfta kalmışlardır.

Halkımızın trafik ve otopark sorunları, sıkıntılarına çözüm getirmede, bulmada ilçe belediye başkanları da başarılı oldukları söylenemez.

*

Belediye yönetimleri son 5 yıllık dönemde trafik ve otopark gibi sorunların çözümünde ele geçirilen fırsatların değerlendirilmesinde de kamuoyunun beklentilerini karşılamada eksik kaldılar.

Örneğin, şehir dışına çıkartılan eski otogar arazisi yeşil alan ve otopark yapılsın denildi olmadı.

Yıkılan 19 Eylül stadyumunun yerine millet bahçesi ve 2 bin araçlık otopark yapılsın denildi bu istek de karşılık bulamadı gözüküyor.

Durugöl Mahallesi'nde kurutulan, ancak kurumayan göl ve etrafına spor tesisleri, yeşil alan yapılacak diye mülkiyet sahiplerinden satın alındı. 

10'larca dönüm arazi betona ayrıldı.

Her yerde sıkılaştırılmış konut alanı yapılarak beton rantına teslim olma devam ediyor.

Yıkılan 19 Eylül stadyumunun alanına mutlaka Ordu kentimizin günlük ve gelecek 25, 30 yılına cevap verecek otopark yapılmalı.

Çağdaş yaşanılabilir bir kentin altyapı olmazsa olmazlarındandır. Bu altyapılardan biri ve en önemlileri arasında otopark vardır.

Sokaklar, caddeler otopark yapılarak bu sorun geçiştirilemez, görmezlikten gelinemez.

Kaldı ki otopark hizmeti parayla yapılan hizmet olmaktan da çıkarılmalıdır. Ücretli olacaksa sembolik olmalı bir kazanç gelir kapısı gibi görülmemeli.

Bugün şehir merkezinde ki otopark sıkıntısı yakın mahalleleri caddeleri otoparka çevirmiştir. 

Bunlardan Bahçelievler Mahallesi'nde sıkıntı her geçen gün artmaktadır. Okulların yoğun olduğu bu mahallede servis taşımacılığının getirdiği trafik de eklenince sokaklara park edilen araçlardan bırakın araçla gitmeyi yaya dolaşmak bile imkansız hale geliyor.

*

Avrupa ülkelerinde otopark sıkıntısı ya da sorunu yaşanmıyor.

Mahallelerde her aracın yaya, engelli, araç trafiğini aksatmayan, görüntü kirliliği yapmayan milyonlarca araca park yeri oluşturuluyor.

Bizim ülkemiz de ise tamamen tersi.

Ulaşım için açılan yollar, caddeler park yeri olarak kullanılıyor.

Otopark, trafik sorununu çözecek makamlar bizatihi yolları, caddeleri park yeri haline getiriyor.

Üstüne üstlük paralı bile yapıyor.

Vatandaşımız otopark, trafik gibi sorunları olmayan ülkeleri görüp yaşamadıkları için her yerin aynı olduğunu düşünüyorlar.

Bir nevi ortak kader sayılıyor.

Ama kesinlikle "kader" değil.

Otopark, trafik çözülebilecek sorunlardan.

Yeter ki karar vericiler istesinler.